1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Hüseyin Ballıkaya
  4. Tarihsel Hafızadan Kopuşun İtirafı

Tarihsel Hafızadan Kopuşun İtirafı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bir aydının tarihsel hafızadan yoksun beyanatları, yalnızca bireysel bir gaf olarak değil; bilinçli ya da bilinçsiz biçimde bir topluma karşı kin ve nefreti yeniden üretmek olarak okunur. Alevi toplumunun en hassas olduğu katliamlardan söz ederken “biz birlikte yaptık” demek, yalnızca talihsiz bir ifade değildir; bu, doğrudan doğruya toplumsal hafızadan kopuşun itirafıdır.

Dr. Ahmet Özer’in Halk TV’de yaptığı açıklamalar, ne söylenip geçilecek ne de görmezden gelinecek türdendir. Bir toplumun oylarıyla seçilmiş bir belediye başkanının kayyım darbesiyle görevden alınmasına karşı en net ve onurlu duruşu sergileyen Alevi toplumuna böylesi bir dil yöneltmek kabul edilebilir değildir. Bu kabul edilemezlik, yalnızca politik bir hata değil; aynı zamanda ahlaki bir kırılmadır.

Sadece 1514 Çaldıran Savaşı’nda yaşananları değil, daha sonra Erzincan’da gerçekleşen Alevi katliamını da “birlikte yaptık” anlayışıyla ifade etmek; buna benzer birçok olayı tarihsel bağlamından kopararak “bakın sizlerle aynı düşünce ve fikriyattayım” demeye getirmek, bütünüyle kendini sisteme şirin gösterme anlayışının dışına çıkamamaktır. Bu yaklaşım, esasen devletin ayrıştırma politikalarına hizmet eden bir dil ve söylemden ibarettir.

Eğer amaç birilerine şirin görünmek idiyse, buna gerçekten gerek yoktu. Çünkü bu halk, tarih boyunca haksızlığa karşı durmayı bir gelenek hâline getirmiştir. Zaman zaman suçlu gösterilse de, her daim mazlumun yanında durmuş; halkın yüreğinde, kalbinin en sıcak yerinde olmuştur. Hele ki mazlumdan yana tavrıyla bilinen Alevi toplumunu, tarihsel katliamlarla birlikte anıp “zalimle birlikteydik, birlikte katlettik” demek; ne yaşanan sürecin ruhuna, ne de kendisine biçilen role yakışmıştır.

İlk açıklamasında bu söylemi inkâr etmemesi, ardından ses kayıtlarının ortaya çıkmasıyla birlikte politik manevralarla özür dilemesi de, bu sorumluluğu ortadan kaldırmamaktadır. Çünkü mesele bir cümle hatası değil; tarihsel bilinç ve toplumsal sorumluluk eksikliğidir.

Toplumlar hafızalarıyla yaşar. Hafızadan kopan söz, yalnızca sözü söyleyeni değil; muhatap aldığı bütün bir tarihi yaralar.

deneme bonusuveren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler denemebonusu veren siteler 2025 casino siteleri
deneme bonusuveren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler denemebonusu veren siteler 2025 casino siteleri casino sitelerideneme bonusu veren siteler
 
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 casino siteleri/div>