Bir festivalin ardından: Dersimliler nasıl bir festival istiyor?

 

 

Dersim’de geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen 21. Munzur Doğa ve Kültür Festivali’nin ardından mikrofonumuzu Dersim halkına çevirdik. Dersimliler; festivalin amacına uygun gerçekleşmediğini, pek çok eksikliğin yaşandığını ve organizasyonun daha planlı bir şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtiyor.

“Hemşerilerimiz mutsuz ayrıldı”

Dersim Dar Sokak esnafından Ahmet Çakal; festivalin bir tür bacasız sanayi olduğunu, doğru bir şekilde gerçekleştirilirse Dersim’e fabrika kurmaya bile gerek olmadığını belirterek, şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Bu dört ay boyunca yapılan yaz turizminden vatandaşlarımızın memnun ayrılması bir tür bacasız sanayi demektir. Ama festivalin tam anlamıyla bunu karşıladığını düşünmüyorum. Birçok eksiklerimiz vardı. Bu eksikleri yerel yönetim, sivil toplum bir araya gelip daha iyi bir festivali nasıl yapabiliriz diye düşünmelidir. Gelen misafirlerin konaklaması için, dinlenmesi için, iyi bir hizmet alabilmesi için belediyenin esnaf, sanatkarlarının Ticaret ve Sanayi Odası’nın bir araya gelip festivalden birkaç ay önce bir komite kurması gerekiyor. Bunlar yapıldığı zaman daha çok gelen olacaktır. Ve eğer bunlar yapılabilirse sanatkar, zanaatkar, esnaf, çaycı, kahveci hepsi kazanır.”

 

Festivallerin Dersim’e katkısı olduğunu ancak eksiklerin bir an önce giderilmesi gerektiğini söyleyen Çakal şöyle devam ediyor:

“Gelen hemşerilerimizin mutsuz bir şekilde dönmesinden üzüntü duyuyoruz. Gönül ister ki gelen hemşerilerimiz rahatça konaklasınlar, dinlesinler, araçlarını park etsinler, gezsinler, yesinler, içsinler, yeterli hijyen alanları oluşturulsun.”

“Festivalde kültürümüz ve inancımız yoktu”

Dersim’de esnaflık yapan Nadide Yanlı da sorularımıza şu yanıtı veriyor:

“Beklentimizin çok çok altında bir festivaldi. Çünkü hayat o kadar çok pahalılaştı ki dışarıdan çok fazla insan gelmedi. Daha önceki festivallerde Türkiye’nin her yerinden, dünyanın birçok yerinden insanlar katılırken ama bu sene çok fazla insan gelmedi. Bunun da hani bize geri dönüşü kötü oldu.

Biz ona göre hazırlıklarımızı yaptık. Çok fazla insan gelecek diye düşündük, çok ürünümüz elimizde kaldı. Bir diğer şey de gelen sürekli bu niye bu kadar pahalı gibi sorulara maruz kaldık, kendi adıma söylüyorum çok fazla yoruldum.

Programlar da çok yetersizdi, 21. festivali yapıyoruz, bizim artık daha fazla deneyimli olmamız gerekiyor. İlk yapılan festivalden beri bütün festivallere katıldım, bu yıl kültür anlamında hiçbir şey yapılmadığını düşünüyorum. Bizim bir yaşam biçimimiz, bir inancımız var. Bu inanca dair hiçbir şey yapıldığını düşünmüyorum. Bu konuda eleştiriyi halk olarak kendimize de yapıyorum, belediye yönetimine de yapıyorum. Halk olarak daha çok sahiplenmeliyiz. Ayrıca konser sonrasında çıkan kavgalar bizim aslında ne kadar yozlaştığımızı, kültürümüzden ne kadar çok uzaklaştığımızı da gösteriyor. O kadar çok alkol tüketilmesi çok kötü bir manzaraydı. Hem sivil toplum örgütleri olarak, hem bireyler olarak, hem anne baba olarak, hem halk olarak ne kadar uzaklaşmışız ve yeni gelen kuşağa bunları verememişiz.”

Çetinkaya: Böyle yapılacaksa yapılmasın

Dersim’de çevre mücadelesinin aktif isimlerinden olan ve aynı zamanda kentte esnaflık yapan Haydar Çetinkaya da, Munzur Kültür ve Doğa Festivali’nin başlangıç olarak bu ilin yok olmak üzere olan dilinin, kültürünün, tahrip edilmek istenen doğasının, inancının korunması amacıyla başlatıldığını ve geçmişi geleceğe aktarma misyonu olduğunu hatırlatarak, festivallerin Dersim için çok önemli olduğunu vurguluyor ve şöyle devam ediyor:

“Fakat ne yazık ki bu kadar büyük bir organizasyona ev sahipliği yapmamıza rağmen ve her yıl festivalle beraber ortaya çıkabilecek sorunları, sonuçları bilmemize rağmen ne yazık ki 21 yıldır kutlanan bu festivalden hala hiçbir ders almadığımızı, hala hiçbir artı bir artı sağlayamadığımızı görüyoruz. Festivaller yapılırken ve biterken muhakkak bu festivalin değerlendirilmesi yapılmalı ve gelecek bir festival için de artısı, eksisi, hataları, kusurları değerlendirmeli ve bir sonraki festivale çok daha iyi hazırlanmalı. Ama ne yazık ki biz bunu göremiyoruz. Bu kent bu kadar büyük bir kitleyi kaldırabilecek altyapıdan kesinlikle yoksun, mesela otoparkı yok, konaklama olanağı yok. Bundan dolayı mutlaka bir sonraki festival tertiplenirken bütün bu eksiklere dikkat edilmeli. Bir sonraki festival bu yıl yapılandan farklı olmayacaksa, bence yapılmasa daha iyi olur.”