Hepimizin hayatının bir döneminde duyduğu ama çoğumuzun adını bile anmak istemediği bir rahatsızlık var: hemoroid, yani halk arasındaki adıyla basur. Özellikle oturarak çalışan, sık kabızlık yaşayan, yoğun stres altında olan ya da hamilelik sürecinde olan kişilerde daha sık karşımıza çıkıyor. Günümüzde ise teknolojinin de gelişmesiyle, özellikle lazerle hemoroid tedavisi gibi konforlu yöntemlerle çok daha kısa sürede, daha az ağrıyla çözüm bulmak mümkün. Bu yazıda, iç ve dış hemoroidi, “iç hemoroid neden olur?”, “iç basur belirtileri nelerdir?”, “iç basur nasıl anlaşılır?” gibi soruları ve modern tedavi seçeneklerini, samimi ama ayrıntılı bir dille birlikte konuşacağız.
Hemoroid (Basur) Nedir, Ne Değildir?
Önce şu yanılgıyı düzeltmek lazım: Hemoroid aslında bir “hastalık” adı değil, anal kanalımızda var olan, damar ve bağ dokusundan oluşan doğal yastıkçıkların ismidir. Yani doğduğumuz andan itibaren hepimizde hemoroid yapıları var. Sorun, bu yastıkçıkların çeşitli nedenlerle deforme olması, şişmesi, sarkması ve ağrı/kanama gibi şikâyetlere yol açmasıyla başlıyor. İşte bu duruma hemoroidal hastalık ya da halk arasındaki adıyla basur diyoruz.
Bu yastıkçıklar; dışkılama sırasında anal kanalın tam kapanmasına, gaz ve dışkı kontrolüne yardımcı olur. Yani tamamen “alın gitsin” denilecek yapılar değil. O yüzden tedavide asıl amaç, bu doğal yapıları tamamen yok etmek değil, bozulmuş, deforme olmuş alanları düzeltmek ve şikâyeti gidermektir.
İç ve Dış Hemoroid Arasındaki Fark
Günlük hayatta çoğu kişi “hemoroidim var” derken aslında hangi tipten bahsettiğini çok da bilmez. Oysa iç ve dış hemoroid arasında hem belirtiler hem tedavi açısından önemli farklar vardır. Tıpta, anal kanalın iç kısmında yer alan yapılara internal hemoroid, dış kısımda yer alanlara ise dış hemoroid denir.
İç hemoroidler, makatın iç tarafında, ağrı duyusunun daha az olduğu bir bölgede yer aldığı için çoğu zaman ağrısız kanama ile kendini belli eder. Dış hemoroidler ise deriye yakın ve sinir uçlarının yoğun olduğu bölgede olduğu için çoğunlukla şişlik ve ciddi ağrıyla karşımıza çıkar.
İç Hemoroid Neden Olur?
Gelelim en çok sorulan sorulardan birine: iç hemoroid neden olur? Aslında tek bir sebep yok. Biraz genetik, biraz yaşam tarzı, biraz da bağırsak alışkanlıklarımız işin içine karışıyor. Gördüğümüz kadarıyla en önemli etkenler şunlar:
- Uzun süren kabızlık ve ıkınarak dışkılama
- Sürekli ishal ve sık tuvalete gitme
- Tuvalette uzun süre oturma (özellikle telefonla vakit geçirme)
- Hareketsiz, masa başı yaşam tarzı
- Gebelik ve doğum süreci
- Ailesel yatkınlık (ailede sık hemoroid öyküsü)
- Ağır kaldırma, yoğun fiziksel zorlanma
- Baharatlı ve düzensiz beslenme, yetersiz lif tüketimi
Tüm bu faktörler, anal bölgedeki damarların basıncını artırır, kanın göllenmesine ve damar duvarlarının zamanla genişleyip gevşemesine yol açar. Yani olay sadece “çok acı yedim, o yüzden oldu” kadar basit değil; altta yatan daha uzun süreli bir yıpranma süreci var.
İç Basur Belirtileri Nelerdir?
Birçok kişi, şikâyetleri başlayana kadar anal bölgesinde böyle bir yapı olduğunun farkında bile değil. Ta ki kanama ya da şişlik hissi ile karşılaşana kadar. İç basur belirtileri genellikle şu şekilde karşımıza çıkar:
- Dışkılama sırasında veya sonrasında, tuvalet kâğıdında ya da klozette parlak kırmızı renkli kan
- Makatta dolgunluk, baskı ya da huzursuzluk hissi
- Dışkılama sonrasında “tam boşalmama” hissi
- Anal bölgede hafif sızı ya da yanma
- Nadiren kaşıntı ve ıslaklık hissi
İç hemoroidler, özellikle erken evrelerde her zaman dışarıdan görülen bir şişlik yapmayabilir. O yüzden çoğu kişi, kanamayı “geçici bir şeydir, nasılsa geçer” diye yorumlayıp doktora gitmeyi erteler. Açıkçası en çok çekindiğimiz nokta da bu; çünkü bağırsak kanseri gibi ciddi hastalıkların da ilk bulgusu rektal kanama olabilir.
İç Basur Nasıl Anlaşılır?
“Benim şikâyetlerim var ama bu tam olarak hemoroid mi?” diye düşünüyorsanız yalnız değilsiniz. İç basur nasıl anlaşılır sorusunun cevabı aslında tek bir cümleyle özetlenebilir: Kesin tanı için proktolojik muayene şarttır.
Evde, aynanın karşısına geçip “şişlik var mı yok mu” diye bakmak maalesef yeterli değil. Çünkü iç hemoroidler her zaman dışarı sarkmayabilir. Ayrıca anal fissür (çatlak), polip, fistül, perianal apse ve rektum kanseri gibi hastalıklar da benzer şikâyetler yapabilir. Bizce ideal yaklaşım şöyle olmalı:
- Şikâyetler başladıysa, özellikle kanama varsa mutlaka genel cerrahi veya proktoloji uzmanına görünmek
- Doktorun yapacağı anal muayene ve gerekli görürse anoskopi/rekroskopi ile yapıları değerlendirmesine izin vermek
- Yaşa ve risk durumuna göre kolonoskopi önerildiyse, ertelememek
Kısacası, “nasıl olsa hemoroiddir” diye kendi kendimize tanı koymak yerine, bir uzmanın fikrini almak hem tedavinin başarısını artırır hem de olası daha ciddi hastalıkların erken tanısına yardımcı olur.
İç Hemoroide Ne İyi Gelir?
Biraz da pratik taraftan bakalım. Şikâyetler başladı, özellikle de iç hemoroidlerden kaynaklandığını düşünüyorsunuz; peki iç hemoroide ne iyi gelir? Bizce hem günlük hayatı rahatlatmak hem de hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için şu noktalara dikkat etmek çok değerli:
- Sıcak su oturma banyosu: Günde birkaç kez, 3–5 dakika kadar, banyo sıcaklığındaki suya oturmak kas spazmını azaltır, kan dolaşımını düzenler ve rahatlama sağlar.
- Lifli beslenme: Sebze, salata, tam tahıllar, kuru bakliyat ve meyve tüketimini artırmak dışkıyı yumuşatır, ıkınma ihtiyacını azaltır.
- Bol su içmek: Günde en az 2–2,5 litre su tüketmek bağırsak hareketlerini düzenler.
- Tuvalette fazla oyalanmamak: Telefonla 15–20 dakika oturmak, hemoroidal damarlara gereksiz baskı uygular.
- Hareket etmek: Masa başı çalışanlar için saat başı kısa yürüyüşler, basit egzersizler çok işe yarar.
- Baharat ve alkolü sınırlamak: Özellikle çok acılı, çok baharatlı yemekler ve yoğun alkol tüketimi atakları artırabilir.
Elbette bunların hiçbiri “mucize tedavi” değil; ama düzenli uygulandığında hem atakların hafiflemesine hem de cerrahi gerektiren aşamalara gelinmemesine ciddi katkı sağlar.
İç Basur Nasıl Geçer? Evde Ne Yapılabilir?
“Sadece biraz kanama ve hafif şişlik var, ilaçsız hallolur mu?” sorusunu çok duyuyoruz. İç basur nasıl geçer sorusunun cevabı, hastalığın evresine göre değişir. Erken evre hemoroidal hastalıkta, yani hemoroid pakeleri henüz dışarı sarkmamışken:
- Kabızlık ya da ishal atağı sonlandıysa,
- Yaşam tarzı değişiklikleri uygulanıyorsa,
- Doktorun önerdiği ilaç ve kremler düzenli kullanılıyorsa,
şikâyetler çoğu zaman kendiliğinden gerileyebilir. Ancak sık tekrarlayan ataklar, büyük pakeler, belirgin sarkma ve devam eden kanamalar varsa, evde yapılacak uygulamalar tek başına yeterli olmaz; o noktada iş, girişimsel ya da cerrahi tedaviye kalır.
İç Hemoroid Tedavisi: Medikalden Girişimsele
Modern tıpta iç hemoroid tedavisi basamaklı bir şekilde planlanır. Yani ilk adım çoğunlukla ameliyat değildir. Hastalığın evresine, hastanın şikâyetine, yaşı ve ek hastalıklarına göre kişiye özel bir yol haritası çizilir. Genel olarak tedavi basamakları şöyle özetlenebilir:
1. Medikal Tedavi ve Yaşam Tarzı Düzenlemesi
- Lif takviyeleri ve diyet düzenlemesi
- Hemoroid kremleri ve fitiller
- Dolaşımı düzenleyen ve venöz damar duvarını güçlendiren ilaçlar
- Sıcak su oturma banyoları
- Tuvalet alışkanlığının düzeltilmesi (ıkınmadan, kısa sürede dışkılama)
Hastalığın yaklaşık %90’lık kısmı bu basamakta kontrol altına alınabilir. Yani her hemoroid şikâyetinde “ameliyat olacaksın” diye bir kural yok.
2. Ofis İşlemleri (Ameliyatsız Yöntemler)
Medikal tedaviye rağmen şikâyetleri devam eden veya sık sık atak yaşayan hastalarda ofis işlemleri dediğimiz, hastanede yatış gerektirmeyen, kısa süreli uygulamalar devreye girer. Bunlardan bazıları:
- Hemoroid bant ligasyonu (lastik bantla boğma işlemi)
- Skleroterapi (özel ilaç enjeksiyonu)
- Radyofrekans ve lazer uygulamaları
Erken evre internal hemoroid hastalarında bu yöntemlerle, çoğu zaman belirgin bir ağrı olmadan, günlük hayata hızlı dönüş mümkün olur. Ancak her hastada, her evrede aynı başarıyı beklemek gerçekçi değildir; doğru hasta seçimi çok önemlidir.
3. Cerrahi Tedavi (Basur Ameliyatı)
İleri evre hemoroidal hastalıkta, özellikle büyük, sarkmış, tromboze (pıhtı dolu) pakelerin olduğu tabloda, bazen tek çare cerrahidir. İşte bu noktada devreye basur ameliyatı girer. Kullanılan teknikler, cerrahın tecrübesine, hastalığın yaygınlığına ve hastanın genel durumuna göre değişebilir:
- Klasik hemoroidektomi (deforme paketlerin çıkarılması)
- Geliştirilmiş, enerji cihazlarıyla yapılan hemoroidektomi
- THD veya hemoroidal arter ligasyonu (damar bağlama yöntemleri)
- PPH stapler teknikleri (özellikle belirli uygun vakalarda)
Doğru teknik ve tecrübeli bir cerrahla yapılan ameliyat sonrası, çoğu hastada şikâyetler kalıcı olarak düzelir. Yine de ameliyat sonrası dönemde beslenmeye, dışkılama alışkanlığına ve verilen önerilere uyulmazsa, daha hafif düzeyde de olsa tekrarlama görülebilir.
Lazerle Hemoroid Tedavisi: Konforlu ama Herkese Değil
Son yıllarda adı en çok duyulan yöntemlerden biri lazerle hemoroid tedavisi. Adı cazip, anlatılanlar umut verici; ama bizce bu yöntemi doğru anlamak çok önemli. Lazer, sihirli bir değnek değil, doğru elde kullanıldığında çok işe yarayan bir araçtır.
Genelde lazer;
- Erken evre iç hemoroidlerde,
- Daha sınırlı sayıda, seçilmiş pakelerde,
- Belirgin dışa sarkmanın olmadığı durumlarda
tercih edilir. Avantajları arasında:
- Genellikle günübirlik işlem olması,
- Ameliyat sonrası ağrının daha az olması,
- İyileşme sürecinin kısa olması
sayılabilir. Ancak ileri evre, çok sarkmış, dış hemoroidlerin eşlik ettiği vakalarda tek başına lazer çoğu zaman yeterli değildir. Bazı hastalarda lazer, klasik cerrahiyle kombine edilir; bazılarında ise cerrahi yöntem ön planda tutulur. Kısacası, “herkese lazer yapılsın” yaklaşımı gerçekçi olmadığı gibi, sonrasında hayal kırıklığına da yol açabilir.
Hemoroid ve Kanser Karışır mı?
Bu noktayı özellikle vurgulamak gerekiyor. Hemoroid, kendi başına kansere dönüşen bir hastalık değildir. Ancak bazı bağırsak ve rektum kanserlerinin ilk bulguları da hemoroide çok benzer:
- Rektal kanama,
- Dışkılama alışkanlığında değişiklik,
- Tenesmus (tuvalete gitme hissinin tam geçmemesi),
- İnce uzun dışkılama,
- İlerlemiş vakalarda kilo kaybı ve halsizlik
Bu yüzden, “Kanama var ama bende yıllardır hemoroid var zaten” demek, en büyük tuzaklardan biridir. Özellikle 40 yaş üzerindeyseniz, ailede kolon-rektum kanseri öyküsü varsa veya kanama ısrarcı şekilde devam ediyorsa, mutlaka bir uzmana görünmeli ve gerekiyorsa kolonoskopi yaptırmalısınız.
Hamilelikte Hemoroid: İki Kişilik Yük, İki Kat Özen
Gebelik, hemoroid için başlı başına risk faktörü. Artan rahim hacmi karın içi basıncını yükseltir, venöz dönüşü zorlaştırır; buna bir de kabızlık, hormon değişikliği ve doğum sırasındaki ıkınma eklenince, hemoroid şikâyetleri sık sık gündeme gelir. Bu dönemde ilaç seçimi de bebeğin sağlığı düşünülerek yapılması gerektiği için, “komşunun kullandığı krem bana da iyi gelir” mantığı çok sakıncalıdır.
Hamilelikte temel yaklaşımlar:
- Sıcak su oturma banyosu ile kas spazmını azaltmak,
- Kabızlığı önlemek için diyet ve sıvı tüketimini düzenlemek,
- Uzun süre ayakta veya oturarak kalmamaya dikkat etmek,
- İlaç veya fitil kullanacaksanız mutlaka kadın-doğum ve genel cerrahi uzmanına danışmak
Genellikle gebelik sonrası süreçte, doğru önlemlerle şikâyetler azalır; ama bazı kalıcı paketler veya dış hemoroid memeleri için doğum sonrası dönemde ek tedavi gerekebilir.
Hemoroid Hastalığında Ne Zaman Ameliyat Gündeme Gelir?
Her hasta “ameliyat olur muyum?” endişesiyle gelir. Bizce doğru soru “ameliyatsız yöntemlerle gerçekten düzelebilir miyim?” olmalı. Çünkü, tekrar vurgulamakta fayda var; hemoroidal hastalığın büyük kısmı yaşam tarzı, medikal tedavi ve gerekirse ofis işlemleriyle kontrol altına alınabilir.
Peki ne zaman basur ameliyatı kaçınılmaz hale gelir?
- Büyük ve sürekli dışarıda kalan, içeri itildiğinde bile tekrar çıkan paketler varsa,
- Sürekli tekrarlayan, kansızlığa yol açacak düzeyde kanama oluyorsa,
- Tromboze hemoroid gibi şiddetli ağrılı tablo gelişmişse,
- Dış hemoroid memeleri günlük hijyeni, oturmayı, yürümeyi ciddi şekilde bozuyorsa,
- Daha önce uygulanmış medikal ve ofis işlemleri yeterli olmamışsa
Ameliyat kararı kişiye özeldir; hastanın beklentileri, işi, sosyal hayatı ve genel sağlık durumu da mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.
Son Söz: Utanmak Değil, Adım Atmak Gerek
Şunu kabul edelim; anal bölge şikâyetleri, çoğumuzun doktora gitmekte en çok zorlandığı konulardan biri. Oysa hemoroid ya da basur, hem çok sık görülen hem de erken müdahale edildiğinde çoğu zaman ameliyata bile gerek kalmadan kontrol altına alınabilen bir sorun. Özellikle internal hemoroid kaynaklı kanamalarda “nasılsa geçer” diyerek beklemek yerine, bir uzman görüşü almak hayat kurtarıcı olabilir. Siz de “iç hemoroid tedavisi bana nasıl uygulanır, iç hemoroide ne iyi gelir, iç basur nasıl geçer, ya da gerçekten ameliyatlık mıyım?” gibi soruların cevabını merak ediyorsanız, ertelemeden randevu almanızı, muayenenizi olmanızı ve aklınızdaki soruları tek tek sormanızı bizce artık gündeminize almanızın zamanı geldi. Daha fazla bilgi edinmek, tedavi seçeneklerini detaylı görmek ve profesyonel destek almak için buraya göz atabilirsiniz: https://www.bahadirege.com/
