Merhaba ana sütüm, merhaba ey nar!
genç ırmakların içime duruluk bıraktığı zaman, doğduğum sesin dirlik hanesinden
bir kesit midir, o vakit yeniden merhaba. Tanıştır beni yaradılışımın söylencesiyle.
ilk ölümlünün hikmetine sual olayım. Çocuklar ölmez, kuşlar vurulmaz böylece.
kim bilir tanrı da memnun kalır belki trajediye aykırı çözümlemelerden. Bu bir dil
sürçmesi değil ey nar, su içmeye eğilen bir ceylanın sonsuz masumiyetinden içime
akan ışığın genişlemesidir. Mülkiyetin, eşyayı ve ruhu örseleyen alışkanlığını yırtalım
diyorum yani, yırtalım maddesinde kayıtsızlık taşıyan hakimiyeti, sesimiz hafiflesin!
Merhaba incinen kalbe kulak verenim, merhaba ey nar!
Âdem evladının içindeki çölü vaha bildiği zamanlara dokunmaktan geliyorum. Börtü
böceğin coşkusuyla, tomurcukların nazlı büyüsüyle, rüzgârın yabanıl imlasını öpen
kayalarla ve pirüpak çağların yontusuyla vardım maddenin özüne. Sonra deli saçması
bir belirsizlikle yeryüzünün çocukluğuna indim. Bulut sesli dağlar, bereket tanrısını
gülümsetiyordu. Sıfır bellek ademin kolonilerle, tütsülü kabilelerle gözyaşlarını azade
ettiğini gördüm. Ardı sıra ağaç kovuklarına, papirüslere ve mağaralara şaşkınlık
bıraktı, bakmak ile görmek arasındaki içgüdülerini tıraşlayarak. Tanıklık ettim tüm
bunlara. Alem-i cihanın gençlik heykeli üstüme düştü. Bir vakit geldi, zaman sarkacını
kopardı. Sustum, dünya külden bir öykü kesildi. Her zerresi sisli bir dengeye çekildi
aynadan kovulan yaşamın kodları. Ateş rengini, su duruluğunu yitirdi ey nar!
Merhaba dilimin kavmi, merhaba ey nar!
çağların ayak altında ezilen hakikat terazisiyle hasbıhâlden geliyorum. Gücün sadık
köleleri, yeryüzünü ayetlere bölmenin tezgahında gürlüyorlardı. Kalbimi heceleyen
boşluğa düştüm. Annemin çığlığıyla doğruldum. İnsan denen kusurlu imgeyi buldum
karşımda. Bir güzel ölümün geometrisini okşuyordu. Bulutları örttüm zihnime. Sesim
söküldü yaslandığı parantezden. Zincirleri kırmanın şarkısını sordum karıncalara.
melanet asasını sallayarak dolaşanlara bırakmadım gök kubbeyi. Yedi düveli sır ile
gezen dervişlerin sabrıyla nefeslendim. ışığın uzamına durdum. Rüya koridorlarından
geçerek gittim, çokça gittim, kuşlar döndü başımda ben yine gittim. Göğsünün altında
cevher taşıyan çocukların rivayetine çoğalmaya gittim ey nar!
Merhaba çürümeye itiraz edenim, merhaba ey nar!
Didişmekten, hasetten ve kavgadan şahı şaşmış asırlara künye biçmekten geliyorum.
Neredesin ey nar? şimdi hangi dağın gölgesini taşıyorsun alnında, hangi çocukların
incinmiş tarihini? hem, sen değil miydin çayır ahalisinden bir zerre. Şimdi kendini
mecburiyetlerden toplayanların şarkısı olalım, kendi uğultusuna büyüyen uygarlığı
ökseotlarıyla tanıştıralım. İçine karanlık kaçmış adamların namlu ağzına sıkıştırdığı
dünyayı ayağa kaldırın, desindi aklın en cezbedici şekli. Çünkü yağmura yürüyenlerin
sureti tanrıya esenliktir. Ey sevapla yontulmayan içtenlik, buyur şöyle ilk hecemize.
dirliğin som ışığına yürüyen her insan, senin sesinle dokunsun yaşama.
Ah hangi hafıza su ile temize çekilir ey nar,
İçimizdeki ölülerin soruları halen cevabsızken
İtaatsizliğin sonsuz küstahlığına selam olsun!
Hıdır Işık
Dersim Belediyesi’nde başlatılan nöbete katılan yurttaşlar, “Dersim’e sefer olur ama zafer olmaz” diyerek irade gaspına…
Dersim Belediye Eş Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün de aralarında olduğu…
Dersim Belediyesi'nde başlatılan nöbet eyleminde eşbaşkanlar, kararın kayyım hazırlığı olduğunu belirterek mücadele çağrısı yaptı. Dersim'de…
Dersim Belediye Eşbaşkanı Cevdet Konak ile Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'e 6 yıl 3'er ay…
Elâzığ’da 32 yaşındaki Burcu Demir’i 8 Şubat’ta katleden Uzman Çavuş Murat Coşansel’in yargılandığı davanın 4.…
Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) 15. Bölge Müdürlüğüne bağlı Tunceli Şubesi ekipleri, il genelinde…