İnsan Hakları Derneği (İHD), PKK’nin kendini fesih ve silahsızlanma kararının ardından yazılı bir açıklama yayımladı. İHD açıklamasında, Kürt sorununun demokratik yollarla çözümüne kapı aralaması açısından kararı değerli bulduklarını belirtti.
PKK, 12 Mayıs’ta yaptığı açıklamada silah bıraktığını duyurmuş Kürt sorunun demokratik sorunu için TBMM’yi işaret etmişti. Örgüt, “Barış ve Demokratik Toplum Süreci”nin hayata geçirilmesi için siyasi partileri, basın, akademisyen ve sivil toplum kuruluşlarını sorumluluk almaya ve sürece katılmaya davet etmişti.
İnsan hakları savunucuları, barış sürecinde kendi sorumluluklarını yerine getirmeye hazır olduklarını belirterek, “Gerçek bir heyecan yaşıyoruz. Bu heyecan barışa ulaşabilme ihtimalinin verdiği heyecandır, bu nedenle bir kez daha barış iyidir diyoruz” dedi.
İHD tarafından “Barışın İnşası İçin Herkesi Göreve Davet Ediyoruz” başlığıyla yapılan açıklamanın tamamı şöyle:
“Kürt Meselesinde devletin ret ve inkar politikaları nedeniyle 40 yılı aşkın bir süredir devam eden çatışmalı süreç çok ciddi toplumsal sorunlara yol açmıştır. 12 Mayıs 2025 tarihinde açıklandığı üzere PKK’nin almış olduğu kendini fesih ile silahsızlanma kararına, yaşam hakkı ihlallerini sona erdirecek olması ve meselenin demokratik yollardan çözümüne olanak vermesi bakımından değer atfettiğimizi belirtmek isteriz.
Kürt Meselesinin demokratik ve barışçıl yollardan çözümü için 40 yıllık savaş ve çatışmaların yarattığı sorunlarla yüzleşilmesi ve güçlü bir siyasi iradenin varlığı hayati önemdedir.
İnsan hakları savunucuları olarak Kürt meselesinin çözümü için her şart ve koşulda diyalog ve müzakere yöntemlerinin esas alınması gerektiğini savaşın en yoğun olarak yaşandığı süreçlerde dahi güçlü bir şekilde savunduk.
Barışın coğrafyamızda yaşayan tüm canlılara kazandıracağını biliyoruz. Bugün silah bırakma kararı ile ortaya çıkan negatif barış halinin insan haklarının tesis edileceği demokratik ortamda pozitif barış haline evrilmesi için devlet ve hükümet tarafından ivedilikle atılması gereken adımlar olduğu tüm kamuoyunun malumudur.
Her şeyden önce Türkiye Cumhuriyeti Devleti, altına imza attığı uluslararası sözleşmelerle garanti altına alınan ifade ve örgütlenme özgürlüğü önündeki engelleri kaldırmalıdır.
Hasta mahpuslar başta olmak üzere derhal tüm siyasi mahpuslar serbest bırakılmalı ve terörle mücadele yasası kaldırılmalıdır. İstanbul sözleşmesi yeniden imzalanmalıdır.
Kadına yönelik şiddet ve LGBTİ+ haklarının önündeki en büyük engel olan nefret söylemine son verilmeli ve bu konuda uluslararası sözleşmelerin garanti altına aldığı tüm açılımlar yapılmalıdır.
İnsan hakları savunucuları olarak gerçek bir heyecan yaşıyoruz. Bu heyecan barışa ulaşabilme ihtimalinin verdiği heyecandır, bu nedenle bir kez daha barış iyidir diyoruz.
Böyle bir süreçte insan hakları savunucuları olarak kalıcı ve onurlu barışın tesisi için güçlü bir siyasal irade beklediğimizi, aynı zamanda üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye hazır olduğumuzu hatırlatıyoruz.”
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, son siyasi…
Ekrem İmamoğlu hakkında savcılara yönelik sözleri nedeniyle “kamu görevlisine hakaret” iddiasıyla soruşturma açıldı. Silivri’deki Marmara…
Vaşak; kısa kuyruklu, sivri kulaklı ve kalın postlu orta büyüklükte bir yırtıcı kedi türüdür. Genellikle…
Svalbard, Kuzey Kutup Denizi’ndeki Norveç’e bağlı geniş bir takımadadır. En büyük adası Spitsbergen’dır ve takımada…
1. Bol Su İçin, Cildinize Nefes Aldırın Cilt sağlığının temel taşı sudur. Gün içinde…
Hamilelik döneminde dengeli ve sağlıklı beslenmek, hem anne hem de bebek sağlığı açısından son derece…