Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin devam eden Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına ilişkin genel merkezde basın toplantısı düzenledi.
MYK’de konuşulan konulara işaret eden Ayşegül Doğan, barış ve demokratikleşme sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
“Yeni bir aşamaya geçmek üzereyiz”
Meclis’te kurulması planlanan komisyonun da toplantıda gündem edildiğini söyleyen Doğan, “Artık yeni bir aşamaya geçmek üzere olduğumuzdan söz edebiliriz. Bu yeni aşamanın çeşitli ayaklarından bahsedebiliriz. Bu açıklamanın bir ayağı tabii ki Meclis’te kurulması beklenen komisyon. Bu komisyonla ilgili görüşmeler, bu komisyonun nasıl çalışacağına ilişkin siyasi partilerin beklentileri ve bu farklı beklentiler talepler arasındaki konsensüs arayışı. Bu aşama önemli bir aşama. Bu konuda toplumda hem beklenti var hem talep var hem istek var hem de destek var” ifadelerini kullandı.
“Tarihsel bir ana tanıklık edeceğiz”
Ayşegül Doğan, açıklamasının ardından gazetecilerin, “Silahsızlanma süreci öncesi Abdullah Öcalan’dan bir mesajın gelip gelmeyeceği ile yine silah bırakmanın nerde olacağına” dönük sorulara cevap verdi:
“Önümüzdeki hafta 27 Şubat Sayın Öcalan’ın ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na uygun bir şekilde 12 Mayıs’ta alınan kongre kararlarına uygun bir tarihi adım atılmasını bekliyoruz. Tam olarak bir gün veremiyoruz size. Taktir edersiniz bu bizim inisiyatifimizde gelişen bir şey değil. Tarafları var bu sürecin. Doğrudan taraflarının açıklaması yapması gerekiyor. Ama devlet yetkilileri ve örgüt yöneticilerinin açıklamalarından ve bizimle paylaşılan bilgilerden süzülen yeni aşamaya ilişkin gelişme şudur; önümüzdeki hafta bu kongre kararlarına uygun yani silahsızlanmayla ilgili bir gelişme bekliyoruz. Hangi gün olacağı henüz net değil.
“Daha fazla sorumluluk üstlenmeliyiz”
Henüz içeriğine ilişkin bilgilerimiz sınırlı olsa da bu konunun asıl muhatabı doğrudan biz olmasak da ama hem tarafların açıklamalarından hem bizimle paylaşılan bilgilerden anlıyoruz ki tüm Türkiye için hatta Ortadoğu için çok önemli bir gelişmeye tanıklık edeceğiz. Bu gelişme yalnızca bir tanıklık anı değil, bir sorumluluk anı aynı zamanda. Bu nedenle Genel Kurul kapanmadan Meclis çalışmalarına ara vermeden ve en hızlı şekilde efektif biçimde komisyonu kuralım ve komisyon çalışmalarına devam etsin istiyoruz. Bunun yankısı ve karşılığı ancak siyasi ve hukuki zeminle mümkün olabilir. Şimdi yapılması gereken bir karar ve irade ile bu dönemde tekrar ediyorum rehavet yerine daha çok çalışmak barış ve demokratik toplum sürecini bu gelişmeler karşısında hedefine ulaşabilmesi için daha çok sorumluluk üstlenmektir. Bu gelişmeler karşısında daha çok sorumluluk üstlenmezsek, bu süreci kalıcı hale getirme konusunda zorluklar yaşayabiliriz.”