Gülistan Doku’nun kaybedilişinin 4. yıl dönümü dolayısıyla Seyit Rıza Meydanı’na yürüyen Munzur Üniversitesi öğrencileri ve Dersim Kadın Platformu, “Alınan yoğun güvenlik önlemleri biz kadınları korumuyor. Güvenlikçi politikalar suçları örtmenin aracı oluyor” dediler. DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu ise, “Özel güvenlik adı altında aldığınız tedbirler neden kadınlara uygulanmıyor” diye sordu.
Gülistan Doku’nun 5 Ocak 2020’de kayboluşunun ya da kaybettirilişinin üzerinden dört yıl geçti. Ailesi hala Gülistan’ı arıyor, Gülistan için adalet arıyor. Sadece ailesi değil, avukatları, arkadaşları, Dersim halkı ve kamuoyu da Gülistan’ın akıbetini soruyor.
Dersim Yeraltı Çarşısı üstünde toplanan kadınlar, buradan ‘4 yıldır Gülistan karanlıkta, adalet nerede’ pankartıyla Seyit Rıza Meydanı’na yürüdü ve burada bir basın açıklaması yaptılar. Dersim Kadın Platformu adına yapılan açıklamayı Munzur Üniversitesi öğrencisi Eylül Yantemur okudu.
“ÖNCE GÜLİSTAN İNTİHAR ETTİ DEDİLER”
Gülistan Doku’dan, 2020 yılında kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra haber alınamadığını hatırlatarak sözlerine başlayan Eylül Yantemuz, Diyarbakır’da yaşayan ailesinin, Gülistan’ın kaybolduğu gün Dersim’e gelerek güvenlik güçlerine ihbarda bulunduğunu ve bu ihbar üzerine arama çalışmalarının başlatıldığını belirterek şunları söyledi:
“Yapılan araştırmalar sonunda, Gülistan Doku’nun kaybolmadan kısa bir süre önce eski erkek arkadaşı Zainal Abakarov ile bir kafenin önünde tartıştığı, cep telefonunun, en son Uzunçayır Baraj Gölü üzerindeki Sarısaltuk Viyadüğü’nde sinyal verdiği belirlendi. Sonrasında dönemin valisi tarafından kesin bir dille Gülistan’ın intihar ettiği ve bedeninin bulunarak ailesine teslim edileceğine dair söz verildi. Uzunçayır baraj gölünde aylarca su altı arama çalışması yapıldı.”
“ALINAN YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMLERİ BİZ KADINLARI KORUMUYOR”
Tüm bu süreçte, soruşturmanın baş şüphelisi olarak görülen Zainal Abakarov ve polis memuru olan üvey babası Engin Yüceer hakkındaki şaibelerin aydınlatılmadığını vurgulayan Yantemur, “Hatta öyle ki Engin Yüceer’in şikayeti üzerine abla Aygül Doku yargılanmış ve ceza almıştır. Bu süreç bize bölge illerinde taciz, tecavüz, istismar gibi suçların arkasında hiçte azımsanmayacak oranda güvenlik güçlerinin çıkmasını anımsatıyor. İşlenen bu suçlar cezasızlık politikasıyla ya üzeri örtülüyor ya da dokunulamıyor. Bölge illerinde alınan yoğun güvenlik önlemleri biz kadınları korumuyor. Güvenlikçi politikalar suçları örtmenin aracı olarak kullanılıyor” dedi.
“GÜLİSTAN AKİBETİ KARANLIKTA KALAN KADINLARIN SEMBOLÜ OLDU”
Dört bir tarafı güvenlik kameralarıyla çevrili, içinde yaşayanlara adeta bir açık cezaevi duygusu yaşatan Dersim’de Gülistan Doku’nun akıbetine ışık tutacak tek bir kamera görüntüsünün bulunamadığını hatırlatan Yantemur, “Böylece Türkiye’de, Gülistan kaybolduktan sonra akıbeti karanlıkta kalan kadınların sembolü oldu” diye konuştu.
Munzur Üniversitesi öğrencisi Eylül Yantemur son olarak şunları not düştü:
“Bu süreçte iktidar, kadınlar için hayati öneme sahip İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı çekti. Yeni yasama dönemi başladığından beridir ise meclisin en öncelikli gündemlerinden birisi kadınların medeni haklarını yönelik saldırılar. Türkiye gündüz gözüyle kadınların kaybedildiği, kıyılarına kadın cesedi vuran ve kadınların barbarca cinayetlere kurban gittiği bir ülke durumuna gelmişken TBMM’de üç eşli biri milletvekili olarak koltuk işgal ediyor.”
“ALDIĞINIZ TEDBİRLER NEDEN KADINLARA UYGULANMIYOR”
Basın açıklamasının ardından söz alan DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, Gülistan’ın kaybedildiğinin altını çizerek, “Kaybedildi diyoruz çünkü aradan 4 yıl geçmesine rağmen Gülistan Doku ile ilgili tek bir etkin soruşturma yürütülmedi” dedi.
“4 OCAK’TA ÇALIŞAN KAMERALAR 5 OCAK’TA NEDEN ÇALIŞMIYOR”
Kordu, “Özel güvenlik adı altında aldığınız tedbirler neden halkın kadınlarına uygulanmıyor” diye sorarak şunları belirtti:
“Özel güvenlik diye girişlere koyduğunuz barikatlar, aranmadan geçmeyen araçlar, her gün insanları MOBESE’lerden tespit edip gözaltına aldığınız kameralar, Munzur Üniversite’sinde hak talebinde bulunan öğrencilere ilişkin ailelerini arayarak baskı uyguladığınız, üniversite öğrencilerine ajanlık teklif ettiğiniz politikalarınız, öğrencileri eğitimden ettiğiniz politikalarınızla, bir kentte bir kadın kayboluyor ve siz 4 Ocak’ta çalışan kameralara 5 Ocak’ta çalışmıyor diyorsunuz. Avukatlar tespit isterken DNA incelemesinde bulunmuyorsunuz. Araç başka bir araziden yol alıyor, aracın güzergahını ortaya çıkarmıyorsunuz. Buradan soruyoruz; bu ülkenin, bu kentin hakimlerine, savcılarına soruyoruz; Sizde vicdan var mı?”
NEYİ SAKLIYORSUNUZ, NEYİ ÖRTBAS EDİYORSUNUZ”
“Sizin bu konuda cesaretli, yürekli bir çıkışınız olacak mı?” diye soran Kordu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Olmayacak biliyoruz. Eğer bu çocuk sermayedarların çocuğu olsaydı, soruşturmayla 2-3 günde açığa çıkarmıştınız ama halkın yoksul kadınlarına, yoksul çocuklarına uygulamanız bu; kaybetmek, yok etmek, kentte kadınlara ve insanlara ilişkin umutsuzluk ve korku yaymaktır. Politikalarınız bunun üzerine kuruludur. Yoksa 4 yıldır bu kentte Gülistan Doku’ya ilişkin etkin bir soruşturma sürdürürdünüz. Bununla yetinmediniz. Bu hak arama mücadelesinde aileye idari para cezaları uyguladınız. Kentlerde ‘Gülistan Doku nerede’ diyen kadınlara gözaltı yaptınız, soruşturma uyguladınız. Burdan soruyoruz. Neyi saklıyorsunuz, neyi örtbas ediyorsunuz, neyi kamufle etmek istiyorsunuz? Çok açık ki kamuoyunun da bizim de kafamızda pek çok soru var. Kamuoyunu aydınlatmak zorundasınız.”
“40 YIL GEÇSE DE GÜLİSTAN’I ARAMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Seyit Rıza meydanındaki etkinlikte son sözü alan abla Aygül Doku ise, ‘Gülistan Doku nerede’ sorusunun ülkenin sınırların aştığını ama adaletin parmaklarına takılıp kaldığını belirterek şunları söyledi:
“4 yıldır Gülistan yok diyoruz. Başta Abarakov ve bu olayın arkasındaki tüm failler şunu iyi bilsin ki biz 4 yıldır hala buradaysak bu olayın üzerinden 40 yıl geçse de Gülistan’ı aramaktan vazgeçmeyeceğiz. Biz bu süreçte 3 vali, emniyet müdürleri, savcılar değiştirdik. Hangi olay olursa olsun hakikat en son varacağı yeri çok iyi bilir. Hakikat yanılmaz. Bana verilen cezalar bir yana bana burada milyon tane kurşun sıkılsa bile Gülistan’ı bulmadan, bunu yaşatanları adalet önüne getirmeden ben ve ailem bu davadan vazgeçmeyeceğiz.”
Dersim Belediyesi’nde başlatılan nöbete katılan yurttaşlar, “Dersim’e sefer olur ama zafer olmaz” diyerek irade gaspına…
Dersim Belediye Eş Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün de aralarında olduğu…
Dersim Belediyesi'nde başlatılan nöbet eyleminde eşbaşkanlar, kararın kayyım hazırlığı olduğunu belirterek mücadele çağrısı yaptı. Dersim'de…
Dersim Belediye Eşbaşkanı Cevdet Konak ile Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'e 6 yıl 3'er ay…
Elâzığ’da 32 yaşındaki Burcu Demir’i 8 Şubat’ta katleden Uzman Çavuş Murat Coşansel’in yargılandığı davanın 4.…
Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) 15. Bölge Müdürlüğüne bağlı Tunceli Şubesi ekipleri, il genelinde…