Dersim Araştırmaları Merkezi, İliç’te yaşanan facia nedeniyle açıklama yaptı. Açıklamanın tam metni şöyle:
Erzincan’ın İliç ilçesinde 9 emekçinin toprak altında kalmasıyla sonuçlanan facia; göz göre göre geldi. Dersim coğrafyasının bir parçası olan Erzincan’da doğayla, insan ve canlı yaşamıyla oynanarak yapılan sömürgeci madenciliğinin önüne geçilemeyen kâr hırsı, bir kez daha coğrafyamızda canlının, toprağın ve yaşamın ne kadar değersiz olduğunu gözler önüne serdi. 21 Haziran 2022’de siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hattının çevreye zarar vermesiyle suçları gizlenemeyen Çöpler Altın Madenine yönelik iktidarın ‘görmezden gelen’ tavrı ve doğaya karşı işlenen suçu ‘para cezasıyla’ geçiştiren tutumu akıllardadır. Dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı ve şu anda AKP’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum’un Çöpler Altın Madeninin kapasitesinin artırılması ve ÇED olumlu kararı da tarihe düşülmüş bir nottur.
Faaliyete girdiği 2008 yılından itibaren birbiri ardına ortaya çıkan çevresel felaketlerle sıklıkla gündeme gelen Çöpler Maden alanı; çevre üzerinde yarattığı tahribatlar, siyanürlü altın madenciliği yönteminin barındırdığı risklerin yanı sıra artık doğrudan insan hayatını hedef alan bir mezarlığa dönüşmüştür. Bu proje faaliyete başladığı ilk andan itibaren doğal çevrenin tahribata uğramasına, tarımsal faaliyetler ile hayvancılığın zarar görmesine yol açan; yürütülen sömürge madenciliği ile ülkemizin kaynaklarının yabancı şirketlere aktarılmasına yol açan bir projedir. Çöpler Altın Madeninde kullanılan zehirli siyanür nedeniyle coğrafyamızı güzelleştiren çiçeklerimiz, bitkilerimiz, ağaçlarımız, ormanlarımız, sudaki balıklarımız, gökyüzündeki kuşlarımız, dağ keçilerimiz, cemi cümle canlılarımız ve bizatihi yaşamlarımız tehlike altındadır.
Dersim Araştırmaları Merkezi olarak; İliç’le yetinmeyen ve gözünü Dersim’in köylerine de diken Anagold Madenciliğin faaliyetlerinin durdurulmasını, vahşi madencilik faaliyetlerine son verilmesini istiyoruz. Başta İliç halkı olmak üzere, Dersim halkını ve Dersim’in bütün sivil toplumunu ve yerel yönetimlerini sömürge madenciliğine karşı topraklarını, insan yaşamını ve doğadaki her canlıyı savunmaya davet ediyoruz.