Categories: Güncel

Koçyiğit’ten “hukuki gereklilikler” vurgusu ve iktidara “adım” çağrısı

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Meclis Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmelerinin son gününde Meclis Genel Kurulu’nda konuştu.

İktidarın hazırladığı bütçenin eşitsizlik ve adaletsizlik üzerine kurulduğunu belirten Koçyiğit, “Asgari ücretlinin, emeklinin, kadının, çiftçinin, küçük esnafın, atanamayan öğretmenin, kademeli emeklilik bekleyenin, engellinin, mültecinin, gencin ve çocuğun sorunlarını çözmek için daha kaç bütçe daha kaç yıl istiyorsunuz?” diye sordu.

Bütçenin halka değil savaşa gittiğini belirten Koçyiğit şunları söyledi:

“Yurttaşlar, günde yaklaşık 43 milyar lira, saatte 1 milyar 800 milyon lira, dakikada 30 milyon lira, saniyede 500 bin lira vergi ödeyecek. Bitmeyen kasa misali, her bir yurttaşa baktığınızda vergi görüyorsunuz, KDV görüyorsunuz, ÖTV görüyorsunuz. Halkın sepetinde yoksulluk var; TÜİK’in sepetinde ise büyük bir çarpıtma var. Gerçek enflasyon mutfakta, pazarda ve ay sonunda gelen faturadadır. Türkiye, Avrupa’da gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu ülkedir. Her 10 kişiden 6’sı borçla yaşamaktadır. OECD’de gıda enflasyonunda zirvedeyiz, çiftçi ise borç batağında. Çiftçi borcu 1 trilyon lirayı aşmış ve artık üretim yapamaz hale gelmiştir. Bir dönemler buğday üreten çiftçi bugün halk ekmek kuyruğundadır. Çünkü bütçedeki pay çiftçiye, traktörün mazotuna, gübreye değil; silahlanma yarışındaki uçaklarınıza gidiyor.”

ÇÖZÜMÜN ADRESİ MECLİS

Konuşmasında Kürt sorunun çözümü için devam eden süreçle ilgili de  değerlendirmelerde bulunan Koçyiğit, çözüm adresinin Meclis olduğunu vurguladı ve “Devlet aklı ile siyasal-toplumsal aklın buluşacağı yer, tam da burasıdır: Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir, yani toplumun iradesini temsil eden kurucu siyasetin çatısıdır” dedi.

Sürecin ikinci aşamasında olunduğunu ve bunun da yeni bir eşik olduğunu belirten Koçyiğit şunları söyledi:

“Meclis Komisyonu önümüzdeki günlerde raporunu tamamlayacaktır. 1 Ekim’le 2024’le başlayıp, 27 Şubat 2025’te Sayın Öcalan’ın çağrısıyla tarihi bir aşamaya taşınan, 24 Kasım’da, komisyonun İmralı ziyaretiyle önemli bir ivme kazanan bu sürecin şimdi hukuki gerekliliklerini oluşturmak parlamentonun, tüm siyaset kurumunun, iktidarın ve devletin ortak sorumluluğundadır. Devlet aklı, siyaset ve hukuk aklıyla buluşmalıdır. Siyaset kurumunun dilindeki kardeşlik hukukunu, şimdi eşitlik hukukuyla taçlandırma ve bunun için gerekli adımları atma zamanıdır.”

GÜNDELİK SİYASETİN ÖNCELİKLERİYLE HAREKET EDİLMEMELİ

“Gündelik siyasetin öncelikleriyle değil, 86 milyonun önceliklerine ve ihtiyaçlarına göre hareket edilmelidir. Siyasi partiler ve iktidarlar gelir geçer, ama bu ülkeye armağan edeceğimiz barış ve demokratik yaşam kalıcı olacaktır. Sürece karşı çıkanların, çözümsüzlükten nemalananların siyasetleri sürdürülemez haldedir. Süreç ilerledikçe onların zeminleri tamamen ortadan kalkacaktır. Yol yakınken bu yanlıştan dönmelerini kendilerine tavsiye ediyoruz. Çünkü barış öyle güçlüdür ki, kimse karşısında duramaz! Sürecin kıyısında, köşesinde duranlara, suya sabuna dokunmayanları da bu sürecin içinde, merkezinde bizzat öznesi, paydaşı olmaya çağırıyoruz. El ucuyla değil, tüm benliğimizle bu sürece sarılmamız gerekiyor. Çünkü halkın siyaset kurumundan en temel beklentisi budur.”

Koçyiğit demokratikleşme için önerilerini ise şöyle sıraladı:

“Demokratikleşme için; hak temelli yeni bir toplumsal sözleşmenin oluşturulması, demokratik siyaset zemininin güçlendirilmesi, tüm kimliklerin, inançların, kültürlerin eşit yurttaşlık temelinde güvence altına alınması, demokrasiyi geriye çeken, özgürlüklerin önünü tıkayan anti demokratik yasal mevzuatın baştan sona demokrasi ve özgürlük eksenli olarak yeniden düzenlenmesi, anadilinde eğitim, öğrenim ve kültürel özgürlüklerin güvence altına alınması, güçlü yerel demokrasi ve demokratik yerel yönetimlerin önünün açılması, kayyım rejiminin sonlandırılması, cinsiyet eşitlikçi ve cinsiyet özgürlükçü bir toplumsal yaşamın güvenceye bağlanması, bağımsız, tarafsız yargı ve gerçek adalet sisteminin kurulması, düşünce, ifade, örgütlenme ve basın özgür özgürlüğünün güvence altına alınması, ekonomik refahın, adil paylaşımın, insanca yaşamın, sosyal adaletin ve sosyal devletin öncelikli politika haline getirilmesi gerekmektedir.”

 

Dersim Gazetesi

Recent Posts

DAD’ın yeni eş genel başkanları Zeynel Kete ve Mercan Gül oldu

Demokratik Alevi Dernekleri’nin (DAD) 5. Olağan Genel Merkez Kongresi’nde eş genel başkanlık görevine Zeynel Kete…

21 saat ago

Gazeteci Cihan Berk’in tutuklanması protesto edildi

Dersim’de Pir Haber Ajansı (PİRHA) muhabiri Cihan Berk’in tutuklanmasına tepki gösterildi. Dün sabah evine düzenlenen…

23 saat ago

Kürt Alevilerinde Ga (Öküz-Boğa), Gaxand’a İlişkin Bazı Tarihsel Veriler

  İçindekiler Giriş Ga, Boğa İsminin Etimolojik Kapsamı Kürt Alevilerinin 21-22 Aralık Gaxan’ı   Gaxan (d),…

1 gün ago

Tuncer Bakırhan: Maraş için adalet, herkes için adalet

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Maraş Katliamı'nın yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda, "DEM…

2 gün ago

Levent Gültekin yurtdışı yasağıyla serbest bırakıldı

Gazeteci Levent Gültekin, savcılık ifadesi alınmadan adli kontrol istemiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi Gazeteci…

2 gün ago

DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu’dan “Maraş Katliamı ile Yüzleşme” kanun teklifi

DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, 19–26 Aralık 1978 tarihlerinde Maraş’ta yaşanan ve resmi rakamlara…

2 gün ago