TBMM’de (Türkiye Büyük Millet Meclisi) kabul edilen İklim Kanunu Teklifi, 20 madde, 2 geçici madde ve 3 farklı kanunda değişiklik öngörerek 2-3 Temmuz gece yarısı yasalaştı.
İstanbul Milletvekili Mustafa Demir ve Bursa Milletvekili Emel Gözükara Durmaz’ın ilk imzacıları olduğu AKP TBMM Grubu’ndan 95 Milletvekilinin imzasıyla genel kurula gelen 198 sıra sayılı İklim Kanunu Teklifi açık oylama sonucu kullanılan 383 oyun 242’sini aldı. 141 milletvekili ret oyu kullandı.
TBMM’den geçen İklim Kanunu, “iklim politikalarının yasal altyapısını kurma hedefi”yle genel kurula geldi. Kanun teklifinin omurgasında net sıfır, adil geçiş, emisyon azaltımı ve uyum yer alıyordu.
Ancak hem komisyonda hem genel kuruldaki görüşmelerde teklif, emisyon azaltımı hedeflerinin zayıflığı, fosilden çıkış planının eksikliği, piyasa merkezli yaklaşımın yanı sıra katılımcılık ile iklim adaleti eksenlerinin eksikliği dolayısıyla hem çevre ve ekoloji grupları hem de ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eleştirilerine konu oldu.
STK’ler, teklifi, doğa katliamını meşrulaştırması ve halkı dışlaması gerekçesiyle, CHP ise bilimsel ve sosyal zemine dayanmadığını ve somut strateji eksikliğini vurguluyarak eleştirdi.
Kanun teklifi TBMM’de iki aşamalı olarak görüşüldü ve tamamlandı.
İlk aşamada, 21 Şubat’ta TBMM Başkanlığına sunulan teklif, 26 Şubat’ta TBMM Çevre Komisyonunda görüşülmeye başladı. 27 Şubat’ta kabul edilerek komisyondan geçti.
10 Nisan’da TBMM Genel Kurulunda görüşmelerine başlanan teklifin ilk dört maddesi aynı gün kabul edildi. Ancak komisyon, genel kuruldan ve kamuoyundan gelen tepkiler üzerine teklifin tamamını 15 Nisan 2025’te geri çekti ve görüşme sürecini duraklattı.
İkinci aşamada teklifin kalan maddeleri 25 Haziran – 1 Temmuz arasında TBMM Genel Kurulunda görüşülmeye devam etti: 5–6. maddeler: 25 Haziran’da, 7–11. maddeler: 26 Haziran’da (9. ve 10. maddelerdeki değişikliklerle), 12–16. maddeler: 1 Temmuz 2025’te (12’nci maddedeki değişiklikle) kabul edildi.
2–3 Temmuz gecesi TBMM Genel Kurulu teklifin tümünü oyladı ve kabul etti.
Stratejik vizyonun merkezinde “2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi” yer alıyor; Ulusal Katkı Beyanı (NDC) ve strateji belgeleri bu hedefe uygun şekilde oluşturulacak.
Adil geçiş ve iklim adaleti gibi kavramlar önceliklendirilerek, eşitlik, şeffaflık, katılım gibi ilkelere dayalı bir şemsiye yaklaşımla icra edilecek.
Enerji, sanayi, tarım gibi sektörlerde, karbon ayak izi azaltımı, yenilenebilir enerji, sıfır atık, elektrifikasyon, su/ham madde verimliliği gibi somut önlemler alınarak sektörel azaltım ve uyum sağlanacak.
Her ilde “İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu” kurularak yerel planlamaya güç aktarılacak.
Bakanlıklar ve tüm kamu birimleri yıllık ilerleme raporu hazırlayacak; süreç İklim Değişikliği Başkanlığınca izlenecek .
Kanun kapsamında hedeflere ulaşılması için İklim Finansmanı, Yeşil Taksonomi, Sigorta Araçları, ETS (Emisyon Ticaret Sistemi) ve SKDM (Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması) kurulacak.
Yasanın gerçekleşmesinin takibi amacıyla yıllık izleme düzenine geçilecek: Emisyon azaltımı ve uyum faaliyetleri yıllık izlenecek – ilerleme raporları sunulacak.
Ulusal Katkı Beyanı (NDC) güncellemesi kapsamında düzenli aralıklarla hedef güncellemeleri yapılacak
Yönetmelik süreçleri ETS izinleri, SKDM uygulaması gibi mekanizmaların ikincil mevzuatla düzenlenmesi yoluyla gerrçekleştirilecek.
İl bazında eylem planları ve risk yönetimi planları oluşturularak yerel kurullarca takip edilecek.
Emisyon raporu sunmayan veya florlu gaz yasaklarına uymayanlara öngörülen ciddi idari para cezaları yerel kurullarca takip edilecek.
“Beton kanunu” eleştirisi: CHP’li Orhan Sümer, teklifin doğayı değil sermayeyi koruduğunu, “iklim değil beton kanunu” niteliği taşıdığını belirtti. Özellikle doğal alanların madencilik, inşaat ve enerji projelerine açılmasından kaygı duyulduğunu dile getirdi.
STK’ler ve İklim Ağı: 100’ü aşkın ekoloji ve çevre örgütü, teklifin yoklarını şöyle sıraladı:
Ekonomi ve Dış Politikalar Araştırma Merkezi (EDAM) ve uzmanlar: Mutlak emisyon azaltım hedefi içermediği, yalnızca NDC güncellemeleri önerdiği için eleştirdiler. Teklifin “İklim Kanunu” değil, “Emisyon Ticaret Sistemi Kanunu” olduğu ileri sürüldü.
CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, teklifin doğayı talana açtığını, iklim adaletini hiçe saydığını, fosil enerjiden çıkışı içermediğini vurgulayarak teklifin Çevre Komisyonuna geri çekilmesini sağladı
CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış da, teklifin “eksik, dar, piyasa odaklı” olduğunu söyledi; somut hedefler olmaksızın tarımı, halk sağlığını, üreticiyi ve doğayı dikkate almadığını ileri sürdü ve “bu yasa ihanettir” dedi.
CHP’nin genel tezi, somut emisyon azaltımı, fosil yakıtlardan çıkış, halk katılımı ve çevresel adalet gibi esaslardan yoksun olması nedeniyle teklifi yetersiz olarak eleştirdi.
Dersim’in Merkez ilçesine bağlı Haceri köyünde, Büyükdere Elektrik Üretim Depolama Ticaret A.Ş. tarafından yapılması planlanan…
Tutuklu İBB Başkanı ve CHP cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun 31 sene önce almaya hak kazandığı diplomasının…
Türkiye'nin pek çok noktasında ciğerlerimiz yanıyor; İzmir başta olmak üzere, Sakarya, Bilecik, Balıkesir, Manisa ve…
Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenen mezuniyet töreninde diplomasını yırtan Doruk Dörücü, bu sabah (4 Temmuz) gözaltına alındı.…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik düzenlenen operasyonlarda tutuklanarak önce Silivri, ardından Buca Cezaevi’ne sevk edilen Beylikdüzü…
Tatlı krizlerinizi sağlıklı ve doğal bir şekilde gidermek ister misiniz? O halde şekersiz brownie…