DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, 1980 yılında gerçekleşen Çorum Katliamı’nın tüm yönleriyle araştırılması ve adaletin sağlanması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne araştırma önergesi sundu. Kordu, TBMM’ye sunduğu önergede, katliamın arkasındaki organize yapılar ile sosyal, siyasal ve kurumsal etkilerin ortaya çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Çorum’da yaşananların yalnızca bir şehirdeki şiddet olayları olarak görülmemesi gerektiğini belirten Kordu, bu katliamın Alevi kimliğine yönelik sistematik nefretin ve devletin ihmallerinin bir sonucu olduğunu ifade etti. Kordu, “Toplumsal barış için geçmişin acılarıyla yüzleşmek, adaletin tesisi için atılacak en önemli adımdır” dedi.
Araştırma önergesinin gerekçesinde, 27 Mayıs 1980’de MHP’li Gün Sazak’ın öldürülmesinin ardından, 29 Mayıs’tan itibaren Çorum’da paramiliter gruplar eliyle sol görüşlü ve Alevi yurttaşlara yönelik saldırılar başlatıldığı kaydedildi. Saldırılar yaklaşık 1,5 ay sürdü ve 10 Temmuz’a kadar devam etti.
Özellikle 4 Temmuz’da sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının ardından saldırganların uzun namlulu silah ve patlayıcılarla kapsamlı saldırılar gerçekleştirdiği belirtilen önergede, “Çorum adeta bir savaş alanına çevrildi. Asılsız ‘camii saldırısı’ haberleriyle halk kışkırtıldı, Alevi mahalleleri hedef alındı” denildi.
Resmi rakamlara göre 57 kişinin hayatını kaybettiği, yüzlercesinin yaralandığı ve binlercesinin yerinden edildiği katliamın ardından gerçek anlamda bir yargılama süreci yaşanmadığını belirten Kordu, devlet arşivlerinin açılmasını ve sorumluların ortaya çıkarılmasını istedi.
Katliam sırasında, Alevi dedesi Veli Solmaz’ın bir fırında yakılarak öldürülmesi gibi vahşetlerin yaşandığını hatırlatan Kordu, “Bu katliam, Maraş, Malatya ve Sivas katliamlarının bir devamıdır. Alevilere yönelik sistematik yok saymanın, ayrımcılığın ve nefretin ifadesidir” dedi.
Kordu, Anayasa’nın 98. ve Meclis İçtüzüğü’nün 104 ve 105. maddeleri kapsamında Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını talep etti. Katliamın neden ve sonuçlarının ortaya çıkarılması, devlet içindeki olası sorumlu yapıların ifşası ve toplumsal vicdanın onarılması açısından bu adımın gerekli olduğunu ifade etti.
“Adaletin tecellisi, ancak gerçeklerle yüzleşerek sağlanabilir. Bu önerge, sadece geçmişi değil, birlikte barış içinde yaşayacağımız bir geleceği de ilgilendiriyor.”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bugün Kandil’de düzenlenen ve KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok’un Türkiye’deki…
Amedspor, Trendyol 1. Lig’in 11. haftasında sahasında İstanbulspor’u konuk etti. İki takım da maçta bulduğu…
Hakkında açılan “casusluk” soruşturması kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bugün Çağlayan Adliyesi’nde…
Abdullah Öcalan’ın çağrısı ve PKK’nin fesih kararı aldığı 12. Kongresi doğrultusunda, Barış ve Demokratik Toplum…
Henê olayı, 1930 dolayında Dersim’de yaşanmış trajik bir kadın cinayetidir. Bu olayı ilk kez 2011’de…
Günümüz dünyasında finansal büyüme, sadece birikim yapmakla değil, aynı zamanda doğru zamanda doğru riskleri almakla…