Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, devam eden ‘Barış Süreci’nin 1’inci yıl dönümü vesilesiyle Anadolu Ajansı’nda bir analiz yazısı kaleme aldı.
“Geçiş ve demokrasiyi geliştirme dönemlerinin hukuki ve siyasi çerçevesini” analiz eden Uçum, sürecin iki ana aşamadan oluştuğunu yazdı.
Bu aşamaları ‘geçiş’ ve ‘demokrasiyi geliştirme’ süreçleri olarak niteleyen Uçum,’a göre bu iki aşama iç içe geçmemeli ve ‘geçiş süreci’ ile ‘demokrasiyi geliştirme süreci’ ayrı ayrı ele alınmalı.
Mecliste çalışmalarını sürdüren komisyonun dinleme faaliyetini tamamlamasıyla birlikte geçiş süreci hukukuna ilişkin rapor hazırlanacağının konuşulduğunu hatırlatan Uçum, “Ancak bundan sonra demokrasiyi geliştirme perspektifine ilişkin siyasi ve hukuki bir rapor hazırlamanın Komisyonun son faaliyeti olacağı anlaşılıyor” dedi.
İki ana aşama yaklaşımını kategorize eden Uçum şöyle devam etti:
×Geçiş süreci;
Demokrasiyi geliştirme süreci;
Dolayısıyla her iki sürecin konularını belirlerken bu niteliksel farkları dikkate almak gerekir.”
Geçiş sürecinin hem Abdullah Öcalan hem de örgüt açısından sahiplenildiğini söyleyen Uçum, “27 Şubat Deklarasyonu, fesih kararı ve silah yakma eylemi de bunun delilleridir” ifadelerini kullandı.
“Sınırları belli olan bu süreçte demokrasiyi ilerletmeye ilişkin her konunun ve uygulama süreçlerine ilişkin her talebin dikkate alınması söz konusu olamaz. Gündeme taşınan konular ve taleplerin hepsi geçiş süreci hukuku çerçevesinde değerlendirilemez. Böyle bir zorlama, geçiş süreci hukukunun unsurlarının doğru ve net tespit edilme çalışmasına ciddi zarar verir.”
Geçiş sürecinde örgüt üyelerinin toplumsal yaşama katılımını kapsayan bir ceza infaz kanununun hızlı bir şekilde çıkmasını önemli bulan Uçum, geçiş süreci kanununun ‘tekillik, özgüllük, kapsayıcılık, bütüncüllük’ niteliklerine sahip olması gerektiğini ve bu durumun ‘tek-geçici ve özel bir kanun’ ile sağlanabileceğini belirtti.
Demokrasiyi ilerletme sürecinde hukuk reformlarının ve yeni anayasanın hedeflenmesi gerektiğini belirten Uçum, demokrasiyi ilerletecek tüm hususların bu süreçte konu edileceğini söyledi.
Bu süreçte muhatap alınacak öznelerin, “Abdullah Öcalan, fesih ve silah bırakma kararının verilmesini sağlayan yönetici yapı ile yurt içi ve yurt dışında örgütle bağlantılı siyasi ve sosyal yapılar” olduğunu söyleyen Uçum, “Kürtlerin siyasi temsilindeki çeşitlilik ancak demokrasiyi geliştirme sürecinde devreye girebilir. Terörün ve şiddet siyasetinin sona erdirilmesine ilişkin geçiş sürecinde bunun bağlamı yoktur” dedi.
Uçum demokrasiyi geliştirme sürecinin öznelerini de şöyle sıraladı:
Dil konusunun gündeme getirilmesinin geçiş sürecinin değil, demokratik ilerleme sürecinin konusu olduğunu savunan Uçum, bu tür çıkışların niyetten bağımsız da olsa sürece sabotaj yapıldığı izlenimi verdiğini iddia etti.
Abdullah Öcalan’ın sürece nitelikli katkı sunmak adın, koşullarını rahatlatmaktan başka bir talebi olmadığını iddia eden Uçum, “Birilerinin daha ileri taleplerle bunun üzerine gitmesi geçiş sürecine zarar vermekten başka bir sonuç doğurmaz. Öcalan’ın süreçteki yapıcı rolü daha iyi anlaşılmalıdır” ifadelerini kullandı.
SEVDA CAN Dersim, Türkiye’nin en eski yaralarından biri olduğu kadar, en dirençli hafızalarından biridir. Bu…
Devletin şiddet içeren bir örgütlenme biçimi olduğuna dikkat çeken Marksist filozof John Holloway, ‘Bir örgütlenme biçimi…
Dış İşleri Bakanı Hakan Fidan, Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen 23. Doha Forumu kapsamında, “Parçalanma…
KYK yurdunda yemeklerinden ölü fare çıktığını söyleyen öğrenciler, durumu protesto etti Munzur Üniversitesi öğrencileri, Dêrsim’in…
Licê’de ortaya çıkan fuhuş ağına karşı yapılan toplantılara katılan DEM Partili Adalet Kaya, kurdukları temaslarda…
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanı Mazlum Abdi, Suriye’de yaşanan son gelişmeler, Şam yönetimi ile…