Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve bağlı dairelerin bütçelerini görüşmeyi sürdürüyor.
Görüşmelerde söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Antalya Milletvekili Saruhan Oluç, Diyarbakır 5 Nolu Kapalı Cezaevi’nin “yüzleşme ve hafıza müzesi” olması yönünde taleplerinin olduğunu ancak cezaevinin etnografya müzesine çevrilmeye çalışıldığını belirterek, iktidara tepki gösterdi.
Oluç, “Kürt halkının hafızasında ve Türkiye’deki bütün demokrasi ve adaletten yana olan insanların hafızasında ne kadar derin ve acı izler bıraktığını umarım biliyorsunuzdur. İşkence merkezi olarak hafızalara kazınmış olan bu yerin aslında gerçekten bir hafıza müzesi hâline getirilmesi gerekiyor. Özellikle bu son dönemde yaşadığımız barış ve demokratik toplum süreci açısından da bakarsak, yeni bir döneme girdiğimiz açısından da bakarsak, bu konuda bir hassasiyet göstermenizi ve yeniden bazı adımları değerlendirmenizi isteriz” dedi.
‘Kayyım rejiminin sonuna geliyoruz’
Oluç, Elîh’te iki kültür merkezinin olduğunu birinin İl Kültür Müdürlüğü’ne bir diğerinin ise belediyeye ait olduğunu, kayyımın belediyeye ait Ahmet Güneştekin Kültür Merkezi’ni Devlet Tiyatrolar Müdürlüğü’ne devretmeye çalıştığı söyledi.
Oluç, “Batman’da kayyım atandı, kayyım Belediyeyi yönetiyor kendi aklınca. Barış ve demokratik toplum süreci, çözüm süreci açısından bakacak olursak, bu kayyımlar rejiminin sonuna geliniyor Sayın Bakan. Yani öyle sanıyoruz ki hem AK Parti hem Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhur İttifakı’nın ortakları olarak bu kayyım meselesinin artık kimseye bir fayda getirmediğinin, zarar olduğunun farkındalar ve bu konuda yasal değişikliklerde yapılacak, kimi düzenlemelerle de karşı karşıya kalınacak, olumlu anlamda söylüyorum bunu. Dolayısıyla, kayyımın şu anda var olduğu bir Batman Belediyesinin kültür merkezinin devri doğru bir şey değil” diye kaydetti.
‘Eli kulağında’
Düzenlemenin kısa süre içinde yapılacağı bilgisini aktaran Oluç, “Bu kayyumlarla ilgili yasal düzenlemelerin eli kulağındadır, çok gecikmez. Öyle sanıyorum ki birkaç ay içinde bu Mecliste kurulmuş olan Komisyonun tavsiyeleriyle birlikte Meclis Genel Kurulu ve ihtisas komisyonları, Adalet Komisyonu ve İçişleri Komisyonu çalışmalarını yapacaktır ve yasal düzenlemeler de gündeme gelecektir. Dolayısıyla, alelacele belediyenin o yerelde yaşayan halkın emekleriyle, alın teriyle oluşturulmuş olan ve aslında korunması gereken ve belediye eliyle kültür çalışmalarının, sanat çalışmalarının sürdürülmesi gereken bir yerin devri doğru değildir” diye konuştu.
Kaynak: MA
Bir asırdır açıklanmayan mezarlar, yalnızca üç önderin kayıp bedenlerini değil; devletin hafızayla, kimlikle ve geçmişle…
Her 15 Kasım yaklaştığında, 4 Mayıs 1937’de başlayan Dersim Katliamı’nın ve 15 Kasım’da Pir Seyit…
Pülümür ilçesine bağlı Turnadere Köyü’nde yaralı olduğu için acı çeken ayıyı gören köylüler, durumu Doğa…
Dersim Milletvekili Ayten Kordu, 1937–38 Dersim Tertelesi sırasında idam edilen Pir Seyit Rıza, oğlu Resik…
FADIL ÖZTÜRK (*) (*) Mayıs ayında yitirdiğimiz Dersimli şair ve yazar Fadıl Öztürk'ün Dersim Soykırımı…
Dersim Tertelesi’nin üzerinden 88 yıl geçmesine rağmen yaşamını yitirenlerin ve özellikle Seyid Rıza ile beraber…