Bir soykırım planı çerçevesinde başlayan süreç, bu topraklarda yaşayan yüz binlerce Ermeni yurttaşımızın hayatına mal olmuştur.
Bu gün günlerden 24 Nisan 1925 Ermeni soykırımının 102. yıl dönümü. 24 Nisan 1915 tarihinde İttihat ve Terakki hükumetinin İçişleri Bakanı Talat Bey’in emriyle İstanbul’da 250 Ermeni aydın evlerinden gözaltına alındı. Tutuklanacak Ermenilerin listesi aylar öncesinde Siyasi Şube Müdürü Mustafa Reşat Bey yönetiminde hazırlandı. Operasyonu İstanbul Emniyet Müdürü Bedri Bey yönetti. Gözaltına alındıkları andan itibaren başlarına geleceklerden hükumetin sorumlu olduğu bu insanların çoğu Ermeni toplumunun en saygın isimleri, kanaat önderleriydi. Milletvekili, yazar, şair, avukat, doktor, gazeteci, eczacı, müzikolog, yayıncı ve siyasetçi olan bu aydınlar Osmanlı toplumunun da en parlak beyinleriydi. Bu tarih, Ermeni soykırımının da başlangıcı sayılıyor.
Bir soykırım planı çerçevesinde başlayan süreç, bu topraklarda yaşayan yüz binlerce Ermeni yurttaşımızın hayatına mal olmuştur. Bütün dünyanın bunun bir soykırım olduğu gerçeğini kabul etmesi karşısında Türkiye devleti, 102 yıldır “sözde ermeni soykırımı” diyerek dünyaya adeta meydan okuyan bir tutum sergilemiştir. Ermeni halkının acılarını paylaşmak bir yana Ermeni düşmanlığının devamını sağlayan ırkçı ve ulusalcı politikalarda ısrar etmiştir. Devletin içinde varlığını sürdüren ittihatçı zihniyetin geliştirdiği ırkçılık, Hrant Dink gibi değerli bir aydınımızın katledilmesini beraberinde getirdi. Soykırımı unutturmak için yapılmadık hiç bir şey kalmadı. Dünya bu gerçeğin inkar edilişini büyük bir şaşkınlık içinde izledi ve izlemeye devam ediyor.
Türkiye bu kanlı, karanlık tarihiyle yüzleşerek ve esaslı bir özür dileyerek belki inandırıcı olmak yönünde bir adım atmış sayılacaktı. Ancak Irkçı ve Milliyetçi ittifakla tek adam diktatörlüğüne dönüşecek olan yeni rejimde böyle bir adımın atılması, imkansız. Aksine Soykırım seviciliğinin zirve yaptığı bir ülke olmayı sürdürecek gibi görünüyor. Ermeni soykırım inkarı acıları büyütüyor ve çoğalan bu acılar, Türkiyeyi dünyada soykırım inkarcısı bir ülke olarak yalnızlaştırdı, bu yalnızlaşmanın bu yeni süreçte derinleşeceğini görmek mümkün artık. İnkar, ırkçılığı büyütürken yeni katliam ve soykırımlara da zemin oluyor. Soykırımda hayatlarını kaybeden tüm Ermeni yurttaşlarımızı saygıyla anıyorum. Geride kalan torunlarının acısını yürekten paylaşıyorum.
Dersim Belediyesi’nde başlatılan nöbete katılan yurttaşlar, “Dersim’e sefer olur ama zafer olmaz” diyerek irade gaspına…
Dersim Belediye Eş Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün de aralarında olduğu…
Dersim Belediyesi'nde başlatılan nöbet eyleminde eşbaşkanlar, kararın kayyım hazırlığı olduğunu belirterek mücadele çağrısı yaptı. Dersim'de…
Dersim Belediye Eşbaşkanı Cevdet Konak ile Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'e 6 yıl 3'er ay…
Elâzığ’da 32 yaşındaki Burcu Demir’i 8 Şubat’ta katleden Uzman Çavuş Murat Coşansel’in yargılandığı davanın 4.…
Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) 15. Bölge Müdürlüğüne bağlı Tunceli Şubesi ekipleri, il genelinde…