Categories: Güncel

O fotoğrafı çeken gazetecinin kaleminden 36 yıl önce Halepçe: Çocuklar oynarken yakalandılar zehirli ölüme

Ramazan Öztürk

Bugün 16 Mart. 36 yıl önce, Irak diktatörü Saddam, Halepçe’de kimyasal bombalarla 6 bine yakın Kürt sivil insanı katletti, dünya seyirci kaldı. Geçen yıl Rusya diktatörü Putin, Ukrayna’yı işgal etti, sivil insanların tepesine bombalar yağdırdı, hala da devam ediyor. Bugün İsrail Gazze’de, egemen güçler de Suriye’nin bir bölümünde aynını yapmaya devam ediyor, binlerce sivil ölüyor, yüz binlercesi sığınmacı oluyor ama değişen bir şey yok, dünya yine seyirci.

Saddam Rejimine beklenen tepki gösterilseydi, yapmış gibi değil de gerçekten cezalandırılsaydı Sırplar, Bosna ve Kosova’da, İsrail Filistin’de, Ruslar Çeçenistan’da, Hutu iktidarı Ruanda’da, Esad Suriye’de, ISID Ortadoğu’da, Putin de bugün Ukrayna’da aynı cüreti gösteremezdi. Unutmayalım, her sessizlik, felaketle sonuçlanacak başka bir saldırının yolunu açıyor. Yarın kim bilir sırada hangi ülkeler var.

İnsanlık da öldü

16 Mart 1988 günüydü. “Irak savaş uçakları, Kürdistan bölgesinde Halepçe ve çevresine kimyasal bombalar attı. Bu Kürt halkına karşı bir katliamdı, bir soykırımdı.

Zehirli bombalar şehre düşerken hava çürük elma kokusuyla kirlendi. Binlerce insanın çığlıkları göğe yükseldi. Hayvanlar öksürür gibi garip sesler çıkararak öldü. İnsanlar kaçmaya çalışırken zehirli gazlar da hızla yayıldı. Nefes alamayanlar yere düştü. Kısa sürede sokaklar can çekişerek ölen insan cesetleriyle doldu. Kimileri de sofra başında, kapı eşiğinde, çocuklar oynarken yakalandılar zehirli ölüme.

Şehrin dışında ise toplu halde cesetler.. Adını koyamadığınız garip bir duygu hali. Daha doğrusu, insanı, insanlığından utandığı bir durum. Ölümün ağır kokusu her yerde. Bir sokak, 47 numaralı evin kapı önü. Bir baba, Ömer Hawar, kucağında bebeği, basamakta yığılmış halde.. Bebeğin yüzü morarmış. Savaş nedir bilecek yaşta değil ama savaş kurbanı. Kimyasalın küle benzeyen tozu üzerlerine sinmiş. Bu manzara bile tek başına savaşın ne kadar kirli, ne kadar acımasız olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda insanı, insanlığından utandırıyor. Hangi kinin, hangi nefretin sonucuydu? Hangi çıldırmış zihniyet yapabilirdi bunu? 6 bine yakın insanla birlikte şehir de ölmüştü ama bu aslında ‘insanlığın’ da ölümüydü..

Bu yazı Ramazan Öztürk’ün Facebook paylaşımından alınmıştır

Dersim Gazetesi

Recent Posts

Dersim’de durdurulamayan göç kitap oluyor: Yazarlar katkı çağrısı yaptı

Günümüze doğru geldikçe her geçen gün nüfusu düşen, son yıllarda özellikle Kanada’ya olan göçten dolayı…

2 gün ago

Tülay Hatimoğulları: Bu cinayet tıpkı Susurluk gibi mafya ve siyasetin nasıl iç içe geçtiğini deşifre etti

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Diyarbakır’ın Tavşantepe Köyünde katledilen Narin Güran’ın mezarını ziyaret…

3 gün ago

TÜİK açıkladı: Yaşam süresi en uzun il 80,8 ile Dersim

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), "Hayat Tabloları, 2021-2023" istatistiklerini açıkladı. Türkiye’de doğuşta beklenen yaşam süresi, 77,3…

3 gün ago

Almanya’da ayrımcılığa karşı çıktığı için işten atılan Dersimli profesör için imza kampanyası başlatıldı

1 Ağustos 2018’den bu yana Berlin’deki özel Akkon Üniversitesi’nde göç, katılım ve mülteciler konusunda dersler…

4 gün ago

Deprem uzmanı Demirtaş: Dersim depremi Diri Fay Haritası’nda yer almayan bir fayda gerçekleşti

Dersim’in Pülümür ilçesinde dün saat 16.44'te 4,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremin, 7 kilometre derinlikte…

4 gün ago

Dersim’de 4,1 büyüklüğünde deprem

Dersim'in Pülümür ilçesinde, saat 16.44'te 4,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi…

5 gün ago