Categories: Güncel

Espressolab: İktidar Bağlantılı Bir Marka Hikâyesi

2014 yılında Esat Kocadağ tarafından İstanbul Bilgi Üniversitesi kampüsünde kurulan Espressolab, hızla büyüyerek Türkiye’nin önde gelen kahve zincirlerinden biri haline geldi. Bugün, 11 ülkede 335 şubesi bulunan marka, yalnızca kahvesiyle değil, siyasi ilişkileriyle de gündemde.

Espressolab, Emirgan Sütiş ile birlikte Kocadağ Aile Şirketleri bünyesinde yer alıyor. Şirketin kurucusu Esat Kocadağ’ın iktidara yakınlığı, uzun süredir tartışma konusu. Kocadağ’ın Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ile olan bağı, Espressolab markasının “tarafsız” bir ticari aktör olmaktan ziyade, siyasi iktidarın desteklediği bir şirket imajı çizmesine neden oldu.

Marka, sektördeki yükselişini çeşitli ödüllerle taçlandırdı. Ancak bu ödüller -örneğin 2022’de “The One Awards”ta yılın en itibarlı markası seçilmesi ya da The Hammers Awards’taki başarıları- bazı çevrelerce sistemli PR çalışmaları ve siyasi bağlantıların bir sonucu olarak değerlendiriliyor.


Protestolar ve Boykot Gölgesi

Mart 2025’te, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun siyasi içerikli bir dava ile tutuklanması sonrasında Türkiye genelinde büyük protestolar başladı. Bu süreçte, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tarafsız kalmakla birlikte sessiz kalan büyük markalara tepkisini dile getirdi.

Özgür Özel, özellikle Espressolab’ı hedef göstererek, “Espressolab’e uğramayacağız, kahvesini içmeyeceğiz” dedi. Bu çağrı sonrasında sosyal medyada #EspressolabBoykot etiketi gündem oldu; binlerce paylaşım yapıldı, bazı şubelerin önünde protestolar düzenlendi.

Markanın yaptığı “tarafsızız” açıklaması ise kamuoyunda samimi bulunmadı. Birçok kişi ve kurum, Espressolab’ın yıllardır iktidar çevreleriyle iç içe olduğunu ve “siyasi pozisyon almama” söyleminin gerçeği yansıtmadığını savundu.


Tepki Çeken İlişkiler

Şirketin kurucusu Esat Kocadağ’ın AK Parti’ye yakınlığı, uzun süredir Espressolab’a yönelik eleştirilerin merkezinde. Markanın gerek büyüme hızı, gerekse elde ettiği medya desteği ve ödüller; bağımsız girişimcilik başarılarından çok, iktidarla kurulan stratejik ilişkiler sayesinde mümkün olmuş gibi değerlendiriliyor.

Kahve zincirinin büyüme öyküsü, birçok kişi için sadece bir girişimcilik başarısı değil, Türkiye’de ekonomik gücün siyasete bağımlı hale gelmesinin bir örneği olarak okunuyor.

Dersim Gazetesi

Recent Posts

İmamoğlu paylaştı! İşte turp ve ahtapotun bedeli

  CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 19 Mart'ta gözaltına alınması ve 23…

4 saat ago

DEM Parti’den 10’uncu Yargı Paketi’ne muhalefet şerhi

Kamuoyunda "10. Yargı Paketi" olarak bilinen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı…

4 saat ago

Nur Sena’nın intihar notundaki öğretim üyesine görevden uzaklaştırma

  Olay, 26 Mayıs’ta Diyarbakır Dicle Üniversitesi Onkoloji Hastanesi’nin bahçesinde meydana geldi. Ailesinin, eve dönmemesi…

5 saat ago

DEM Parti’nin Yeni Meclis Başkanvekili Pervin Buldan Oldu

TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in yaşamını yitirmesinin ardından DEM Parti,…

5 saat ago

Kurban Bayramı’nda nelere dikkat edilmeli?

1. Kurban Seçimi Nasıl Olmalı? Kurbanlık hayvanın sağlıklı ve yaş şartlarına uygun olması gerekir. Genellikle…

9 saat ago

DEM Parti’den sokaktaki hayvanlar için araştırma talebi

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, 2024 yılında yürürlüğe giren…

9 saat ago