AKP hükümetinin uzun süredir üzerinde çalıştığı ve dillendirdiği ‘Alevi açılımı’ açıklandı. Açıklanan ‘açılım’ tek kelime ile Alevi kurumsallığına ve inancına darbedir. Demokratik Alevi hareketinin uzun süredir dillendirdiği ‘AKP’nin oyunu’ yine inkar üzerine kurulu ve devletin Alevisi yaratma amaçlı.
AKP hükümeti Alevilerin anayasal haklarını tanımak ve Alevi inancını kabul etmek yerine, inkarcılığa kılıf giydirip Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde ‘Alevi – Bektaşi İşleri Başkanlığı’ kuruyor. Bu mantık öncelikle Alevi örgütlülüğü ve kurumsallaşmasına darbedir. Bununla devletin Alevisi yaratılmaya çalışılıyor. Alevilerin bu yaklaşımı birçok yönden kabul etmesi mümkün değildir.
Aleviler, diyanet gibi bir gericilik ve anti laik merkezin kapatılmasını isterken, dayatılan bu yeni kurum bir nevi Alevi diyanetine dönüştürülecektir. Öte yandan bunu yaparken dahi bir çifte standart ve samimiyetsizlik vardır. Diyanet ayrı bütçesi ile özerk bir kurum olup devlet bakanlığına bağlıyken, Aleviler neden kültür ve turizm bakanlığına bağlanıyor? İzahı yok. Aslında nedeni tüm Aleviler biliyor. Aleviliğin kültür ve turizm bakanlığına bağlanmasının altında yatan Aleviliği inanç olarak tanımama var. Aleviliği kültür olarak görme, folklor derneği, sanat derneği vb. kültürel kurumlarla bir görme gibi bir ayıp var. Aleviler bu ayıbı sindiremez, kabul edemez.
AKP ve türevleri Aleviliği hala tek başına ‘Ali’yi sevmek ve kültür olarak görüyor. O yüzden de hala cemevleri ibadethanedir bile diyemiyorlar. Alevilik inançtır diyemezler, diyanet izin vermez. Kaldı ki kendi fıtratları da diyanetten farklı değil. Bu yüzden Aleviliği kültür bakanlığına bağlama aymazlığı ve ayıbıyla Alevileri kandıracaklarını sanıyorlar.
AKP hükümeti ve resmi ideoloji ‘eskiden beri’ devletin Alevisini yaratmak istiyor ama Alevilik düşmanlığından buna bile cesaret edemiyorlar. Alevilik inançtır diyemiyor. O yüzdende cemevlerini ibadet evi olarak kabul etmiyorlar, kıvırıp kültür evleri diyorlar. Bugün de utanmadan Aleviliği kültür ve turizm bakanlığı ile ilişkilendiriyorlar. Bu bile başlı başına Aleviliğe saldırıdır. Sanki Alevilik tek başına kültürdür, inanç boyutu yoktur. Sanki Alevilik kültür sanat kulübüdür. Bir de utanmadan, pişkince çıkıp Aleviliği ilk kez kurumsal yapıya kavuşturduk diyorlar. Bu yalanı, oyunu da Alevilerin yutmasını bekliyorlar. Bu yalanlarla onlarca alevi federasyonu ve yüzlerce dernekte yok sayılıyor.
Açılım zırvası sadece kültür bakanlığına bağlı kurulduğu iddia edilen, ne menem bir şey olduğu belirsiz başkanlık değil. AKP’liler kendi fıtratlarına uygun olarak madem inanç olarak tanımıyoruz, biraz parayla gözlerini boyarız diye sözüm ona Alevilere yardım edeceklermiş. Cemevlerinin elektrik – su parasını ödeme, masraflarını karşılama lütfunda bulunacaklarmış. Beyefendiler babalarının cebinden lütfeder bir kibir içindeler. Aleviler bu ülkede versiyonlarmışçasına tuhaf bir efendi zihniyeti. Asırlardır, Alevilerden aldıklarıyla besledikleri gerici, yobaz merkezleri, tarikatları, camileri unutup cemevlerinin masraflarını karşılamayı büyük bir inayet ve büyüklük olarak gözümüze sokuyorlar.
Yine devletin büyüklüğünden, inayetinden kimse şüphe etmesin diye büyük bir lütufla yıllardır besledikleri ve yarattıkları devletin imamlarının yanına devletin pirlerini – dedelerini koyacaklarmış. Maaşlarını ödeyecekleri pir – dedelere verilen mesaj net olduğu gibi Alevilere de net ‘devletin alevisi’ olacaksınız.
AKP hükümetinin bu ‘açılımında’ tıpkı ‘Alevi çalıştayları’ gibi özü boş ve tamamen bir tuzak, oyundan ibarettir. Sözümona adına ‘alevi açılımı’ denen bu yeni oyunun hedefleri aleviler açısından çok sürpriz ve bilinmeyen bir şey değil.
Tüm bu açılım safsatası, tuzağı ve oyununun kısa ve uzun vadeli iki temel hedefi vardır.
Öncelikli ve kısa olan hedef seçim odaklıdır. AKP büyük oranda kaybettiği Kürt oylarını telafi etmek için para ve oyunlarla Alevilerin oylarını almak istiyor.
Uzun vadede hedef ise geçmişten bu yana bitmeyen asimilasyonla Aleviliği İslamlaştırmak ve devletin Alevilerini yaratmaktır.
Aleviler çok iyi biliyor ki bu yavuz zihniyetini Alevileri kabul etmeye ne niyeti ne rızası vardır. Çünkü bunların fıtratı yezitlikten, yavuzdan geliyor. Bunlar için Alevilik sadece ‘Ali’yi sevmektir’. Bunlar Aleviliğin sadece Hz. Ali olmadığını, Aleviliğin, eşitlik, adalet, paylaşmak olduğunu kabul etmezler. Bunlar Aleviliğin bilim olduğunu, Aleviliğin Hz. Hüseyin, Baba İshak, Pir Sultan, Seyid Rıza olduğunu, bunun içinde Aleviliğin direniş olduğunu kabul etmezler.
Bunların niyeti de fıtratı da bellidir ama unuttukları Alevilerin feraseti ve Alevilerin yılların acısından süzerek deneyimledikleri birikimleri, örgütlülükleridir. Birkaç Hınzır Paşa ve düşkünle Alevileri kandıracaklarını sanan yavuz, yezit zihniyetliler büyük yanılıyorlar. Aleviler bu oyuna gelmez ve devletin Alevisi olmayı kabul etmez. Zira ikrarımızda, yolumuzda boyun eğmek, zalimle bir olmak yoktur.
