Categories: Güncel

Buldan Öcalan ile son görüşmeyi anlattı: Entegrasyon yasaları çıkmalı, Rojava kırmızı çizgi

DEM Parti Milletvekili ve İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, Abdullah Öcalan ile 28 Ağustos’ta yaptıkları ve 3 saat sürdüğü kaydedilen görüşmeye ilişkin konuştu.

JINTV’de katıldığı programda konuşan Buldan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin geçen yıl Ekim ayında Öcalan’a ilişkin yaptığı açıklamadan önce Öcalan ile devlet arasında bir temasın olmadığını dile getirdi. Öcalan’ın son görüşmede üç kilit kavrama vurgu yaptığını belirten Buldan, şöyle konuştu:

דÖrneğin demokratik toplum, barış ve entegrasyon meselesini bir paket halinde düşünebiliriz. Birbirinden ayrı ya da birbirinden kopuk bir yere koymak hatalı olur, yanlış olur. Bütün bunları iç içe geçirebilecek adımları senkronik bir şekilde hızla atmanın ve entegrasyonun illaki artık hayata geçmesinin önemine vurgu yaptı.

Şöyle ifade edeyim. Şimdi bir komisyon kuruldu. Bu komisyon çalışmalarını başlattı ve bu komisyonun çalışma amacı aslında bir an önce yasaları çıkarmaktı. Çünkü entegrasyon yasaları çıkmadan hayata geçecek bir şey değil. Tamam barışı konuşabiliriz, demokratikleşmeyi konuşabiliriz. Türkiye’deki haksızlıkları, hukuksuzlukları elbette ki konuşabiliriz ve buna göre nasıl yasalar çıkacak, bunlar tartışılır ve konuşulur. Ama entegrasyon çok başka bir şey. Çünkü bugün dağda elinde silah olan binlerce insan var. Tamam temsili olarak bir imha töreni gerçekleşti. PKK kendisini feshetti. Ama elinde silah olan insanlar var. Şimdi bu silahlı insanların hem silahlarını bırakıp Türkiye’ye geri dönmesi hem de demokratik siyasete katılabilmeleri önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Bu da komisyonda çıkacak olan yasalarla ancak hayata geçecek bir şey.

Böyle bir şeye doğru gidiyoruz aslında. Ama bu tamamıyla komisyonun çıkaracağı yasalarla bağlantılı. Onu söyleyeyim. Şimdi komisyonun çıkaracağı yasalarla bağlantılı.”

Buldan, Öcalan’ın Kuzey ve Doğu Suriye’ye ilişkin değerlendirmelerini aktararak şunları söyledi:

Bizimle, DEM heyetiyle sadece Türkiye siyasetini ama şunu dediğini birkaç sefer biliyorum. ‘Suriye ve Rojava kırmızı çizgimdir. Benim için orası ayrıdır.’ Yani Suriye’ye dair birkaç sefer bu belirlemeyi yaptı. Ama onun dışında Suriye ve Rojava’ya ilişkin bizimle bir değerlendirme yapmadığını ifade etmek istiyorum. Bunu ağırlıklı olarak devlet heyetiyle görüştüğünü, sorunu orada tartıştığını ve hatta eğer fırsat olursa, imkan olursa, fırsat yaratılırsa, orayla da bir iletişim kurmayı önemsediğini ifade ediyor. Evet, yani Rojava’yla bir iletişimin önemli olduğunu birkaç sefer vurguladı. Onlarla konuşup, onlarla kendileriyle tartışıp bu meselede nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini ve nasıl bir karar çıkması gerektiğini onlarla da konuşmak istediğini, tartmak istediğini ifade etti. Bu henüz gerçekleşmedi ama önümüzde yol alınırsa, süreç ilerlediği zaman içerisinde bu fırsat yaratılırsa, belki oraya dair, Rojava’daki yetkililerle görüşmeler, temaslar olursa, sanırım daha kolay çözülür diye tahmin ediyoruz.

“Rojava, Kürt halkının en büyük hassasiyetidir”

İktidarın Suriye politikalarına değinen Buldan, şu ifadeleri kullandı:

Türkiye’nin Rojava konusunda Kürtlerin yanında olması gerekiyor. Kürtleri dışlamak, kazanımlarını yok etmek Türkiye’ye hiçbir fayda sağlamaz. Kürt halkı için en büyük hassasiyet Rojava’dır. Türkiye’de demokratikleşme yönünde adımlar atılsa bile, Rojava’ya yapılacak bir operasyon Kürtler için büyük bir yıkım olur. Ne Kürtler ne de Sayın Öcalan bunu kabul eder. Türkiye meseleyi demokratik ve anayasal bir zeminde çözerse kazanan Türkiye olur.

“Meclis Komisyonu’nun Öcalan’la görüşmesi hayati önemde”

Buldan, Meclis Komisyonu’nun Öcalan’la görüşmesinin sürece ivme kazandıracağını belirterek şunları kaydetti:

Komisyonun tamamının gitmesi gerekmiyor, her partiden bir temsilci yeterli olur. 5-6 kişilik bir heyetin Öcalan’la görüşmesi süreci hızlandırır ve pozitif katkı sağlar. Numan Kurtulmuş’un çabaları önemli, ancak komisyonun bir annenin Kürtçe konuşmasına izin vermemesi büyük bir yanlış oldu.

Kürtçe konuşmaya getirilen engeli eleştiren Buldan, “Bir tercüman aracılığıyla annelerimizin Kürtçe konuşmasına izin verilebilirdi. Meral Danış Beştaş çevirebilirim dedi, buna da izin verilmedi. Halk bu duruma haklı olarak tepki gösterdi” dedi.

Süreçte yeni aşama: Demokratikleşme ve özgürlükler yasası

Buldan, Öcalan’ın sürecin ikinci aşamasına işaret ettiğini belirterek şu bilgileri paylaştı:

Birinci taktik bitti: PKK’nin silah bırakması, kendini feshetmesi, komisyonun kurulması… Şimdi ikinci aşama başlıyor: Demokratikleşme ve özgürlükler yasası çıkarılacak, entegrasyon süreci başlayacak. Türkiye demokratik toplumun hukuki zemine oturduğu bir aşamaya geçiyor. Hepsini bir anda çözmek mümkün değil ama süreç ilerledikçe yeni tartışmalar olacak.

“Zaman çok kıymetli, komisyon hızla çalışmaya başlamalı”

DEM Parti Grup Başkanvekili Pervin Buldan, yeni çözüm süreci kapsamında kurulması planlanan komisyonların vakit kaybetmeden çalışmaya başlaması gerektiğini belirterek, sürecin provokasyonlara açık olduğuna dikkat çekti. Buldan, çözüm arayışlarında zaman kaybının ciddi riskler barındırdığını vurguladı:

Bu sorunun çözümünde, çatışma çözümlerinde zaman çok kıymetlidir. Hem çok kıymetli. Araya bozguncular girer, bozmak isteyenler girer. Provokasyona dair uyarılar var. Provokasyona açıktır. Şimdi bütün bunları göz önüne aldığımız zaman kısa zaman içerisinde yasa çalışmalarının başlaması gerekiyor.

Komisyonun hangi yasaları gündemine alacağı konusunda yetkinin tamamen komisyonda olduğunun altını çizen Buldan, şunları söyledi:

Hangi yasaları çıkaracaklar? Bu komisyonun takdirinde olan bir şey. Hani biz buradan şu yasalar çıksın deme yetkisine sahip değiliz. Bir mutabakat elbette ki sağlanır komisyonda ama çıkarılması gereken entegrasyon yasasıdır, özgürlükler yasasıdır. Belki de biraz onlarla eş güdümlü olabilecek yerel yönetimlerin güçlendirilmesi meselesi ki bu kayyuma da engel olabilecek.

Kayyum uygulamasının Türkiye’deki hukuk sistemini ve seçme-seçilme hakkını ortadan kaldırdığına dikkat çeken Buldan, şu ifadeleri kullandı:

Kayyum başlı başına Türkiye’deki hukuk sistemini gerçekten alaşağı eden, seçme seçilme hakkını yok eden, yok sayan bir mesele haline geldiği için buna da bir çözüm bulması gerekiyor. Yoksa Kürt sorununun tamamıyla bu komisyon tarafından çözülmesi bir kere mümkün değil.

 

Dersim Gazetesi

Recent Posts

Mazgirt’in Tek Lisesi Öğrenci Yetersizliğinden Kapatıldı

Dersim’in Mazgirt ilçesinde tek lise olan Fatih Çok Programlı Anadolu Lisesi, öğrenci sayısının 16’ya düşmesi…

3 saat ago

Unutulan seslerin izinde: Dağlardan Başka Tanık Yok

Türkiye’nin yeniden barışı konuştuğu bu günlerde, karlarla örtülü bir Kürt köyünden yükselen bir hikâye beyaz…

15 saat ago

DEM Parti’den CHP il yönetiminin görevden alınmasına tepki

  DEM Parti, CHP İstanbul İl Yönetimi’nin görevden alınmasına ve kayyım atanmasına tepki göstererek yargının…

15 saat ago

Özgür Özel: Gürsel Tekin’i ihraç ettik

Özgür Özel, CHP İstanbul İl Kongresi’nin iptal edilmesine yönelik yaptığı açıklamada ‘Atanan kayyım heyetinden görevi…

15 saat ago

Dersim’de 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Yürüyüş: “Savaşa Hayır, Barış Hemen Şimdi”

Dersim’de 1 Eylül Dünya Barış Günü, Dersim Emek ve Demokrasi Platformu’nun çağrısıyla düzenlenen yürüyüşle kutlandı.…

2 gün ago

Tavuklu sebzeli bebek çorbası tarifi

  Bebeklerin sağlıklı gelişimi için besleyici, sindirimi kolay ve doğal malzemelerle hazırlanmış ev yapımı çorbalar…

2 gün ago