Semah Dergisi Okuyucusuyla Buluştu

Semah dergisi; ‘100 yıl değil,1000 yıl da geçse unutmayacağız! KOÇGİRİ’ manşetiyle çıktı. Avrupa’da 2 ayda bir yayınlanan Semah dergisi pandemi dolayısıyla yaklaşık 1 yıl ara verdiği yayınına 50. Sayısıyla, okuyucusuyla yeniden buluştu. Demir Çelik, Dora Djann, Ali Köylüce, Songül Morsümbül, İrfan Dayıoğlu, Songül Abdi Erol’dan oluşan Semah dergisinin Yayın Kurulu / Redaksiyon üyeleri derginin bu sayısını Koçgiri Soykırımına ayrılmış. Koçgiri ile alakalı yazıların yer aldığı Semah dergisi Avrupa ülkelerinde elden dağıtılmakta.

“100 yıl değil, 1000 yıl da geçse UNUTMAYACAĞIZ! Koçgiri“ başlığını taşıyan kapağında Alişer ve eşi Zarife Hatun‘ resimleri yer almakta.

Derginin sunum yazısında, “1 yıllık zamanda dünya insanlığının küresel çapta yaşadığı korku ve üzüntünün ortak adı; Covid 19 bulaşıcı hastalığıydı. Bu süre içerisinde Covid nedeniyle Hakka yürüyen Canlarımızın “devri daim” olsun! Halen bu hastalıktan dolayı yaşam mücadelesi veren Canlarımıza acil şifalar diliyoruz! Lütfen sağlığınıza dikkat edin!

Dünyamızın küresel güçler tarafından bozulan dengesi, Toprak Anamızın kötü emeller için hoyratça kullanılması sonucu insanlığa yaşatılan bu vahim süreçle, 21.yüzyılımızda hiç kimsenin aklına bile gelmeyecek pisikolojik bir acıyla yüzleştik. Bir doğa-natural inancı olan Alevi felsefemizin temelini oluşturan ekolojik dengelerin korunması gerektiği bilinci, bu vesileyle bir kez daha insanlığa hatırlatılmış oldu. Bütün kutsi değerlerimizle Toprak Anamıza bir kez daha sıkı sıkıya sarılmalı ve onu korumalıyız. Toprak Anamızla birlikte Ana dilimize, Ana yurdumuza, İnancımızın Ana prensiplerine ivedilikle önem vermeliyiz.” Derken, 100 yıl önce Koçgiri’de bir soykırımın yaşandığına dikkat çekilmekte; “Bu sayımızı Koçgiri’ye ayırdık. Çünkü 2021; Koçgiri Jenosidinin 100. Yılı. Bu türden toplumsal kıyımları, doğru temelde ele alıp tanımlamak oldukça önemlidir. Hele bir de tarihe yazılı arşiv bırakacaksak, bu çalışmalara daha da dikkat etmeliyiz! Koçgiri de yaşanılanların tanımlandırılması oldukça mühim bir konudur. Hemen bellirtmeliyiz ki Koçgiri’de yaşanılanlar bir Jenosid’dir, Soykırımdır. Ama maalesef halen bile bu bilinç istenilen bir düzeyde yaygınlık kazanmamıştır. Örneğin dönemin Sivas valisi Ebubekir Hazim Teperyan, bu soykırım haraketini “Ümraniye Hadisesi, Koçkiri Hadisesi“ olarak ele alırken, Vekiller Heyeti’nin 13 Mart 1337 (1921) tarihli kararnamesinde “Harekât-ı Şekavetkârane“ diye nitelendirildiğini görüyoruz. Yine soykırımcı Sakallı Nurettin Paşa bu soykırımı “Ümraniye İsyanı“ olarak değerlendirir. Günümüzde konuya aşina olan aydınlarımız da bu jenosid‘e maalesef, daha çok “Katliam“ tanımıyla yaklaşırlar. Oysa o bilinen sıradan tanımıyla, siyasal, ulusal, ırksal ya da dinsel bir nedenle, azınlık durumundaki bir insan topluluğunu soyca yok etmeyi amaçlayan toplu öldürme eylemidir soykırım! Koçgiri’de yapılanlar da tam da bu değilmiydi?“ tanımsal bağlamında, “Koçgiri asla ve asla unutulmamalı ve unutturulmamalıdır!

“KOÇGİRİ’yi 100 yıl değil, 1000 yıl da geçse UNUTMAYACAĞIZ!“ diyerek Tarih sayfalarının Alevi katliamlarıyla dolu olduğunu, Hele Kürt Réya/ Raa Heqi-Alevilerinin katliamıları ise soykırımlarla sınırsız bir boyut kazandığına dikkat çekilmekte.

Dergide şu araştırmacı yazarların makaleleri yer almakta:

KOÇGİRİ SOYKIRIMI!
DEMİR ÇELİK

KAPISINA KARA KİLİT VURMAYANLARA AŞK İLE
ÇİLEM KÜÇÜKKELEŞ

OSMANLI NÜFUS DEFTERLERİNDE KOÇGİRİ COĞRAFYASI AŞİRETLERİNİN ETNİK KİMLİĞİ VE TARİH YAZIMI ÜZERİNE
KKDTKA ÇALIŞMA GRUBU

KOÇGİRİ SOYKIRIMI VE ANKARA‘DAKİ OSMANLI OYUNLARI
ERDOĞAN YALGIN

100 YILLIK GİZLENEN GERÇEK; KOÇGİRİ İTTİHATÇILARIN İSYAN İLE ÖRTBAS ETTİĞİ KATLİAM
ALİ KÖYLÜCE

ALŞÊRÊ KOÇGİRİ İLE KİLA ZARİFE‘Yİ ANMAK, ANLAMAK VE BİLİNCE ÇIKARMAk
DURSUN EVREN

SOURCES OCCIDENTALES SUR LES ALÉVIS KOÇGIRI (1850-1910)
ERWAN KERIVEL

ALEVİLER‘DE “CENNET“ VE “CEHENNEM“ İNANCI VAR MIDIR?
İRFAN DAYIOĞLU

TARİH VE İNANÇ SEMBOLİZMİ IŞIĞINDA KOÇKIRİ MEZARLARI – 1
ALİ KEMAL YILDIRIM

SPİNOZA VE TANRISI İLE SOHBET
HÜSNÜ ÇAVUŞ

KAYIP TARİHİN YOL ARAYIŞÇILARIYIZ
SONGÜL MORSÜMBÜL