Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Dersim Şubesi tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Tunceli Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ali Ekber Yurt, SES Dersim Şubesi olarak 21.12.2022 ve 20.01.2023 tarihlerinde baskı, mobbing ve sürgünlere karşı sendikamızın yapmış olduğu basın açıklamalarından duyduğu rahatsızlığı dile getirmek için bir yerel gazeteye demeç vermiştir İl Müdürü Ali Ekber Yurt’un verdiği ve üyelerimize karşı duyduğu kin ve nefret haricinde, hiçbir doğru bilgi içermeyen röportajına karşı zorunlu açıklamamızdır.
Öncelikle Müdür Beyin belirttiği gibi Pertek’in ve diğer bütün ilçelerimizin şirin olduğunu biz de biliyoruz. Ancak bizler sürgün mantığının ilçelerimize yapılan görevlendirmeler değil, ihtiyaca dayalı olmayan, çalışanların rızasının alınmadığı, cezalandırmak mantığı ile yapılan keyfi ve haksız atamalar olduğunu biliyoruz.
Açıklaması boyunca Pertek SHM’nin personel ihtiyacına fazlaca değinmiş Ali Ekber Bey. Pertek Sosyal Hizmet Merkezi 8 ay önce Nisan ayında yazdığı resmi yazıyla ivedilikle 4/B’li, sözleşmeli veya kadrolu “bayan” psikolog isteğini bildirmiştir. Ali Ekber Bey, Bu talep üzerine kura çektiğini ve kurada çıktığını iddia ettiği psikolog meslektaşımızın çocuk ve sağlık gerekçesini uygun bulup yeni atamaları bekleme kararı aldığını belirtmiştir. Soralım o zaman bu 8 ay boyunca yeni atanan 2’si psikolog 5 meslek elemanını neden ilçede değerlendirilmedi. Pertek SHM’de? 8 ay önce görevlendirmesini yaptığı personelin, kişisel mazeret bildirdiği ve çocuğu olduğu için iptal ettiğini söyleyen Ali Ekber Yurt’a soruyoruz: sürgün arkadaşlarımızı özellikle basın açıklamamıza katılan “evli ve çocuklu kadın üyelerimizden” seçmediniz mi? Bunun yanı sıra Pertek’e sürgün edilen arkadaşlarımızın yerine aynı tarihlerde, ilçede çalışan 2 psikolog çalışandan dilekçe alınıp sürgüne meşru zemin kazandırılmak istemediniz mi?
Ülkede hiçbir basın açıklamasının kurum önünde yapılması sorun teşkil etmezken “benimle ilgisi yok, güvenlik gerekçesiyle” diye ifade ettiği ve sadece Tunceli Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne yönelik olan güvenlik güçleri ablukası kimi ve neyi korumaya yöneliktir? Ali Ekber Beyin tamamen iş yerindeki taleplerimiz ve sorunlarına dair olan açıklamamızı, sorumlu olduğu yerlere farklı aktardığını, açıklamamızı ve sendikamızı illegal göstermeye çalıştığını biliyoruz ve kabul etmiyoruz.
Çalışanlarla konuşmadan, onlarla görüşmeyi reddedip, gıyabında sorgusuz sualsiz cezalandırma kararları vererek, sendikamızın resmi yazıyla ilettiği talepleri muhatap almayarak görüşme talebinin bulunmadığını ifade etmiştir. Oysaki bizler SES (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası) olarak ilimizde yetkili sendika olmanın sorumluluğu ile kurum müdürü Ali Ekber Yurt ile 4-5 kez görüşme gerçekleştirilmiş ve var olunan sorunlar ve çözüm önerileri ile ilgili resmi yazı kuruma verilmiştir. İfadelerimizin doğruluğu resmi yazışmalara ve kurum içi kamera kayıtlarına bakılarak teyit edile bilinir.
İş yerlerinde emekçiler mobbinge, haksızlığa ve sürgüne maruz kaldığında örgütlü bir şekilde mücadele ederler. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü olarak emekçilerin demokratik hak taleplerine ve yaptığınız hukuksuzluklarla mücadele etmesine bu kadar “şaşırmayın” demokrasi ve hukuk sadece sizin çıkarlarınız için var olmadığından üyelerimizin hakkını arayacağını ifade etmesi tehdit olmuyor. Ancak sizin üyelerimizi hukuksuzca Pertek SHM’ye sürgün etmeniz, kalan arkadaşlarımızı Pülümür ilçesine de SHM açacağınızı söyleyip oraya göndereceğinizi ifade etmeniz sürgün, mobbing ve tehdittir.
Sendikamızın kendisi ile açıklamadan sonra hiç görüşmediğini ifade etmiş Müdür Bey. Daha önceki basın açıklamamızda bu konuya değinmiştik aslında. 21 Aralıkta gerçekleştirdiğimiz basın açıklamasının hemen akabinde 22 Aralık’ta arkadaşlarımızın sürgün yazıları yazılmış olup 20 Ocakta yaptığımız basın açıklamasına kadar olan yaklaşık 1 aylık süreç görüşmeler ile geçmiş, yapılan tüm hukuksuzlukların mutabakat ile çözülmesi için sendikamız elinden geleni yapmıştır. SES Genel Merkezi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı personel genel müdürlüğü üzerinden görüşme gerçekleştirilmiş, genel müdürlük tarafından olumlu bir tutum sergilense de olumlu bir geri dönüt alınamamıştır. Yine şubemiz tarafından İl Müdürü Ali Ekber Beyden randevu talep edilmiş, ancak talebimiz red edilmiştir. Sendikamız bu süreçte yine Valilikten randevu istemiş, vali yardımcısı ile görüşülmüş, taleplerimizin vali beye aktarılacağı söylenmiş ancak sendikamıza bir geri dönüş yapılmamıştır. Sendikamız bu süreçte ilimiz Milletvekili Polat Şaroğlu Bey ile de görüşmüş, mutabakat sağlanması konusunda vekil Ali Ekber Bey ile çeşitli görüşmeler gerçekleştirmiştir. Bu süreci de kamuoyu ile paylaşmak isteriz; ilimiz Milletvekili Sayın Polat Şaroğlu, Ali Ekber Bey ile görüştüğünde, Sürgün arkadaşlarımızı eski görev yerlerine geri getirmenin kolay fakat itibar meselesi olduğunu söyleyip süre istemiş ve sürgün arkadaşlarımızı 10 gün içinde geri alacağının sözünü vermiştir Müdür bey. Üyelerimizin yerlerine geri dönmemesi üzerine Sayın Vekil tekrar Ali Ekber Bey ile görüşmüş Tunceli Valiliğini gerekçe göstererek Valiliği ikna edemeyeceğini söylemiştir Sayın Yurt. Bunun üzerine sayın vekil Şaroğlu vali bey ile görüşmüş ancak yapılan görüşmede olumlu bir sonuç alınamamıştır. Bu görüşmeleri hatırlatıp tekrar soralım: Madem sizin için bu yer değişiklikleri sürgün değil de personel ihtiyacından kaynaklanıyor, o zaman neden sürgünleri geri alacağınızın sözünü verdiniz? Muhtemelen Ali Ekber Bey bu görüşmeleri de inkar edecektir. Ancak ilk görüşme İl Müdürlüğünde gerçekleşmiş olup, sayın vekilin kuruma geldiği kamera kayıtlarında mevcuttur.
3 yıl çalıştığını iddia ettiği personelin yerine üyelerimizi bir müddet sürmeyi uygun bulduğunu, adaletin bu olduğunu ifade etmiş Ali Ekber Bey, ancak kadro atamaları süreli değildir, bir müddet olan ihtiyaçlar geçici süreli görevlendirmelerle karşılanır. Yaptığı bunca haksızlıktan sonra da adaletin ne olduğunu öğreneceğimiz en son insan kendileridir.
Ali Ekber Yurt röportajında “Basın açıklaması yapmayı hiçbir sendika üyesi kendisine hak göremez, biz devletiz” demiş. Buradan hatırlatalım kendisine: Siz devlet değilsiniz. Siz de üyelerimiz gibi devlet memurusunuz Müdür Bey… Sizlerle eşit koşullarda yaşam ve çalışma hakkımızın bulunduğu devletin anayasasının 34. Maddesinde, Sizin hak görmediğiniz toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemek yurttaşlara hak olarak sunulmuştur.
Vatandaşın hizmet almasına gerçekten değer veriyorsanız neden çalışanlarınıza yaptığınız sürgünlerle İl Müdürlüğünüzde ve bağlı kuruluşlarınızda iş barışını yok edip sosyal hizmet uygulamalarını sabote ettiniz? Hiçbir uzlaşmaya varmadan, kibrinizle bozduğunuz iş huzurundan vatandaşlara nasıl bir verimlilik ve hizmet bekliyorsunuz?
“Sendikanın bağırıp çağırması” diye aşağılamaya çalıştığı sendikal eylemlerimizi ve anayasal haklarımızı sürdürmeye, sosyal hizmetin etiğinden ve mesleki ilkelerinden bihaber olan uygulamaları ile mücadele etmeye devam edeceğiz.
Müdür Beyin çağ dışı, usulsüz ve baskıcı yöntemler ile yürüttüğü idarecilik anlayışı er ya da geç kaybedecek bizlerse dayanışmamızı büyütmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Gerek Hukuki mücadelemiz gerek ise haklı fiili ve meşru mücadelemiz devam edecek, SES’in tarihi, KESK’in tarihi bu mücadeleler ve kazanımları ile doludur.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını, Tunceli Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü gibi sendikal faaliyetlere yasakçı bir zihniyetle yaklaşan, adil ve şeffaf bir soruşturma yürütemeyen, bağlı kuruluşlarında işlenen suçların üstünü kapatmaya çalışan liyakatsiz İl Müdürleri yerine, özveri ile çalışan emekçilerle uzlaşabilen, iş barışını ve iş huzurunu bozmayan, mesleki yeterliliği olan liyakat sahibi yöneticiler ataması gerekmektedir. Bu süreçte zorbalığa maruz bırakılan Tunceli Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü çalışanlarının haklarının teslim edilmesi ve üyelerimize yapılan sürgünlerin geri alması için göreve çağırıyoruz.”
