Yeşil Sol Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, kadına yönelik şiddete dair iktidarın politikaları ve kadın sığınma evlerinin yetersizliğini Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a sordu.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Dersim Milletvekili Ayten Kordu, iktidarın kadına yönelik şiddete dair politikalarını ve kadın sığınma evlerinin yetersizliğini Meclis gündemine taşıdı. Ayten, konuyla ilgili Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na soru önergesi verdi.
‘3 büyük kentin büyükşehir belediyelerin sığınağı yok’
Türkiye’de her yıl yüzlerce kadının erkek şiddeti sonucu katledildiği belirtilen önergede, kadınların çoğu zaman en yakınları tarafından maruz kaldığı şiddetten kurtulmak için hayati önemde olan sığınakların yaygın olmamasındand olayı şiddete, ölüme daha açık hale geldiği vurgulandı. Önergede, “Kadınların öncelikle yaşam haklarının güvence altına alınması ve Türk Ceza Kanunu’nun ‘haksız tahrik’, ‘iyi hal indirimi’ gibi ilgili maddelerinin şiddeti meşru kılan bir biçimde uygulanmamasını, belediyelerin sığınaklarla ilgili yükümlülüklerini bir an önce yerine getirmesini gerektiriyor. Başta Bakanlığınız olmak üzere belediyeler ve ilgili kamu kurumları sığınma evleri ile ilgili çalışmalar yürütüyor olsalar da yetersiz kalmaktadır. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı yapmış olduğu açıklamada; ‘Nüfusu 50 bini aşan belediyelerin sığınak açmasını öngören 5393 sayılı yasaya göre belediyelerin açtığı sığınak sayısının en az 200 olması gerekirken üç büyük kentin büyükşehir belediyelerinin bile henüz sığınağı olmadığını, üstelik Ulusal Eylem Planı’nda da bu konu öncelikler arasında yer almadığını’ belirterek durumun aciliyetini vurgulamaktadır” denildi.
‘Gündüz destek merkezleri kurulmalı’
Kadına yönelik şiddet ve katliamlara ilişkin yasaların cinsiyetçi bakış açısıyla uygulandığına dikkat çekilen önergede, “Kadın sığınma evlerinin kadınların sığındıkları, kendilerini güvende hissettikleri mekanlar olması gerekiyor. Dolayısıyla kadın sığınma evlerinin özellikle engelli kadınların ihtiyaçları gözetilerek, erişilebilir hale getirilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte sığınma evleri, engelli çocukların anneleri ile birlikte kalabilecekleri şekilde planlanmalı, sığınma evleri ve annelerin ihtiyaç duydukları zaman aralıklarında hizmet verebilecek gündüz destek merkezleri kurulmalıdır” ifadeleri kullanıldı.
‘Sığınma evleri 6 ay ile sınırlı kalınmamalı’
Sığınma evlerinde kalınan süre ve bu süre zarfında kadınların yaşamlarına dair önergede, şunlara dikkat çekildi: “Şiddete maruz kalan kadınların sığınma evlerinde 6 ay kalabilmeleriyle sınırlı olması kadınların 6 ayın sonunda ya baba evine ya da şiddete maruz kaldığı kocasının yanına dönmeye mahkum edilmektedir. Bu nedenle sığınma evlerinde kalan kadınların ekonomik ve sosyal olarak yaşamını sürdürecek politikaların üretilmesi ve uygulanması gerekmektedir. Bu sorunun uzun vadede çözülebilmesi için kadın sığınma evlerinde kalan kadınların meslek edinmeleri ve hayatlarını devam ettirebilmeleri için meslek edinme seminerlerinden yararlanmaları hususunda projeler geliştirip, kurslar ve eğitimler düzenlenmelidir. Yerel yönetimler şiddet yaşayan kadınlara ücretsiz olarak, uzun süreli hukuksal yardım ve tıbbi tedavi desteği verecek, barınma, mesleki eğitim ve iş olanaklarına kavuşmalarını sağlayacak, çocuklar için kreş ve eğitim olanakları sağlayacak kurumlar oluşturulmalıdır.”
Önergede, Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’a yanıtlaması istemiyle şu sorular yöneltildi:
“*Türkiye genelinde kadın sığınma evlerinin sayısı ve illere dağılımı nedir? Kadın sığınma evlerindeki kapasite sorunun çözüne yönelik bir planlamanız var mı? Sığınma evlerinde çocuklarıyla birlikte kalan kadın sayısı kaçtır?
*Kadın sığınma evlerinde kalan kadınların meslek edinmeleri ve hayatlarını devam ettirebilmeleri için meslek edinme seminerlerinden yararlanmaları hususunda bakanlığınızca ne tür projeler, kurslar ve eğitimler düzenlenmektedir?
*Yerel yönetimlerin şiddet yaşayan kadınlara yönelik ücretsiz olarak, uzun süreli hukuksal yardım ve tıbbi tedavi desteği verecek barınma, mesleki eğitim ve iş olanaklarına kavuşmalarını sağlayacak, çocuklar için kreş ve eğitim olanakları sağlamalarına yönelik bir politikanız var mıdır?
*Kadın sığınma evleri engelli kadınların kalabilecekleri şekilde dizayn edilmiş midir? Engelli kadınların çocuklarıyla veya kadınların engelli çocuklarıyla birlikte kalma imkanı var mıdır?
*Kadın sığınma evlerinde kalan engelli kadın sayısı kaçtır? Kadın sığınma evlerinde engelli çocuklarıyla birlikte kalan kadın sayısı kaçtır?
*Kadın sığınma evlerinde çalışan personel sayısı ve niteliği hakkında bilgi verebilir misiniz? Personelin eğitimi ve desteklenmesi konusunda süreklilik arz eden bir uygulamanız var mıdır?
*Kadın sığınma evlerindeki güvenlik önlemleri ve kadınların mahremiyetinin korunması konusunda nasıl bir denetim ve düzenleme mekanizması bulunmaktadır?
*Kadın sığınma evleriyle ilgili veri toplama ve izleme süreçleri nasıl yürütülmektedir? Bu süreçlerin etkinliği ve şeffaflığı nasıl yürütülmektedir?
*Başta Kürtçe (Kırmancki (Zazaki) ve Kurmanci) dilini konuşanlar olmak üzere Türkçe dışında dil bilmeyenler için kadın sığınma evlerinde tercüman var mıdır?”