Categories: İnanç

Düzgün Bava Cemevi’ne tahliye davası 5 Nisan’da: Dünden bugüne neler oldu, tahliye davası açanlar kime hizmet ediyor?

Düzgün Bava Cemevinin kuruluşundan bugüne hizmet veren Düzgün Bava İnanç ve Kültür Derneği’ne açılan tahliye davası, 5 Nisan’da Nazımiye Asliye hukuk mahkemesinde görülecek.

Tahliye davasıyla ilgili açıklama yapan Düzgün Bava Cemevi Yönetim Kurulu; 20 yıl önce kurulan cemevlerine kayyum atanmaya çalışıldığını ve Nazımiye Kaymakamı’nın kendilerine yönelik uygulamalarını hakkında kamuoyunu bilgilendirdi. Açıklamada; Düzgün Bava Cemevine tahliye davası açan muhtar ve akrabalarının, iktidarla ilişkilerine dikkat çekilerek, bütün Alevi kamuoyu 5 Nisan’da Nazimiye’ye çağrıldı.

DÜZGÜN BAVA CEMEVİ NASIL KURULDU?

Açıklamada derneğin kuruluşuyla ilgili şu bilgiler verildi:

“Düzgün Bava Cemevi 20 yıldır kurulmuş ve dernek statüsünde faaliyet yürütmektedir. Cemevinin kurucu başkanı yine o dönem Nazımiye Belediye Başkanlığı yapan Bertal Ateş’tir. 2000 yılında belediye başkanı ve ilçede ileri gelen canlar Düzgün Bava Derneğini kuruyorlar. 2002 yılında Düzgün Bava Cemevi inşa sürecini bu dernek bünyesinde başlatıyorlar. İlgili makamlara başvurular yapılıp cemevinin yapımı süreci başlatılıyor. Dernek ilçe kaymakamlığına başvuruda bulunup makbuz bastırıyor. Türkiye ve Avrupa’da cemevi yapımı için para toplanıyor.

Bugün Maltepe Belediye Başkanlığı yapan sayın Ali Kılıç’a yurt dışında bu çalışmayı yapması için yetki veriliyor. Dernek Kültür ve Turizm Bakanlığı’na cemevi yapımı için maddi yardım talebinde bulunuyor. Kültür Bakanlığı 45 bin TL Nazımiye Kaymakamlığı üzerinden yardımda bulunuyor. Cemevi 2007 yılında açılışı yapılıyor. Bütün bu süreçte tek muhatap Düzgün Bava Derneğidir. Cemevi inşası için gelen paralar Düzgün Bava Derneği’ni hesabına yatıyor. Derneğin cari hesabından inşaat giderleri ödeniyor. Bütün bunlar defterlere ve resmi belgelerde kayıtlıdır. Cemevi inşaatı yapılırken dernek yönetimi, cemevinin yapılacağı alan için Tapu Kadastro’dan 5000 metrekare tahsis edilmesi için başvuruda bulunuyor. O dönem bölgeye kadastro girmediği için tapusuz alan olduğu ve bu tahsis gerçekleşemiyor.”

“AİLE OLARAK CEMEVİNİ ELE GEÇİRDİLER”

Düzgün Bava Cemevi Yönetim Kurulu, o dönem dernek yönetiminde yer alan ve şimdi kendilerine tahliye davası açan muhtar Mehmet Ali Gül’e dair de şu bilgileri hatırlattı:

“Düzgün Bava Cemevine tahliye davası açan muhtar, o dönemde dernek başkan yardımcısı görevini yürütmektedir. 2007 yılında cemevi faaliyete geçiyor ve bir şekilde dernek yönetimi değişti. Belediye başkanı dernek başkanlığı görevinden ayrıldı. Ve Çevrecik köyü muhtarı o dönem dernek başkanı oldu. Dernek yönetimi de ağırlıklı bu köydeki canların eline geçiyor. Yönetim değişince ilk yaptıkları şey, Cemevinin kurucu başkanı Bertal Ateş, bugünkü belediye başkanı Cafer Kırmızıçiçek başta olmak üzere, ilçede ileri gelen kanaat önderlerinin de bulunduğu yaklaşık 100 kişiyi bir kalemde Düzgün Bava Dernek üyeliğinden düşürmek oldu. Sadece kendi köylüleri ve birinci dereceden akrabalarından oluşan 45 kişiyi üye yaptılar.

Düzgün Bava Cemevi 2019 yılına kadar o köydeki bir ailenin yönetiminde kaldı. Dernek başkanı olan köy muhtarı, sonra yeğeni, oğlu, eniştesi vs. babadan oğula devam ediyor.”

Tahliye davasına gidilen sürece dair ise şu bilgiler verildi:

“2011 yılında Düzgün Bava Cemevinin de bulunduğu bölgeye kadastro girdi. Cemevi binası dahil 20 bin metrekarelik alanı köy tüzel kişiliği üzerine kaydedildi ve bu durumdan kimsenin haberi olmadı

Ne zaman ki 2019 da cemevi yönetimi ellerinden gitti ve uğraşları sonuç vermeyince denize düşen yılana sarılır mahiyetinde, Kaymakam Uğur Tutkan’ın planlarının bir parçası olmayı ve aldıkları talimatla tahliye davası için başvuruda bulundular.”

Yönetim Kurulu açıklamasında 2019 öncesi bütün bunların yönetimi döneminde Düzgün Bava’da yaşananların herkesin malumu olduğu da belirtilerek, yol ve erkâna sığmayan uygulamaların söz konusu olduğuna dikkat çekildi:

“Düzgün Bava Cemevi’nin kapıları halka kapalıydı. Düzgün Bava Cemevi tam bir kaos ve kargaşa ortamıydı. Türkiye ve Avrupa’dan gelen ziyaretçi canlar deyim yerindeyse geldiklerine pişman ediliyordu. Dönerken kahrederek isyan ederek dönüyorlardı.”

YENİ YÖNETİM NELER YAPTI?

Yeni yönetimin 2019 yılında Düzgün Bava Cemevi yönetimine seçildiğinin belirtildiği açıklama şu ifadelerle sürdü:

“Yönetime gelir gelmez öncelikle, yolumuzun inancımızın temel düsturu olan rızalık esaslı bir hizmet vermemiz gerektiği bilinciyle yola koyulduk. Orada hizmet veren canları da mağdur etmeden gelen ziyaretçilerinde rahatsız olmayacağı yol ve erkâna uygun bazı düzenlemeler yaptık.

İnanç, itikat, kültür ve yaşamımızın tarihsel varlığına uygun ve insan onuruna yakışır bir ortamı yeniden inşa ettik. Düzgün Bava Cemevinde artık her şey rızalık esaslı yürüyor. Örnek verecek olursak Düzgün Bava da her yıl yüzlerce kurban tığlanır. Düzgün Bava’ya kurban getiren canlar kurbanlarını ister dağıtsın, ister pişirsin, ister geri götürsün bu konuda hiçbir şekilde kurban sahibine müdahale edilmemesi gerektiğini kararlaştırıp pratiğe geçirdik. İlçede okuyan 38 üniversite öğrencimize dernek bütçesinden burslandırdık.

Düzgün Bava da tığlanan kurbanları götürüp köylerde dağıtıyoruz. Düzgün Bava da yüzlerce ağaç diktik. Binlerce meşe palamudu ektik. Yaklaşık beş yıldır bu cemevinde hizmet vermekteyiz. Bu süreçte cemevine gelen bütün canlar bu değişime tanık olmuşlardır.”

TEHDİT, ŞİDDET, DAVA, SORUŞTURMA

Yönetim açıklamasında bu uygulamalardan sonra yaşanılan baskı ve tehditler hakkında da bilgiler verildi:

“Cemevi yönetiminde olduğumuz bu beş yıllık dönemde defalarca dolaylı ve doğrudan tehdit edildik. Hedef gösterildik. Hakarete ve iftiralara maruz kaldık. Fakat doğru bildiğimiz yoldan asla geri adım atmadık. İlk olarak 2019 yılında cemevi yönetim kurulu üyemiz Hakkı Aradağ köyünde tek başına yaşadığı evinde kimliği belirsiz iki kişi tarafından saldırıya uğradı, öldürülmek istendi.

Yıllarca Düzgün Bava’yı kendilerine rant ve çıkar kapısına çeviren malum kişiler ve bunlardan beslenen bir kesim sürekli bizi il ve ilçedeki mülki idare amirlerine, kolluk güçlerine hedef gösterdi. Bu süreçte özellikle Nazımiye Kaymakamını sürekli bize karşı kışkırttılar. Basından da bilindiği üzere bu kaymakam cemevimize sürekli ağır para cezaları kesiyor, kışın kapanan yolumuzu açtırmıyor, baskı sindirme ve cezalandırma politikalarıyla bizi adeta faaliyet yürütemez duruma getirmek için yoğun çaba harcıyordu.

Yine 2021 yılında AKP ilçe başkanlarıyla bir toplantı yaparak, Düzgün Bava Cemevine kayyum atanmasını bile konuştular. 2021 yılı Ağustos ayında şuan bize tahliye davası açan Köy muhtarı Mehmet Ali Gül ve aile fertleri Nazımiye Kaymakamı Uğur Tutkan’la kaymakamlık makamında bir toplantı gerçekleştirdiler ve kaymakam onlara “Siz gidin bu yönetimden şikâyetçi olun suç duyurusunda bulunun ben onlara gününü göstereceğim “diye telkinde bulundu.

Bu şahıslar gidip cemevi yönetim kurulu üyelerimizden şikayetçi oldular. Bizim cemevini zorla ele geçirdiğimizi, siyasi olduğumuzu vs. iddia ettiler. Bizler o dönem kollukta ifadeye çağrıldık ve sonrasında yaşadığımız bütün süreci basın yoluyla kamuoyuna duyurduk. Açıklama yaptığımız günün akşamı kaymakam uzun namlulu silahlarla Düzgün Bava Cemevinin kapısına dayanıp “Sana ve uzantılarına Devletimizin gücünü göstereceğim “diye tehdit ve hakarette bulunmuştu. Bu durum kamuoyunda adeta infial uyandırmıştı.

Tepkiler yatışmaya başlayınca adeta ölü taklidi yapan Tunceli Valiliği nihayet bir hafta sonra açıklama yaparak, kaymakamı sahiplendi ve “Bu dernek Düzgün bava Cemevini fuzuli işgal ediyor” şeklinde bir açıklama yaptı.

Valiliğin bu açıklamasını bir talimat olarak gören Çevrecik Köyü muhtarı Mehmet Ali Gül hiç zaman kaybetmeden bir hafta sonra Düzgün bava Cemevine tahliye davası başvurusunda bulundu. Biz ise  Nazımiye Kaymakamı hakkında suç duyurusunda bulunmuştuk, kaymakama soruşturma izni verilmedi.

Daha önce 2021 yılında muhtar ve eski dernek başkanları Habip ve Zeki Açıkgözün şikayetleri de baz alınarak Tunceli Valiliği ve Nazımiye Kaymakamlığı Dernek denetçileri talebinde bulundular. İçişleri Bakanı Süleyman soylunun gönderdiği müfettişler, 2022 yılının mart ayında Düzgün Bava Cemevine gelerek denetim yaptılar, derneğimize ait bütün defter ve evrakları incelediler. Bu denetimin raporu yaklaşık bir yıl sonra Nazımiye Cumhuriyet savcılığına 2023 yılında gönderildi. Raporda Düzgün Bava Derneğine Kovuşturma açılması telkininde bulundu.”

MÜFETTİŞ RAPORUNDA OLAN TEK ŞEY KURBANLARDAN ÇIKAN ETLER

Bakanlık raporunda yer alan iddialar ise, yönetim kurulu tarafından şu ifadelerle açıklandı:

“Bakanlık müfettişlerinin gönderdikleri raporda tek bir suçlama var o da Düzgün Bava’da kesilen kurbanlarla ilgili. Raporda kurbanlar kesilip dağıtılırken kayıt altına alınmadığı, kaç kilo et çıktığının işletme defterine yazılmadığıyla ilgili.

Bu konuyla alakalı 2023 şubat ayında Düzgün Bava Cemevi dernek başkanı ve yönetim kurulumuz ifadeye çağrıldı. İfademizde şunları söyledik:

“Yolumuz Hakk ve hakikat yoludur. İnancımız rızalık ve ikrarlık üzerine kuruludur. Düzgün Bavada yüzyıllardır kurbanlar tığlanır. Dersi; ocakların, jiyar u diyarların mekan tuttuğu bir coğrafyadır. Bu ocaklarda ziyaretgahlarda yıllardır kurbanlar tığlanır. Düzgün Bava’ya inanç ve itikat ile gelen canlar kendi kurbanlarını tığlatır ve kendi rızalıklarıyla pay ederler. Bizim dernek olarak hiç kimsenin kurbanı ve lokması üzerinde bir tasarrufumuz söz konusu değildir. Ayrıca bizde kurban tartılacak et olarak görülmez. Bu ifadeyi inancımıza hakaret olarak görürüz. Bizde kurban lokmadır lokmanın azı çoğu olmaz. Düzgün Bava’ya gelen kurbanlar bizim gelir giderimiz kapsamında değildir. Ayrıca bu ülkede Kurban Bayramında camilerde 10 binlerce kurban kesiliyor. Hacca binlerce kurban gidiyor. Bu ülkede cemaat ve tarikatların kestikleri kurbanları bakanlık denetliyor mu? Bu kurbanlar kayıt altına alınıyor mu?”

İfademizde hiçbir şeklide bu raporu kabul etmediğimizi ve inancımıza müdahale olarak gördüğümüzü belirttik. Şu an bütün bu baskı cezalandırma ve sindirme politikası sonucu bir tahliye davası ile karşı karşıyayız. Bu dava köylüler ile dernek yönetiminin davası değildir. Bu dava yukarıda da uzun uzadıya anlatmaya çalıştığımız gibi, sistematik bir politika sonucu işletilen bir süreçtir.”

Davanın tarafının AKP-MHP iktidarı olduğu ve şikayetçi muhtarın iktidarın maaşlı elemanı olduğunu belirten Düzgün Bava Yönetim Kurulu şu vurguları da yaptı:

“Bu muhtar iktidarın maaşlı elemanıdır. Bu davayı vekaleten yürütmektedir. Oysa inanç makamları cümle varlığın niyaz olduğu Xızıri mekânlardır. Yol düsturunda Xızır makamları mülk olamaz. Bölge halkının ve milyonlarca Alevinin yüzyıllardır kutsadığı ve inanç merkezi olarak kabul edilmiş bir alanın mülkiyete konu edilmesi bu inanca yapılacak en büyük saygısızlıktır. Toplumumuzu ve inancımızı küçük düşürmektir. Düzgün Bava Cemevi talip toplumu tarafından verilen yetki ile inancımıza toplumumuza hizmet etmektedir. Yüzümüz ak, gönlümüz pak hizmet yürütmekteyiz. Kutsallarımız ile ilgili kararları vermede kabul edebileceğimiz tek makam talip toplumu olarak pirlerimiz ve analarımızdır. Kutsallarımızın tapusu olmaz. Makamlar inanç sahiplerinin gönülleridir. Hem Alevi olduğunu söyleyip hem de kadı divanından medet ummak, toplumumuzu ve inanç değerlerimizi küçük düşürmektir. Alevi toplumunun ve kurumlarının kabul edebileceği bir durum değildir. Bundan sonrada kutsallarımız kimsenin tapusuna ihtiyaç duymadan cümle varlığın niyaz makamı olmaya devam edecektir.

Düzgün Bava Cemevi yönetim kurulu olarak toplumumuza yol düsturu ile veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız yoktur. İnanç toplumumuza meydan her dem açıktır. Bizler hiçbir şekilde bu uygulamayı doğru bulmuyor, asla onaylamıyor ve görev bilenleri adalete davet ediyoruz. Yol bilenleri ise meydana, Nehak önünde boyun bükmeden inancımıza, değerlerimize sahip çıkmaya davet ediyoruz. Bizler kutsallarımıza hizmet etmeye devam edeceğimizi değerlerimizi koruyarak toplumumuzun boynunu düşürmeyeceğimizi ifade ediyoruz.”

Açıklamada ayrıca davaya çağrı yapılarak “Ocaklarımızı, Pirlerimizi, Analarımızı, Talip toplumunu, Alevi Kurum ve Cemevlerini, sivil toplum örgütlerini, Aydınlarımızı, Sanatçılarımızı Düzgün Bava Cemevi ile dayanışmaya, bu zulmü bertaraf etmeye çağırıyoruz” denildi.

Dersim Gazetesi

Recent Posts

Dersim Belediyesinde nöbet eylemi sürüyor: Dersim’e sefer olur ama zafer olmaz

Dersim Belediyesi’nde başlatılan nöbete katılan yurttaşlar, “Dersim’e sefer olur ama zafer olmaz” diyerek irade gaspına…

22 saat ago

Konak’tan çağrı: Dersim’e ve belediyeye sahip çıkın

Dersim Belediye Eş Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün de aralarında olduğu…

22 saat ago

Dersim Belediyesinde nöbet eylemi başladı

 Dersim Belediyesi'nde başlatılan nöbet eyleminde eşbaşkanlar, kararın kayyım hazırlığı olduğunu belirterek mücadele çağrısı yaptı. Dersim'de…

1 gün ago

Dersim Belediye Eş Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Sarıgül’e 6 yıl 3 ay hapis cezası

Dersim Belediye Eşbaşkanı Cevdet Konak ile Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'e 6 yıl 3'er ay…

2 gün ago

Elazığ’da Burcu Demir davasında fail uzman çavuşa ağırlaştırılmış müebbet hapis kararı

Elâzığ’da 32 yaşındaki Burcu Demir’i 8 Şubat’ta katleden Uzman Çavuş Murat Coşansel’in yargılandığı davanın 4.…

2 gün ago

Mazgirt’te sakarmeke kuşu avlayan 2 kişiye 14 bin 864 lira ceza kesildi

Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) 15. Bölge Müdürlüğüne bağlı Tunceli Şubesi ekipleri, il genelinde…

2 gün ago