Dersim

Dersim Tertelesi İçin Meclis Araştırması Talebi

Dersim Milletvekili Ayten Kordu, 1937–38 Dersim Tertelesi sırasında idam edilen Pir Seyit Rıza, oğlu Resik Hüseyin ve beraberindeki isimlerin mezar yerlerinin açıklanması ile dönemin sorumlularının tespit edilmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne araştırma önergesi sundu. Kordu, Anayasa’nın 98’inci, TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105’inci maddelerine dayanarak bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını talep etti.

Önergede, Dersim’in yüzyıllardır çok kültürlü yapısıyla halkların eşit ve özgür yaşam arayışının merkezi olduğu vurgulandı. 1937–38 yıllarında yaşanan olayların, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en karanlık sayfalarından biri” olduğu ifade edilerek, binlerce kişinin katledildiği, köylerin yakıldığı, sürgünlerin yaşandığı ve özellikle kız çocuklarının farklı şehirlere evlatlık verildiği belirtildi. Kısmen açığa çıkan arşiv belgeleri ve tanıklıklara göre 70 ila 100 bin kişinin yaşamını yitirdiği aktarıldı.

Önergede, söz konusu dönemin yalnızca askerî bir operasyon değil, “kimliğe, inanca ve kültüre yönelen sistematik bir yok etme politikası” olduğu kaydedildi. 1925 tarihli Şark Islahat Planı’nın bu yaklaşımın temelini oluşturduğu, Dersim’in dönemin raporlarında “ulusal bütünlüğe engel” olarak tanımlandığı ve hazırlanan planların kıyımın zeminini oluşturduğu ifade edildi.

Dersim Tertelesi’nin, toplumsal hafızayı hâlâ derinden etkileyen bir insanlık suçu olduğu vurgulanan gerekçede, 15 Kasım 1937 gecesi Elazığ Buğday Meydanı’nda idam edilen Seyit Rıza ve arkadaşlarının hukuksuz bir biçimde yargılandığı belirtildi. Seyit Rıza’nın yaşının küçültülmesi, oğlu Hüseyin’in ise büyütülmesinin, kararların siyasi niteliğini gösterdiği ifade edildi. Aradan geçen 88 yıla rağmen mezar yerlerinin açıklanmamasının “toplumsal hafızaya yönelik bir müdahale” olduğu savunuldu.

Kordu, benzer biçimde Şeyh Said ve 46 arkadaşı ile Said-i Kurdi’nin (Nursi) mezar yerlerinin de gizli tutulduğunu hatırlatarak bunun “politik bir hafızasızlık stratejisi” olduğunu dile getirdi. Demokratik toplumların tarihsel suçlarla yüzleşmek ve kayıpların mekânlarını açıklamakla sorumlu olduğu belirtildi.

Dersim halkının acılarının dindirilmesi ve toplumsal barışın güçlendirilmesi için adım atılmasının zorunlu olduğunu belirten Kordu’nun önergesinde, devlet arşivlerinin açılması, toplu mezarların tespiti ve Dersim Tertelesi’nin tüm yönleriyle araştırılması için TBMM çatısı altında bir komisyon kurulmasının “hem adalet hem de toplumsal barış açısından hayati önemde” olduğu vurgulandı.

Dersim Gazetesi

Recent Posts

Munzur’un kutsalları

Kar yağışının ardından Munzur Vadisi Milli Parkı beyaza büründü. Munzur Dağları'ndan süzülen dereler, karla kaplanan…

6 saat ago

Gıda etiketlerinde bulunması gereken bilgiler

Gıda etiketleri, bir ürünün içeriğinden menşe bilgisine kadar pek çok detayı tüketiciye sunuyor. Satın alınan…

6 saat ago

Gağan: Metalaşan Ritüel

Gağan, Dersim’de yalnızca döngüsel bir zaman işareti değil; doğayla kurulan ilişkinin, kolektif hafızanın ve inanç…

7 saat ago

Dersim Barosu’ndan Hel Dağı’ndaki krom madenciliğine tepki: “Yaşam hakkı ve inanç özgürlüğü tehdit altında”

Dersim Barosu, Pülümür ilçesine bağlı Çakırkaya ve Dereboyu köyleri sınırlarında yer alan Hel Dağı ve…

9 saat ago

CHP lideri Özel: Demokratikleşme olmadan Kürt sorunu çözülemez

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin 2026’daki yol haritasını anlattı. Özel, “Terörsüz Türkiye adımları ile…

10 saat ago

DEDEF yeni genel başkanını seçti

DEDEF’in 10. Olağan Genel Kurulu’nda yapılan seçimde Yaşar Gelincik ile Hasan Şen başkanlık için yarıştı.…

10 saat ago