Surrey Üniversitesi’nden çalışmanın kıdemli araştırmacısı Prof. Dr. Angelica Ronald, bebeklerin ilk adımlarının, hem aileler hem de çocuklar için çok özel bir an olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Bebekler genellikle sekizinci ay ile 24’üncü ay arasında ilk adımlarını atıyor. Bu oldukça geniş bir zaman aralığı. Bu çalışma sayesinde, çocukların yürümeye başlama zamanını etkileyen genetik faktörleri daha iyi anlıyoruz. Elde edilen veriler, motor bozukluklar ya da öğrenme güçlükleri yaşayan çocuklara daha iyi destek sağlanması açısından büyük önem taşıyor.”
Ronald, ebeveynlerin bir gecikme fark ettiklerinde yine de çocuk doktorlarına başvurmaları gerektiğini belirtti, ancak “biraz daha geç yürümeye başlamak her zaman bir sorun olduğu anlamına gelmez,” diyerek aileleri rahatlattı.
Çalışma ekibinden Dr. Anna Gui ise, çocukların yürümeye başlama zamanlamasındaki geniş farklılıkların şimdiye dek yeterince anlaşılmadığını vurguladı:
“Pek çok ebeveyn, çocuklarının erken ya da geç yürümeye başlamasının olumsuz bir işaret olduğunu düşünüyor. Hatta bazen kendilerini suçlayabiliyorlar. Ancak genetik faktörlerin bu gelişimsel dönüm noktasında önemli bir rol oynadığını artık biliyoruz.”
Araştırmada dikkat çeken bir diğer bulgu ise yürümeye başlama zamanı ile beyin gelişimini etkileyen genler arasında da örtüşmeler olduğu. Yani yürümeyi etkileyen genetik yapı, aynı zamanda çocuğun zihinsel gelişimiyle de ilişkili olabilir.
Dahası, çalışmada yürümeye daha geç başlama ile bazı olumlu sonuçlar arasında da genetik bağlar olduğu görüldü. Örneğin, daha geç yürüyen çocukların genetik yapılarında dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) riskinin daha düşük olduğu ve bu çocukların genetik olarak daha yüksek eğitim başarısı potansiyeline sahip olabileceği ortaya kondu.
Uzmanlar, yürümeye başlama zamanının çocuklar arasında büyük farklılıklar gösterebileceğini ve bunun genetikten ciddi şekilde etkilendiğini vurguluyor.
Ebeveynlerin çocuklarının gelişim sürecini değerlendirirken bu geniş aralığı göz önünde bulundurmaları gerektiği ifade ediliyor.