Tarih susarsa, biz konuşmalıyız. Çünkü biz biliyoruz ki unutulan her şey, bir gün yeniden yaşanır. Ve biz unutmadık.
Dersim… Sarp dağlarıyla, serin dereleriyle, kutsal ziyaretleri ve ağıtlarla örülü bir coğrafya.
Binlerce yıldır kendi dilinde konuşan, kendi inancıyla yaşayan bir halkın yurdu.
Ne zenginlik istediler, ne başka bir toprağı.
Tek dertleri, kendileri gibi yaşamak, kendileri gibi ölmekti.
Ama bir gün geldi…Tarih 4 Mayıs 1937’yi gösterdiğinde, Ankara’dan soğuk bir kararname çıktı.
“Bu coğrafya tenkil edilecek.” dediler.
Yani bastırılacak…
Yani susturulacak…
Yani yok edilecek.
Ardından başladı bombardımanlar.
Uçaklar mağaraları hedef aldı.
Kadınlar, çocuklar, yaşlılar…
Kaçacak hiçbir yerleri yoktu. Ve sonra…
Seyit Rıza… 75 yaşındaydı. Barış için yürüdü, konuşmak için gitti.
Ama onu da astılar.
Haksız, hukuksuz, karanlık bir sabaha uyandı bu halk.
Ve Seyit Rıza, darağacına çıkarken bize miras kalan şu sözleri söyledi:
“Evlad-ı Kerbelayız. Bî hatayız. Ayıptır, zulümdür, cinayettir.”
Resmi rakamlar 13 bin diyor.
Ama biz biliyoruz ki her Dersimli ailenin bir ölüsü var.
Her köyün, her taşın, her kayanın altında susturulmuş bir isim var.
Bu sadece bir katliam değildi.
Bu, bir halkın diliyle, inancıyla, hafızasıyla hedef alınmasıydı.
Bu, kimliğe, var oluşa dönük bir saldırıydı.Ve yıllarca konuşmak yasaklandı.
Dersim kelimesi haritadan silindi.
Dersimliler ya sessiz kaldı ya da sürgün edildi.
Ama hafıza kaldı.
Ağıtlar kaldı.
Dua kalan dillerde, sır kalan kalplerde yankılandı. 2009 yılında bir ilk yaşandı.
Devlet, bu acının adını “katliam” olarak telaffuz etti.
Ama hâlâ soruyoruz:
Kimin yargılandığını gördük?
Kimin mezarı bize teslim edildi?
Kimin annesinin kemikleri bulundu?
Dersim, sadece geçmişin bir yarası değildir.
Dersim, aynı zamanda bir dirençtir.
Bir uyanıştır.
Bir hatırlamadır. Bugün hala soruyoruz:
“Biz kimdik, neden susturulduk?”
Ve diyoruz ki:
Unutmayacağız.
Unutturmayacağız.
Çünkü adalet sadece mahkemelerde değil, yüzleşen hafızalarda başlar.
Bugün burada sadece geçmişi anmıyoruz.
Geleceğe bir söz veriyoruz.
Dersim için, hakikat için, adalet için…
2008 yılında bir kitap yazıldı. 2020 yılında Türkçeye çevrildi. Ben ilk defa 2021 yılında…
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve Demokratik Bölgeler…
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yeni sürece ilişkin değerlendirmelerinin ardından gelen yorumlara sosyal…
Dersim’de “Madde Bağımlılığı ile Mücadelede Toplumsal Sorumluluk ve Çözüm Arayışları” başlıklı panel gerçekleştirildi. Eğitim ve…
Türkiye’de yoksulluk oranlarının arttığını ve kalıcı hale geldiğini gösteren yeni veriler, bu kez bizzat Cumhurbaşkanlığı…
Silivri Cezaevi’nde tutukluluğunun sekizinci yılını dolduran iş insanı ve sivil toplum temsilcisi Osman Kavala için…