Bir anda başlayan şiddetli baş ağrılarının arkasında yalnızca stres ya da yorgunluk değil, tükettiğimiz bazı yiyecekler de olabilir. Özellikle peynirden kahveye, işlenmiş etlerden tatlılara kadar birçok besin, migren ataklarını tetikleyici rol oynayabiliyor. Uzmanlar, migreni olan kişilerin günlük beslenme düzeninde daha seçici olmaları gerektiğini vurguluyor.
Peynir ve Fermente Ürünlerin Rolü
Uzun süre olgunlaştırılmış peynirler ile fermente ürünler, tiramin adı verilen bir madde içeriyor. Tiramin, beyindeki damarların daralmasına veya genişlemesine neden olarak migreni başlatabiliyor. Özellikle rokfor, parmesan ve cheddar gibi keskin aromalı peynirler risk grubunda. Bunun yanında turşu, şarap ve soya sosu da migren atağını tetikleyebilecek besinler arasında.
Kafeinin Çift Yönlü Etkisi
Kafein, migren üzerinde hem faydalı hem de zararlı etkiler gösterebilir. Az miktarda tüketildiğinde baş ağrılarını hafifletebilirken, aşırı kafein tüketimi tam tersi etkiyle atağı tetikleyebilir. Kahve, enerji içecekleri ve çikolata çeşitleri bu nedenle kontrollü tüketilmelidir. Migren hastaları için burada en kritik nokta “denge”dir.
İşlenmiş Gıdalar ve Katkı Maddeleri
Hazır gıdalarda bulunan katkı maddeleri, migrenin sık görülen tetikleyicilerindendir. Özellikle sodyum nitrat ve monosodyum glutamat (MSG) içeren salam, sucuk, sosis gibi işlenmiş et ürünleri dikkatle tüketilmelidir. Ayrıca cips, hazır çorba ve paketli atıştırmalıklar da riskli grupta yer alıyor. Bu katkı maddeleri, beyindeki kimyasal dengeyi bozarak baş ağrılarını artırabiliyor.
Alkol ve Şekerin Migren Üzerindeki Etkisi
Alkol, özellikle kırmızı şarap, migrenin en güçlü tetikleyicilerinden biri olarak biliniyor. Bunun yanı sıra aşırı şeker tüketimi de kan şekerinde dalgalanmalara neden olarak baş ağrılarını artırabiliyor. Gazlı içecekler, tatlılar ve yüksek şeker oranına sahip atıştırmalıklar, migreni olan kişilerde daha sık ataklara yol açabiliyor.
Migren Günlüğü Tutmak Önemli
Migren tetikleyicileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Bu nedenle uzmanlar, migren hastalarının bir “migren günlüğü” tutarak hangi besinlerin ataklara yol açtığını takip etmelerini öneriyor. Kişisel farkındalık, hem yaşam kalitesini artırıyor hem de migrenle mücadelede güçlü bir adım oluşturuyor.