Yazar Mesut Özcan’ın öncülüğünde Dersim Belediyesi’nin desteğiyle Dersim merkezde açılan ve Dersim’in ilk kütüphanesi/müze kütüphanesi olan Vecihi Timuroğlu Kütüphanesi ziyaretçilerini bekliyor. 10 adet özel odası bulunan kütüphanede tümüyle orijinal fotoğraf, mektup, belge bulunuyor. 2 Temmuz 1993’te, Madımak Katliamında yitirdiğimiz Metin Altıok’un daktilosu, Ahmed Arif’in mektubu, Cemal Süreya’nın, Enver Gökçe’nin, Adnan Yücel’in, Ergin Günçe’nin kendi adını yazıp imzaladığı kitaplarının ve arkadaşı Dinçer Günday’a 1955-1956’da yazdığı mektuplarının bulunduğu özenle korunan kütüphanenin kurucusu ve emektarı Mesut Özcan ile söyleştik.
Vecihi Timuroğlu Kütüphanesi’nden bahsedebilir misiniz?
Kütüphanenin resmen kurulması iki yıl kadar önce oldu. Ama tabii bundan önce yapılan hazırlıklar, arşiv kütüphanelerin buraya taşınması vesaire uzun bir süreyi aldı. 30 Temmuz’da iki yılı geride bırakmış olacağız. Kütüphaneyi ilk açtığımızda kitap sayısı aşağı yukarı 20-25 bin civarındaydı, şu an yaklaşık 50 bin civarında kitap var ve 10 özel kütüphaneyi içinde barındırıyor. Bu kütüphanelerin her biri bağışlanan ya da aldığımız kişilerin adıyla korunuyor ve gelen ziyaretçilere açılmış durumda.
Vecihi Timuroğlu Kütüphanesi içerisinde şu an yaklaşık 4-5 bin orijinal mektup var. Bazı şairlerin, yazarların; örneğin Cemal Süreya’nın, Ahmed Arif’in, Ergin Günçe’nin, Enver Gökçe’nin, Can Yücel’in mektupları, Nazım’ın el yazısıyla şiiri var. Yılmaz Güney’in el yazısıyla düzelttiği öykü taslağı var. Yine Meluli Baba’nın el yazısıyla mektupları bulunmakta. Ankara’dan Ankara Sanat Tiyatrosu kurucularının kullandığı masayı sırtlayarak Dersim’e getirdik ve burada sergileniyor. Dolayısıyla Türkiye’de müze kütüphane anlamında sayılı yerlerden biri.
Kütüphane Dersim Belediyesi desteği ile mi kuruldu?
Kütüphane benim ve Dersim Belediyesi’nin ortak kurduğu, belediyenin desteklediği bir kütüphane. Kütüphanenin giderleri tümüyle Dersim Belediyesi’ne ait, aramızda yapılan bir protokol var ve yasal olarak bu kitapların tümü şahsıma aittir.
Peki kütüphanedeki özel arşivlerden bahsedebilir misiniz?
Kütüphane içerisinde ilk aldığımız kütüphane Vecihi Timuroğlu’nun kütüphanesi. Öyle başladık zaten. Daha sonra aldığımız kütüphaneler ve arşivler var. Profesör Kemal Kartal’ın kütüphanesi, Doçent Abidin Emre’nin, Doçent Osman Gürel’in kütüphanesi var. Işıtan Gündüz’ün kütüphanesi var -’68 kuşağı’nın önemli isimlerindendir. Abdullah Nefes’in, Aytül-Tuncer Uçarol’un, Ali Nejat Ölçen’nin, Profesör Cevat Geray’ın, mimar Hasan Sökmen’in kütüphanesi var.
KHK’yla işinden atılan fakat daha sonra açtığı davayı kazandığını göremeden hayatını kaybeden Dersimli öğretmen Kazım Ünlü öğretmenimizin kütüphanesi var. En son Hatay’daki depremde hayatını kaybeden ki bana göre bu kent için çok önemli bir şahsiyet olan, kent için çok önemli bir kayıp olan Dr. Mehmet Yıldırım’ın kurtarılabilen kütüphanesi var.
Ayrıca, kütüphanelerini şimdilik almadığımız ama elindeki kimi mektupları, belgeleri bize bağışlayanlar var ve aldıklarımızı onlar adına oluşturduğumuz bir kapalı bir cam masada sergiliyoruz. Örneğin Atilla Aşut’un içeride bir masası var. Ona yazılan mektuplar var. Hasibe Ayten’in yine bir masası var. Ali Ekber Ataş’ın içeride bir masası var. Talip Apaydın’ın, Ahmet Köklügiller’in, Meluli Baba’nın birer masaları var. Birçok insanın mektuplarını ve çalışmalarını bu şekilde sergiliyoruz.
Tabii bu müze kütüphane Dersim’de olduğu için sadece Dersimlilere ait bir kütüphane tasarlamıyoruz biz, ama bir yandan da Dersimli sanatçılara, aydınlara, akademisyenlere ait kütüphanelere de topluyoruz. Son aldığımız Dr. Mehmet Yıldırım’ın kütüphanesi bunlardan biri.
Dersimli ilk pilot Zülfikar Kaya’nın mektupları, belgeleri de kütüphanemizin Yusuf Cengiz Sergi Salonu’nda sergileniyor. Dersim’e ait çok önemli fotoğrafları, belgeleri sergiliyoruz.
En son, belki de şu an Dersim’de elimizde olan en eski üç telli curalardan biri (Dersimliler “Tomır” derler) kütüphanemizde sergileniyor. Ki bu cura, önemli bir ocağımızın dedelerine aittir. Sergi salonumuzda, Derviş Gewr (Derviş Beyaz) ocağına mensup Nesimi Kılagöz dedemizin neredeyse yüzyıllık asasını, el yazmalarını da sergiliyoruz.
Yine henüz sergilemediğimiz ama bizde olan, Dersim inancının bana göre kaynağını oluşturan, iki ocağımıza ait iki adet “tarıq” (ewliya-jare) var elimizde. Belki günün birinde “Dersim İnanç Müzesi”ni açarız ve sergileriz, genç kuşaklarımıza anlatırız kerametlerini. Kendi dilimiz ile kendi kutsallarımızın önünde diz çöker, ibadetimizi yaparız belki…
Gelecekte Dersim tarihi, kültürü, inancına dair birçok şeyi, fiziki koşullarımız elverdiğinde sergileyeceğiz. Bunun yanı sıra Dersim’e ve Dersimlilere ait belge, fotoğraf, kütüphane, arşiv; her ne bulur isek toplamaya devam ediyoruz. Dersimli şair, yazar ve sanatçıların eserlerini de topluyoruz.
Kütüphaneyi ziyaret edenlerin ilgisi nasıl?
Kütüphanemiz açıldığında birçok televizyonda, gazetede haber yapıldı. Dolayısıyla özellikle burada yaşamayan ama Dersim’e gelen insanların kente geldikleri zaman ilk ziyaret ettikleri yer burası. Sergi salonunu gelip gezen insanlar oluyor çünkü bir müze gibi de burası. Bazen öyle oluyor ki, kütüphanesini aldığımız bir bilim insanının öğrencileri buraya geliyor ve hocalarının adlarıyla karşılaşıyorlar. Çok şaşırıyorlar.
İçeride bir çalışma odamız bulunmaktadır. Orada, kütüphanemize gelip içindeki eserlerden yararlanmak isteyenler, eseri alıp çalışabiliyor. Dışarıya kitap vermiyoruz.
Çalışma odamızın adını “Bilge Taşçı” olarak bilinen Nurettin Orhan Çalışma Odası olarak koyduk. Elazığ’da heykellerine izin verilmeyen, yaptığı heykeli kaldırılan Nurettin Orhan ve ona bağışlanan tabloları buraya getirdik ve Heykeltıraş Nurettin Orhan odası yaptık. Yani Türkiye’nin herhangi bir yerinde hakkı yenen ya da baskıya uğrayan ya da izleri silinmek istenen birtakım değerli insanın geride bıraktıklarına ev sahipliği yapıyoruz. Bu bakımdan da önemli bir kütüphane burası.
Teşekkür ederiz.
Mesut Özcan kimdir?
Yaklaşık otuz küsur yıldır Dersim tarihi ve kültürü üzerine çalışan Mesut Özcan’ın yayınlanmış on altı kitabı bulunuyor. Dersim Aşk Türküleri, Öyküleriyle Dersim Ağıtları, Zazaca-Türkçe Sözlük, Dersim (Zaza) Atasözleri, Dersim ve Madımak Söyleşileri, Darbe Yıllarında Dersim, Alevi Ocakları ve Örgütlenmeleri (Erdal Gezik ile birlikte) Özcan’ın yayımlanmış kitaplarından bazılarıdır. İlk kitabını 1992’de çıkaran Özcan,1999 yılında, geçtiğimiz yıl devrettiği Kalan Yayınlarını kurdu, 2000 yılından bu yana da Munzur Dergisi’ni (Dersim Etnografya Dergisi) çıkarıyor.
Geçtiğimiz yıllarda Can TV ekranlarında yayınlanan “Yol’a Düşen Karanlık” isimli beş bölümlük bir belgesele imza atan Özcan’ın bu çalışması, 1980’den sonra Dersim’den toplanarak Türkiye’nin çeşitli kentlerindeki Kuran kurslarına gönderilen Dersimli çocukların hikayesini anlatmaktaydı. Şimdi ise kurucusu olduğu Vecihi Timuroğlu Kütüphanesi’nde aktif olarak çalışmaya devam ediyor.
Dersim Belediyesi’nde başlatılan nöbete katılan yurttaşlar, “Dersim’e sefer olur ama zafer olmaz” diyerek irade gaspına…
Dersim Belediye Eş Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün de aralarında olduğu…
Dersim Belediyesi'nde başlatılan nöbet eyleminde eşbaşkanlar, kararın kayyım hazırlığı olduğunu belirterek mücadele çağrısı yaptı. Dersim'de…
Dersim Belediye Eşbaşkanı Cevdet Konak ile Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'e 6 yıl 3'er ay…
Elâzığ’da 32 yaşındaki Burcu Demir’i 8 Şubat’ta katleden Uzman Çavuş Murat Coşansel’in yargılandığı davanın 4.…
Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) 15. Bölge Müdürlüğüne bağlı Tunceli Şubesi ekipleri, il genelinde…