Categories: Dersim

İlhan Sami Çomak: Güzelliklerle uğraşmamız gerekiyor

SELMAN YEŞİLGÖZ

İlhan Sami Çomak, 1973 yılında Bingöl’ün Karlıova içerisinde dünyaya geldi. 1994 yılında öğrenciyken tutuklandı. Cezaevinde 8 şiir kitabı yayınladı. 30 yıllık mahpusluğun ardından birkaç gün önce özgürlüğüne kavuştu. Çomak sorularımızı yanıtladı.

İlhan Sami Çomak yazdığı Hayat Seni Çok Seviyorum oyununun sahnelendiği Moda Sahnesi’ni ziyaret etti

Otuz yıl sonra özgürlük… Ne hissediyorsunuz?

Her şeyden önce çok mutluyum. Aileme, sevdiklerime kavuşabildiğim için, onlara dokunabildiğim için kendimi 30 yıldan sonra büyük bir heyecan içinde görüyorum. Umarım hep böyle olur, bir daha mahpusu görmem. Hayat son 30 yılda inanılmaz değişmiş, bunu fark ettim. Ama tıpkı 30 yıl önceki gibi çok güzel. Bütün dünya, bütün bu alem çok genişmiş, bunu da tekrar tekrar fark ediyorum her gün, her saat, her geçen dakika. Sanırım zaman geçtikçe hayatın o 30 yıl süresi boyunca tanımadığım güzelliklerini tekrar tekrar fark edeceğim.

Özgürlüğünüze kavuşmanız için dışarıda çok büyük bir kamuoyu oluştu. Bu çabayı nasıl yorumluyorsunuz?

Bu çabanın kendisi bana büyük bir güç veriyordu. Yani sadece kişi olarak oradan bir şeyler üretmek şey, bunun bana elbette inanılmaz büyük bir baskısı oldu. Yazıp çizdiklerimin görünür olması çabanın daha hızlanarak devam etmesini getiriyordu. Bunun yanında dışarıdan verilen destekler, atılan tweetler, bana ulaşan mektuplar çok büyük güç veriyordu. Bu çabalar benim dinç kalmamda, o sevgi halesi benim kararlı bir şekilde üretmeme büyük etken oldu.

Çomak, yakınlarının mezarlarını da unutmadı

Tahliyeniz İdari Gözlem Kuruları tarafından bu ertelendi. İdari Gözlem Kuruları neye göre karar veriyor?

Aslında verdikleri kararın çok da bir altyapısı yok. Benim 21 Ağustos’ta tahliye olmamama dair aldığı karar aldıkları karar ile sonraki karar arasında değişen hiçbir şey olmadı. Beni hangi sebepten dolayı tuttuklarını bilmiyorum. Bırakılmam gerekiyordu, bunu 26 Kasım’da yaptılar. 21 Ağustos ile 26 Kasım arasında benim tutumumda, davranışımda herhangi bir değişiklik olmadı. Puanlama sistemine göre gidiyorlar, o dönemde herhangi bir olumsuzluk yoktu. Aslında bu, ülkedeki genel demokrasi yokluğunun bir yansıması kesinlikle. Türkiye’deki genel durumun en iyi şekilde öğrenileceği yer, cezaevinde yaşanan halk ihlalleridir. Benim gibi yüzlerce insanın tahliye edilmemesinin sebebi de biraz bu demokrasi yokluğunun bir sonucudur. 30 yıldır cezaevinde olan pek çok insan tahliye edilmedi, edilmiyor. Onların da tahliye edilmesinin önünde herhangi bir engel yok ama İdare Gözlem Kurulu bir şekilde kendisine gerekçe üretip insanları özgürlüklerinden ediyor. Umarım bu durum bir an önce değişir. Sanım kamuoyunda güçlü bir tepki doğmazsa bu yolu kullanarak muhalifleri, iktidara karşı olan insanları cezaevinde tutmaya devam edeceklerdir.

Çomak’ı ziyaret edenler kitaplarını imzalattı

Biraz edebiyat konuşalım: Yazmaya devam edecek misiniz?

Elbette yazmaya devam edeceğim. Edebiyat insanın kişiliğinin, kimliğinin bir parçası. Şiir ve edebiyat da benim kimliğimin vazgeçilmez bir parçası oldu. Ben büyük haksızlıklara uğrayan bir mahpustum ama görünür olmam, şairliğimle ilgili oldu. Ben yazıp çizdiğim için, yani bu kimliğimi büyütebildiğim için İlhan Sami Çomak oldum. Bunu elbette devam ettireceğim. Yazmanın, yazabilmenin, yazdıklarımın görünür olmasının benim açımdan büyük bir değeri var.

Siz cezaevindeyken teknoloji çok gelişti. İlk tepkiniz ne oldu?

Yabancı geliyor ama biraz da sanırım kolay geliyor. İnsan hayatı böyle bir şey, hep kolaylıklar üzerinden yürüyor, insanlar hep rahatı arıyor. Teknoloji bu imkânı bize veriyor. Ben dışarıdayken cep telefonu yoktu. Çıktığımda ilk ablamın telefonunu elime aldım. Nasıl bir şeymiş bakayım dedim. Yeni yeni alışmaya başladım. Dokunuyorum bakıyorum çok hassas bir şey. Şu anda bana epeyce sabırlı yaklaşıyorlar. Her şeyi soruyorum çünkü, bu nedir diye.

Yine de çok büyük bir şaşkınlık yaşamadım. Çok büyük bir sevgi ile karşılandım. Belki bunun bu denli yüksek olması bir miktar şaşırttı ama bu da iyi anlamda bir şaşkınlıktı.

Çomak, İstanbul’da kendisini ziyaret edenlerle buluştu

Bundan sonra planlarınız nedir?

Edebiyat benim için kaçınılmaz bir uğraş olacak. Buna göre hayatımı dizayn edeceğim. Bunun dışında hayatın ne getireceğini bilmiyorum. Yeni yeni başlamak gerekiyor. Acayip başlangıçlar yapmak gerekiyor. Ben iyi ve temiz bir başlangıç olması yönünde çaba harcayacağım. Artık hayatın beni iyilikle karşılamasını umuyorum. Güzelliklerle uğraşmamız gerekiyor ama en nihayetinde hiçbir güzellik tek başına olmuyor. Biraz daha irade, biraz daha çaba, biraz daha doğru söz söylemenin önemli olduğunu düşünüyorum.

Dersim Gazetesi

Recent Posts

İnsanın Yalnızlık Hali: Yukarıda Ses Yok

MEHMET HANİFİ Helmer adeta bir yalnızlığın içine doğmuştur, bunu ona babası miras bırakmıştır kendi yalnızlığından.…

12 dakika ago

Suriye’de gazetecilerin öldürülmesi, Dersim’de protesto edildi

Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in katledilmesine ilişkin Dêrsim’de yapılan açıklamada, “Nazım ve Cihan her…

3 gün ago

Kadınlar ekonomiden ümitsiz: Daha da kötüye gidecek

ÖZLEM ÖZTÜRK Asgari ücret tartışmaları henüz sonlanmadı. Kıt kanaat ücretlerle evlerini geçindirmeye çalışan kadınlara, asgari…

3 gün ago

Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, Suriye’de öldürüldü

Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in Suriye'nin Halep ilinin 90 kilometre doğusunda, Fırat Nehri üzerinde yer alan Teşrin Barajı ile Sirîn…

3 gün ago

Faşizme giden yolda Maraş Katliamı

Yaşadığımız coğrafya adeta katliamlar coğrafyasıdır. Kadim toprakların kültürel, inançsal, etnik zenginliğine karşın coğrafyamızda egemenler her…

3 gün ago

Prof. Hamit Bozarslan: Suriye’deki gelişmeler için mart-nisan aylarını beklemek gerekecek

ÖZLEM ÖZTÜRK Paris Sosyal Bilimler Yüksek Okulu (EHESS) Profesörü Hamit Bozarslan, Suriye'deki son gelişmeleri değerlendirdi.…

4 gün ago