Hüseyin Ballıkaya

Doğa Suskun, Dağ Yasta – Hakan’ın Ardından

Bir kalemi kırdılar.
Bir zeytin ağacını kökünden söktüler.
Bir kamerayı parçaladılar; amaçları, doğanın katledilişini gizlemekti.

Nehirler sessiz akar kendi yatağında; bazen hırçınlaşır, kayaları aşındırır.
Ormanlar huzur verir, içinde yankılanan kuş sesleriyle ruhu dinlendirir.
Ama bazen de yol kaybettirir insana.
İşte tam da bu anda — kırılmak istenen kalem, susturulmak istenen kamera — hırçınlaşır; öfke kusar, direnmeye başlar.

Ancak ne kalemler susar,
ne zeytin ağaçları yok olur,
ne de kameralar görüntülemeyi bırakır.

Yaşamın döngüsünde her zaman, yıkanlar da olmuştur, koruyanlar da.
Ve bundan sonra da var olacaklar.

Bugün doğa suskun,
bugün akar sular yasta,
bugün dağlar öfkeli.

Kuşlar uçmuyor, sürüngenler yuvalarından çıkmıyor.
Kendisine ve dostlarına zarar veren ellerin yarattığı yıkım, doğanın öfkesini besliyor.
Yaşamın var oluşunda payı olan sular, ormanlar, tarım alanları birer birer yok ediliyor.
Yok edilen sadece doğa değil; yaşamın kendisidir.

Toprak doğurgandır; bir anne gibi besler.
Su yeşertendir, can verendir.
Anne sütü gibi diriltendir.
Bunları yok etmek, anneyi öldürmek demektir.

Tarih boyunca egemen güçler, kendi çıkarları uğruna toplumsal değerleri hiçe sayarak var olmanın yollarını aradılar.
Bu arayışlarında pervasız davrandılar.
Bu uğurda medeniyetler yok edildi, diller kayboldu.
Halklar kimliksizleştirildi.
Ekosistem tahrip edildi;
yeryüzünde yaşayan diğer canlıların yaşam alanları daraltıldı, yok olmanın eşiğine getirildi.

Toplumun kutsalıydı dağlar, sular, ziyaretgâhlar.
Zeytin ağaçları barışın simgesi, bereketin tanığıydı.
Ve biz biliyoruz ki, bu yıkımı yapanlar; savaştan, talandan, kan emicilikten beslenenlerdir.

İnsanlar ve diğer canlılar için hayati öneme sahip olan ormanlar, içlerindeki canlılarla birlikte yakıldı.

Neden, niçin masmavi gökyüzünün altına sığamıyoruz?
Neden güneşin aydınlığını, denizlerin kumsalını, toprak ananın bereketini paylaşamıyoruz?
Nedir bu açgözlülük, bu doyumsuzluk, bu şatafata olan tutku?
Hangi uygarlıktan sonra başladı bu talan kültürü?
Savaşlarda masum çocuklar, kadınlar öldürülüyor.
Neden bir avuç açgözlü için yaşam kâbusa dönüştürülüyor?

Köylülerin yaşam alanları daraltıldı, tarım arazileri tahrip edildi.
Kolay mı bir fidanı dikip büyütmek?
Kolay mı yüz yıllık zeytin ağaçlarını kökünden söküp yok etmek?
Kolay mı bir dağa âşık insan yetiştirmek?

Doğayı ve emeği savunanlara karşı bu kadar acımasız olmak…
Bir devletin kolluk güçlerini çıkar sahiplerine hizmet ettirecek noktaya getirmek…
Bu da yetmiyormuş gibi, kontra faaliyetlerle insan hayatına son vermek…

Toplumsal örgütlenmeyi ve duyarlılığı artıran aktivistlere karşı, hepimizin bildiği ama hükümet nezdinde görünmez kalan güçler devreye girdi.
Kimilerini zindanlara attılar, kimilerini Hakan Tosun gibi katlettiler.

Fail bellidir.
Sermaye engel tanımaz; çıkarları uğruna karanlık güçleri ve katillerini devreye sokar.
Kalemleri kırabilir, kameraları susturabilirler.
Ama bilmezler ki, her kırılan kalemin yerine yenileri doğar;
her susturulan kameranın yerine gerçeği gören yeni gözler açılır.

Gökyüzünde kuşlar özgürce uçana kadar,
yeryüzünde nehirler özgürce akana kadar,
ormandaki ağaçlar gökyüzüne özgürce uzanana kadar bu mücadele sürecek.

Bugün doğa yas tutuyor.
Ormanlar ve nehirler Hakan için ağlıyor.
Amanoslar, Samandağ, Kaz Dağları — erişilmez doruklarında uğuldayan rüzgâr suskun.
Ama Hakan’ın dostları, çoğalarak doğanın talanına karşı mücadele etmeye devam ediyor.

Umut, doğayla birlikte büyüyor.
Umut, Hakan’ın bıraktığı mirasla çoğalıyor.

Dersim Gazetesi

Recent Posts

Ara tatile kaç gün kaldı, okullar ne zaman kapanacak?

2025-2026 eğitim öğretim yılı devam ederken milyonlarca öğrenci ve veli, yarıyıl tatilinin (sömestr tatili) ne…

9 saat ago

Îlham Ehmed: Türkiye barışta samimi olursa, Özerk Yönetim diyaloga hazır

Kuzey ve Doğu Suriye’nin Reqa Kantonu Zenûbiya Kadın Topluluğu Meclisi, tarafından 12 Ekim’de başlatılan “Kadınların…

9 saat ago

CHP lideri Özel: DEM Parti’nin kurumsal kimliğine saygılıyım

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Halk TV’de DEM Parti ile ilişkiler ve Kürt meselesinin çözümü…

9 saat ago

Dersim’de 700 yıllık mezar taşları korumaya alındı

Dersim'in Mazgirt ilçesinde köylünün duyarlılığıyla tespit edilen yaklaşık 700 yıllık mezar taşları, ekiplerce bulundukları yerden…

14 saat ago

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Erçe: Aleviliği tanımlamayın, Alevileri tanıyın

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, son dönemde “Alevi açılımı” adı altında…

14 saat ago

Hatimoğulları: Bir avuç ayrıcalıklı azınlık savaş sürsün istiyor

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu Konuşmasının başında Demirtaş…

2 gün ago