29 Mayıs – 3 Temmuz 1980 Çorum ve 2 Temmuz 1993 Sivas – Madımak katliamlarında katledilenleri saygıyla anıyoruz.
Malatya, Maraş ve Çorum katliamları yakın tarihimizin en büyük Alevi katliamları olarak belleklerdeki yerini koruyorken, 27 yıl önce yaşanan Sivas yangını da bu katliamlar silsilesinin devamı olarak tarihe kara bir leke olarak düştü.
1978 Malatya, 1980 Çorum Alevi katliamlarından sonra, 2 Temmuz 1993 yılında da Pir Sultan Abdal şenlikleri için Sivas’a giden aydın ve sanatçılar, geçmişte olduğu gibi dönemin hükümetinin ve devletin gözleri önünde hunharca katledildi.
’2 Temmuz Katliamı’’ olarak anılan ve sorumlularının halen ortaya çıkarılmadığı ‘Madımak Katliamı’, diğer sivil katliamlarından farklı olarak, çağımızın en büyük aydın kırımı olarak da tarihe geçti.
Yüzyıllar önce Pir Sultan’ı darağacına çeken Hızır Paşanın, çağımızdaki temsilcileri, 1993’te kanlı ve karanlık tarihlerini yeniden güncellemişlerdi.
Türkiye’de yaşanan Alevi katliamlarıyla hiç bir zaman etkili bir şekilde yüzleşilmediğini, ne yazık ki Dersim Katliamında da görmüştük. Çorum ve Madımak Katliamlarında ise hakkaniyetli bir yargılama süreci yaşanmadı. Sorumlular, yaşanan insanlık suçundan dolayı almaları gereken cezaları almadı. Devlet bu katliamlara sadece seyirci kalmadı, aynı zamanda yargı sürecinin sonuçlanmasına engel oldu, delilleri kararttı, failleri korudu ve insanlık suçunu zaman aşımına uğrattı.
27 yıl önce Sivas Madımak’ta ve 40 yıl önce Çorum Katliamı’nda katledilen canlarımızı bir kez daha saygıyla anarken, yakın tarihimizde yaşanan bu olaylarla etkili şekilde yüzleşilmesini, olayların tüm yönleriyle açığa çıkarılmasını ve katliamlarda sorumluluğu olanların ciddiyetle yargılanmasını istiyoruz.
Dersim Araştırmaları Merkezi
