Kamuoyunda ’10. Yargı Paketi’ adıyla bilinen yeni infaz düzenlemelerini içeren yasa yürürlüğe girse de, insan hakları savunucularının beklentilerini karşılamadı. Yeni yasa, özellikle hasta mahpuslar konusunda herhangi bir yapısal düzenleme içermemesi ve infaz sistemindeki ayrımcılığı derinleştirmesi nedeniyle eleştiriliyor.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi de bugün saat 13.00’te Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde yaptığı basın açıklamasıyla 10. Yargı Paketi’ne tepki gösterdi. Açıklamada, “Eşitlik ilkesine uygun bir yasa hemen şimdi” yazılı pankart açan insan hakları savunucuları, yeni yasayla infaz sisteminde eşitlik ilkesine aykırılığın daha da derinleştiğini söyledi.
İHD İstanbul Şubesi adına açıklamayı okuyan Hasan Yaviç, yeni yargı paketinde ağır hasta mahpusların kapsam dışında bırakılmasını “açıkça ayrımcılık” olarak nitelendirdi. Adalet Bakanlığı’nın hasta mahpuslara dair kamuoyuna herhangi bir veri sunmadığını hatırlatan Yaviç, “Tespit edebildiğimiz kadarıyla hapishanelerinde 335’i ağır olmak üzere toplam 1.412 hasta mahpus bulunmaktadır. Bu sayıların, yalnızca derneğimize ulaşan başvurulara dayandığını ve gerçek sayının çok daha yüksek olduğunu belirtmek gerekir” dedi.
Yaviç, ulusal ve uluslararası hukuk kurallarını işaret ederek, “Mahpuslar aynı zamanda insan onuruna uygun şekilde muamele görme ve yaşama haklarına sahiptir. Ayrıca cezaevi koşullarında tedavisi mümkün olmayan mahpuslar için infazın durdurulması bir zorunluluktur” hatırlatmasını da yaptı.
Demokratikleşme adımlarının atıldığı yeni süreçte 10. Yargı Paketi’nin beklentileri karşılamadığını aktaran Yaviç, şöyle devam etti:
“10. Yargı Paketi’nde beklentilere karşılık verilmemiştir. Söz konusu yasa, hasta mahpuslar açısından eşitlik ilkesine aykırı ve ayrımcı bir infaz politikasının sürdüğünü göstermektedir. İnsan Hakları Derneği olarak, Türkiye’de infaz hukukunun uzun süredir ayrımcı ve eşitlik ilkesine aykırı uygulamalar içerdiğini defalarca kamuoyu ile paylaştık. Ne yazık ki bu yasa, bu sorunları gidermek bir yana, mevcut eşitsizliği ve hak ihlallerini derinleştirmektedir.”
İnsan hakları savunucuları, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen mahpusların konutta infaz uygulamasının dışında bırakılmasının, ceza infaz sisteminde eşitlik ilkesini açıkça ihlal ettiğini ifade etti. Yaviç, düzenlemenin bu maddesiyle ilgili, “Bu durum, hukuken eşit durumda olan kişiler arasında ayrımcılık yaratmaktadır. Oysa hastalık ve yaşam hakkı, cezanın niteliğinden bağımsız olarak korunması gereken temel bir insan hakkıdır. Bu haliyle yasa, Anayasa’nın 10. maddesinde güvence altına alınan eşitlik ilkesine açıkça aykırıdır” ifadelerini kullandı.
Dernek, ayrıca hasta mahpusların tahliyesinde Adli Tıp Kurumu (ATK) raporunun tek belirleyici kriter olarak kabul edilmesini de eleştirerek AİHM’in bu konuda bağımsız kurumların raporlarına da yer verilmesi gerektiği yönündeki kararlarını hatırlattı. İHD İstanbul Şubesi, ATK’nin tek yetkili merci olmasının hasta mahpusların sağlık hakkının idare tarafından keyfi biçimde engellenmesine neden olduğunu belirtti.
Yaviç, konutta infaz kararı verilebilmesi için mahpusun “toplum güvenliği açısından ağır ve somut tehlike oluşturmaması” kriterine ilişkin de şunları söyledi:
“Bu belirsiz ve sübjektif kriter, önceki yıllarda da hasta mahpusların tahliye edilmesinin önünde bir engel olarak kullanılmıştır. Uygulamada, özellikle politik nedenlerle tutuklanan ya da hüküm giyen mahpuslar hakkında bu kriterin keyfi biçimde işletildiği ve cezaevinde kalamayacak durumda oldukları halde tahliye edilmedikleri bilinmektedir. Bu yaklaşım, infaz hukukunun ceza sürecine ek bir cezalandırma aracı haline gelmesine yol açmaktadır.”
İHD İstanbul Şubesi, 10. Yargı Paketi’nde yer alan düzenlemelerin mevcut eşitsizlikleri derinleştirdiğini ve hasta mahpuslar açısından yaşam hakkı ihlaline yol açtığını belirterek şu çağrıda bulundu:
“İnsan Hakları Derneği olarak bu yasayı kabul etmediğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. Tüm siyasi partileri, Anayasa’nın eşitlik ilkesine ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmelerine uygun davranmaya davet ediyoruz. Hasta mahpusların yaşadığı hak ihlalleri sona ermeli; infaz sistemi adil, eşitlikçi ve insan haklarına dayalı bir yapıya kavuşturulmalıdır.”
İzmir’de 23 bin işçinin çıktığı grev Kurban Bayramının hemen öncesinde, 4 Haziran’da İzmir Büyükşehir…
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte birçok evde karınca sorunu baş gösterdi. Mutfakta, pencere kenarlarında ya…
Yaz mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte güneş kremi kullanımı da yeniden gündemde. Uzmanlar, sadece tatilde değil,…
Babalar Günüher yıl Haziran ayının üçüncü Pazar günü kutlanıyor. Bu yıl, yani 2025’te Babalar Günü…
Yaz mevsiminin en sevilen meyvelerinden biri olan çilek, kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi reçel formuyla da gönülleri…
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, bugün gündemdeki…