Categories: PolitikaToplum Yaşam

Adli Tıp Kurumu, Celalettin Can hakkında cezaevinde kalabilir raporu verdi!

Adli Tıp Kurumu, 100 günü aşkındır cezaevinde tutulan sağlık problemleri yaşayan Celalettin Can hakkında, “gerekli sağlık kontrollerin yapılması” kaydıyla cezaevinde kalabilir raporu verdi. Karara tepki gösteren Can, Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, “Bu bir yaşam hakkı ihlalidir. Adli Tıp Raporuna göre özgürlüğümü engellemeyin” dedi.

 

109 gündür Marmara L Tipi 5 No’lu Kapalı Ceza ve İnfaz kurumu C-12’de tutulan Celalettin Can, kendisine  (ATK) 3. İhtisas Dairesi’den ‘gerekli sağlık kontrollerin yapılması’ kaydıyla cezaevinde kalabilir raporu verildiğini açıkladı.

Celalettin Can, cezaevinde yaşadığı sorunları ve son durumunu açıklayarak sorunların çözümünü talep etti. Can, “Yaşadığım coğrafyanın güçlükleri içinde demokratikleşme ve özgürlük mücadelesi için gazetecilik, yazarlık yapmaya çalışıyorum. 31 Ağustos’ta infazımın gerçekleştiği günden bugüne 5275 sayılı kanunun 89/3 maddesi kapsamında “Denetimli Serbestlik Hakkım” oluşmuşken, cezaevinde kendilerini ikinci bir yargı merci yerine koyan “idare ve Gözlem Kurulu” tarafından hukuksuz bir şekilde sağlık sorunlarıma rağmen ve de Yargıtay’ın bu konudaki kararına rağmen “bağımsız koğuş”da kalmayı istemediğim için beni 108 gündür rehin tutuyorlar” dedi.

Celalettin Can, rahatsızlığı nedeniyle götürüldüğü Cezaevi Kampüs Hastanesi, Silivri Devlet Hastanesi, Adli Tıp, Yedikule Göğüs Hastanesi ve cezaevi revirinde “uyku apnesi kalbi zorluyor, ciddi risk altında” teşhisine rağmen Adli Tıp Kurumu cezaevinde kalabilir raporu verdiğini ifade etti.

“BU BİR YAŞAM HAKKI İHLALİDİR

Can cezaevinde gönderdiği mektupta şunlara yer verdi:

“Coğrafyamızda cezaevleri çoğu kez ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı merkezler olurken, ben ve birçok hasta mahpus İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu siyasi bir tutum izleyerek, sağlık sorunu yaşayan mahpusların tam teşekkülü devlet hastanelerinden almış oldukları raporları da kabul etmeyerek, verdikleri kararlarla yaşam haklarımızı ihlali etmekle birlikte sağlık sorunu yaşayan biz hükümlülerin tahliyelerine engel olmaktadırlar. Buradan Adalet Bakanlığına çağrımdır; ATK verdiği bu raporla 19 Arlıkta cezaevinde toplanacak kurulun kararlarını etkilemeyi amaçlamaktadır. Bu bir yaşam hakkı ihlalidir… Adli Tıp Raporuna göre özgürlüğümü engellemeyin…

Cezaevlerinde sağlık sorunu yaşayan mahpusların yaşam ve sağlık hakkının korunması, tahliye koşullarının sağlanması ulusal ve uluslararası mevzuatın, sözleşmelerin gereğidir.

Bu belgelerle ‘mahpuslara yönelik kötü muamele ve işkencenin mutlak suç olduğu ve bu suçların zaman aşımına uğramadığını, mahpusların tüm haklarının devletin koruması altında olduğunu, insan hakları çerçevesinde muamele görmeleri sağlanmalıdır’ diyerek koruma altına almıştır.

Tüm bu yükümlülüklere rağmen Adalet Bakanlığı, Adalet Bakanlığına bağlı Ceza ve Tevkifevleri Müdürlüğü, TBMM vekilleri kamuoyunda yapılan sayısızca açıklama, başvuru, çağrı ve raporları görmezden gelerek, cezaevlerinde işkence ve kötü muamelenin, yaşam hakkı ihlallerinin ve ölümlerin sorumluluğunu taşıyanlar olarak görüleceklerdir.”

“TÜM HASTA MAHPUSLARIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAĞLAYIN!”

Celalettin Can, taleplerini ise şöyle sıraladı:

“Devletin sorumluluğu altındaki cezaevlerinde insanca yaşamı sağlayın. Devlet olarak yükümlülüklerinizi yerine getirin. İhlalleri yapanlar hakkında gerekli soruşturmaları yapın. ATK’nin yaşam hakkını hiçe sayan kurul kararlarını inceleyin.

Hipokrat yemini ettiğini iddia eden Adli Tıp hekimleri hakkında işlem başlatın. Mecliste, Cezaevleri ile ilgili çalışmalar yürüten sivil toplumla koordineli de çalışacak çok acil cezaevlerini izleme komisyonu kurun.

Bizler siyasi mahpuslarız, haklarımızı biliyoruz… Bizleri ıslah etme yöntemlerinizin tümü kötü muameledir. Vazgeçin… Tüm hasta mahpusların özgürlüğünü sağlayın!”

Dersim Gazetesi

Recent Posts

Dersim’de durdurulamayan göç kitap oluyor: Yazarlar katkı çağrısı yaptı

Günümüze doğru geldikçe her geçen gün nüfusu düşen, son yıllarda özellikle Kanada’ya olan göçten dolayı…

2 gün ago

Tülay Hatimoğulları: Bu cinayet tıpkı Susurluk gibi mafya ve siyasetin nasıl iç içe geçtiğini deşifre etti

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Diyarbakır’ın Tavşantepe Köyünde katledilen Narin Güran’ın mezarını ziyaret…

3 gün ago

TÜİK açıkladı: Yaşam süresi en uzun il 80,8 ile Dersim

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), "Hayat Tabloları, 2021-2023" istatistiklerini açıkladı. Türkiye’de doğuşta beklenen yaşam süresi, 77,3…

3 gün ago

Almanya’da ayrımcılığa karşı çıktığı için işten atılan Dersimli profesör için imza kampanyası başlatıldı

1 Ağustos 2018’den bu yana Berlin’deki özel Akkon Üniversitesi’nde göç, katılım ve mülteciler konusunda dersler…

4 gün ago

Deprem uzmanı Demirtaş: Dersim depremi Diri Fay Haritası’nda yer almayan bir fayda gerçekleşti

Dersim’in Pülümür ilçesinde dün saat 16.44'te 4,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremin, 7 kilometre derinlikte…

4 gün ago

Dersim’de 4,1 büyüklüğünde deprem

Dersim'in Pülümür ilçesinde, saat 16.44'te 4,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi…

5 gün ago