Likya Yolu, Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Ovacık köyünden başlayarak Antalya’nın Geyikbayırı bölgesine kadar uzanıyor. Yaklaşık 540 kilometrelik bu yol, Türkiye’nin ilk uzun mesafeli yürüyüş parkuru olma özelliğine sahip. Rota, Akdeniz’in eşsiz manzaralarına, antik kent kalıntılarına ve yemyeşil ormanlara ev sahipliği yapıyor.
Tarihle İç İçe Bir Yürüyüş
Likya Yolu, yürüyüşçülerini adeta bir açık hava müzesinde gezdiriyor. Yol boyunca sırasıyla şu antik kentlerle karşılaşıyorsunuz:
Xanthos – Likya’nın antik başkenti (UNESCO Dünya Mirası listesinde)
Letoon – Likya dinî merkezi
Patara – Noel Baba olarak bilinen Aziz Nikolaos’un doğum yeri
Myra – Kaya mezarları ve antik tiyatrosu ile ünlü
Olympos – Deniz kenarında gizli bir antik şehir
Phaselis – Tarihi liman kenti
Doğa ile Baş Başa
Likya Yolu sadece tarihiyle değil, doğasıyla da büyülüyor. Yürüyüş boyunca çam ormanları, keçiboynuzu ağaçları, sarp kayalıklar, gizli koylar, dağ yamaçları ve masmavi deniz eşlik ediyor. Faralya, Kabak Koyu, Alınca, Çıralı, Adrasan gibi doğa harikası noktalar rotanın en çok fotoğraflanan durakları arasında.
Kimler İçin Uygun?
Yol, deneyimli yürüyüşçüler kadar, orta seviye doğaseverler için de uygun parkurlar sunuyor. Etap etap planlanabileceği için isteyenler 3-5 günlük kısa yürüyüşler de yapabiliyor. Konaklama için kamp alanları, pansiyonlar ve köy evleri mevcut.
Ne Zaman Gidilmeli?
En ideal dönemler Nisan-Mayıs ve Eylül-Ekim aylarıdır. Yazın sıcağı yürüyüşü zorlaştırabilir, kışın ise bazı yollar kayganlaşabilir.
Yola Çıkmadan Önce Bilinmesi Gerekenler
Yolda cep telefonu sinyali her yerde çekmeyebilir.
Yanınızda su, harita, pusula, ilk yardım kiti ve yeterli enerji verici yiyecekler bulundurmalısınız.
Rota kırmızı-beyaz çizgilerle işaretlenmiş olsa da GPS uygulamaları (örneğin Wikiloc) oldukça yardımcı olur.