İstinaf Mahkemesi’nin kararının kesin olması nedeniyle yüksek mahkeme olan Danıştay’a itiraz yolunun kapandığına hatırlatan Fırat, “Davaya, bireysel başvuru kapsamında Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağız. Anayasa Mahkemesi’nden de sonuç alacağımızı düşünmüyorum. Anayasa Mahkemesi’nin olumsuz yanıt vermesi durumunda ise davayı uluslararası mahkemelere taşıyacağız. O da olmazsa kendi yöntemlerimizle cenaze yerlerimize sahip çıkacağız. Biz kendimiz cenazelerimizin yerlerine sahip çıkacağız. Onlar onurumuzdur sonuna kadar gideceğiz ve sonuç alacağız” şeklinde konuştu.
İstinaf da Şeyh Said’in mezar yerinin açıklanması davasını reddetti
İstinaf Mahkemesi, yerel mahkemenin Şeyh Said ve 46 arkadaşının mezar yerinin açıklanması istemiyle açılan davayı reddetme kararını “kesin” olarak onadı. Şeyh Said’in torunlarından Kasım Fırat, AYM’ye başvuracaklarını söyledi.
İstinaf Mahkemesi, Amed Barosu, Şeyh Said Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği ile Şeyh Said’in torunu ve vasisi Kasım Fırat tarafından, 1925’te 46 arkadaşıyla birlikte idam edilen Şeyh Said’in mezar yerinin açıklanması istemiyle İçişleri Bakanlığı aleyhine açtığı davanın yerel mahkeme tarafından reddedilmesini onadı. İçişleri Bakanlığının kendilerinde bilgi belge bulunmadığı ve olayın tarafı olmadığını iddia ettiği davada, Ankara 5’inci İdare Mahkemesi’nin davanın reddine karar vermesiyle, davalı taraf kararın bozulması istemiyle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurdu.
Talebi inceleyen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12’nci İdare Dava Dairesi, Ankara 5’inci İdare Mahkemesi’nin ret kararını “kesin” olmak üzere bozdu. Kararın “kesin” olması nedeniyle karara karşı Danıştay yolu kapanırken, Şeyh Said’in torunlarından Kasım Fırat, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru yapmaya hazırlanıyor.
‘BU BİR TALİMATTIR’
Kararı değerlendiren Fırat, kararın bekledikleri bir şey olduğunu belirtti. Şeyh Said ve 46 arkadaşının hukuksuz bir şekilde idam edildiğini vurgulayan Fırat, Şeyh Said’in adının da istismar edildiğini kaydetti. Bir yandan İçişleri Bakanlığı’nın davanın reddini istemesi diğer yandan bakanlığa bağlı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım olarak atanan valinin Şeyh Said’in ismini Amed’de bir bulvara vermesini istismar olarak değerlendiren Fırat, “Seçim öncesi gidip Şeyh Said ismini bir bulvara vereceksin. Buna ne denebilir? Çelişkilerin olduğu ucube bir devlet. Cumhuriyet sistemi inkâr ve imha üzerine kurulmuş bir sistemdir. Aradan 100 sene geçmiş, 46 kişiyi adil olmayan bir mahkeme sonucunda idam ediyorsun ve sonra ‘Benim bilgim yoktur, yerini bilmiyorum. Benim bilgim yoktur, yerini bilmiyorum. Biz bundan sorumlu değiliz, bilgimiz dâhilinde değildir. Haberimiz yoktur’ diyorsun. Bilgilerinin olmaması bize hiç inandırıcı gelmiyor. Bu bir talimattır” diye konuştu.
‘SİYASİ MALZEME OLARAK KULLANACAKLAR’
Kürtlerin durumunun, hem içte hem de dış da tarafların birbirlerine üstünlük sağlamak için kullanmaya çalıştığını dile getiren Fırat, bu durumun Kürtler açısından sağlıklı bir sonuç doğurmayacağına dikkati çekti. Fırat, “Kürtlerle ilgili durumları siyasi malzeme olarak kullanacaklar. Birbirlerine üstünlük sağlamak için kullanırlar. Sağlıklı bir kara çıkacağına inanmıyorum” dedi.
‘ULUSLARARASI MAHKEMELERE TAŞIYACAĞIZ’
Kaynak: MA