Sana âşık olmak bir sevdadır. Seni sevmek güneşin tükenmeyen sıcaklığı bitmeyen aydınlığı gibidir. Herkes yediği ile doyar, içtiği ile keyiflenir ben ise senin sevdanla doyuyor, aşkınla hoş oluyorum.
Benim sana olan sevdam güneş batımında sevdiğinin yolunu gözleyen aşığın sabırsızlığıdır. Seni düşünmediğim, seninle olmadığım an yaşamın anlamı kalmaz. Benim sevdam Mercan Dağlarından yorgun argın dönen bir çobanın Munzur’la buluştuğunda yaşadığı coşkudur.

Seni sevmenin yiğitlik istediğini bilirim. Acıyla yoğrulmuştur toprakların, hüzün solar yaprakların. Bunca kıyıcının arasında seni sevmek bedel ister ama terk etmez sevdan beni. Bu aşkın sonundaki acıyı bilsem de senden vazgeçmem. Çünkü benim sana olan sevdam bir devrimcinin silahının kabzasında duyduğu sıcaklıktır.

Sana sevdalanmak ikrarı için toprağa düşen mezarsızların yiğitliğidir. Onlar gibi bilinmezler içerisinde hep var olup yüreklerde yer edinmektir.

Benim sana sevdam yezit elinde işkence tezgâhlarında ser verip sır vermemek olduğunu ya da sorgusuz sualsiz darağacına giderken başını dik tutmayı gerektirdiğini biliyorum. Bu öyle bir aşk ki ne kurulan sehpaları ne de insanların gerildiği askılar önüne geçemez.

Bu öyle bir aşk ki ikrarı için yolundan dönmeyenlerin imanı, açık kapılarında Xaqq misafirlerini bekleyenlerin vefası, elindeki ekmeği bölüşenlerin ortakçılığı, kendine sığınanları kucaklayanların dağ yürekliliğidir.

Benim sana sevdam bulutlar perdelese de, gökler kararsa da parlaklığını kaybetmeyen yıldızın, güzelliğini yitirmeyen dolunayın çekiciliği, yolundan vazgeçmemenin kararlılığıdır.

Kendine hiç dert etme, sana sevdalanmanın büyük hasretler olduğunu, bazen nihayetlenen ömür olduğunu biliyorum ama seni sevmekten vazgeçemiyorum. Çünkü seni sevmekten vazgeçmenin gerçekten ölmek olduğunu iyi biliyorum. Seni sevmek kendinden vazgeçip dağların kutsallığında çoğalmak olduğunu da biliyorum. Sevmek gerektiğinde kendinden vazgeçmek değil midir? Vazgeçmeden aşkı büyütmek olmaz.

Ey dağlara nakşedilmiş büyük sevdanın adı. Munzur olup diyar diyar taşıdığın sevdanın esiriyim. Seni sevmenin, sana sevdalanmanın kahramanlık, gerekirse ölmek olduğunu sen öğrettin acılarınla. Ve seni tüm acılarınla uğrunda ölmek gerekse de sevmek kabulümdür.

Yeter ki sen boynunu eğme, gözyaşlarınla yüreğimizi ıslatma. Ben seninle her acıyı yaşayıp, senin koynuna gömülmeye razıyım.

Yeter ki sen yüzünü benden çevirme. Ben senin sevdanla nefes aldıkça varım, böyle mutluyum.
Ey sevdanın, aşkın adı Dersim. Sen benim ilk aşkım oldun ve son aşkım olarak kalacaksın. Senin sevdan için çekilen acılar kırlarda bahar çiçekleri olacak. Senin için dökülen gözyaşları Munzur’la taşacak yüreklere ve sen hep aşkın, sevdanın adı olarak benimle var olacaksın. Ne mutlu ikrarı Dersim olan dağ bakışlı güzel yüreklere.

Dersim Gazetesi

Recent Posts

“Bir talipten dinledim ve dile geldim”

Kadim Alevilikte; Kurbanlık Koç Da Bir Candır. Bir gün köye piri piran geldi. Talipler, sevinçle…

28 dakika ago

Hatimoğulları: İktidar son derece yavaş ve cesaretsiz davranıyor

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Urfa İl Örgütü, 1’inci Olağanüstü Kongresi'ni merkez Haliliye…

3 saat ago

Sansüre yanıt: Grup Yorum albümlerini kamuoyuyla paylaştı

Türkiye’de 1985’ten bu yana protest müziğin simge isimlerinden biri olan Grup Yorum, YouTube ve Spotify’daki…

8 saat ago

Börek yaparken çıtır çıtır sonuç için en iyi püf noktaları

Börek, Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olarak, her bölgeden farklı şekillerde sunuluyor. İncecik yufka ile…

9 saat ago

Aç kalmadan zayıflamanın yolu!

  Günümüzde fazla kilolarla mücadele eden pek çok kişi, kısa sürede hızlı sonuç almak uğruna…

9 saat ago

Hafta sonu kahvaltılarınız için ev yapımı peynir tarifi

  Hafta sonları, sevdiklerinizle birlikte geçirilen keyifli kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi peynir, artık marketten almakla sınırlı…

9 saat ago