MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis Komisyonu heyetinin İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşmesinin tarihi bir gelişme olduğunu belirterek, “En ciddi muhatap İmralı’dadır” vurgusu yaptı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin Meclis’teki grup toplantısında değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmenin tarihi olduğunu belirtti.
Bahçeli, Türkiye’nin tarihsel bir eşikte olduğunu belirterek, “Türkiye kendi içine kapanarak, kabuğuna sığınarak, küresel ve bölgesel gelişmeleri yedek kulübesinden izleyerek yeni yüzyıla istikamet çizemez. Hep bir adım önde olmak, dünyayı Türkçe okumak, Başkent Ankara merkezli politik dinamiklere sıkı sıkıya bağlanmak, vazgeçilmek ve önemdedir. Asıl mesele değişen dünyaya edilgen bir şekilde ayak uydurmak değil, yeni bir dünya mimarisinin taşıyıcısı, fikir ve kuvvesiyle öne çıkmak, öncü rol oynamaktır” dedi.
‘EN CİDDİ MUHATAP İMRALI’DADIR’
Komisyonunun, Abdullah Öcalan ile önceki gün yaptığı görüşmeye dikkat çeken Bahçeli, “Terörsüz Türkiye’ sürecinin en ciddi muhatabı İmralı’dır. Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun geçtiğimiz cuma günü İmralı’ya gitmek üzere nitelikli çoğunlukla aldığı karar doğrultusunda MHP, AKP ve DEM Parti’den birer milletvekilinin adaya gitmesi tarihi bir gelişmedir. Bu vesileyle genel başkan yardımcımız ve İstanbul milletvekilimiz Sayın Fethi Yıldız, yine diğer milletvekillerimize yürekten teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
KÜRT-TÜRK BİRLİĞİ VURGUSU
Bahçeli, gelecekte yapılabilecek arayışların önlerinde durduğuna işaret ederek devamla şunları söyledi: “Mücadelemiz milletimizi esas alan büyük bir birlik birleşme mücadelesi vermektedir. Vatanımızı temel alan büyük bir kucaklaşma ve kaynaşma mücadelesi vermektedir. Bu kapsamda gün her zamankinden daha fazla birlik ve dayanışma günüdür. Elbette gündelik yaşayış ve yaşamımızda, bir elin parmakları gibi ayrı ayrı düşüncelerimiz olabilir. Ancak eğer konu ülkemizin hali çıkarı ise bir yumruk gibi sıkılı olmaktan başka bir seçenek tanımayız. Eğer mevzu bahis olan Türkiye ise, ayrı gayrıyı bir kenara bırakıp birleşmek zorundayız. Bozgunculara, yıkıcılara fırsat vermeyeceğiz. İstismarcılara itibar etmeyeceğiz. Tahrik ve tertiplere ihtimam göstermeyeceğiz, birlik olup kucaklaşacağız. Kürt ve Türk olarak tek bir ses, tek bir nefes olacağız.”
