“Awa kê ma diyê. Qe kêsi nêdiye. Haq qe kêşi mêmuskino.”
Sey Rıza ve arkadaşlarının idam edilmesi yetmez. Alişer, Zarife, Şahan Ağa’nın katledilmesi, binlerce Dersimlinin katledilmesi, çocuklarının elinden alınması, onlarca ileri gelenin yargılanıp zindanlara atılması yeterli değildir.
Dersim Düşmanlığının kökleri Yavuz Sultan Selim’e kadar gider. Türk Yurdunda “Urdur, Çıbandır, Lekedir.” Türk Yurdu Dersim’den kurtarılmalıdır.
Dersim 38 Jenosidini Gazeteci ve 3 dönem Mebusluk yapan Etem İzzet Benice 06.08.38 günü Son Telgraf gazetesinde yayınlanan “Bir taş ile iki Kuş vurmak” makalesinde çok özlü olarak şöyle tanımlar:
“Bu temizlik Dersimin temizliğidir.”
“Bu yılkı hareket Dersimin ve Dersimlilerin topyekûn tasfiyesi hareketidir.”
Benice Devletin aldığı kararı makalesinde tüm çıplaklığı ile dile getirmiştir.
İsmet İnönü Dersim sorunun halledildiğini 19 Eylül 37 Mecliste açıklar. Bu açıklama kendisini Başbakanlıktan eder. Yerine Celal Bayar getirilir.
Mustafa Kemal, Fevzi Çakmak, Celal Bayar, Şükrü Kaya başta olmak üzere bu ekip Dersim’in tamamen ortadan kaldırılmasını isterler.
Yunus Nadi’nin deyimi ile “Dersim, Türk yurdunda adı ve ananeleri ile bir lekedir, bu leke Türk yurdundan temizlenip atılmalıdır”1
38 üç Safhalı Jenosid
- Safha Haziran başından Temmuz’un sonuna kadar sürer
- Safha Ağustos ayının başından 31 Ağustos’a kadara devam eder. Bu safhayı Genel Kurmaylık kendi içinde 3 üç döneme ayırır.
-08 Ağustos’tan 25 Ağustos’a kadar
– 26 Ağustos’tan 28 Ağustos’a kadar ki, buna manevra dönemi adı verilir.
– 30 Ağustos’ta Zafer Bayramı yıl dönümde Elazığ’daki geçit törenidir.
- Safha bir Eylül’den 17 Eylül’e kadar devam eder.
Birinci safhada “Şiddetli arama tarama hareketi” yürütülür. Bu safhada Harekatın “komutası 7 Ağustos akşamına kadar Tuncel’deki bütün birlikler Tunceli Vali ve Komutanlığı emrinde idiler.”3 Artık bundan sonra “8 Ağustos 1938, sıfır saatten itibaren Tunceli harekatı emir ve komutası 3. Ordu’ca deruhte edilecek ve 10 Ağustos’tan itibaren harekata başlanacaktı.”4
Adına Manevra denilen Ağustos ayının başından itibaren yürütülen harekat 3 dönemden oluşuyordu. Soykırım Harekatının genel bir planlanması yapılır. Dersim’de o ana kadar harekâtı yürüten güçlere ek olarak 3 Kolordu, iki Süvari Tümeni, Zırhlı birlikler ve hava gücü 1 Ağustos’ta görev verilen yerlerinde olması talimatı alırlar.
Genel Kurmaylığın sevk ve idaresinde “Taranacak Bölgenin Hududu”5 tespit edilir. Bölgenin bir krokisi çıkarılır. Alınan “tarama ve tedip” görevinin bir an önce yerine getirilmesi istenir. “Tunceli’de girilmemiş hiçbir yer” bırakılmayacak, “haydutların her hangi bir yere saklanmasına veya tarama sırasında bölge dışına çıkılmasına” meydan verilmeyecek, bunun içinde “muhitten dahile doğru kuşatıcı şekilde”6 her tarafta harekat aynı gün ve anda başlatılacaktır.
Dersim 7 Bölgeye ayrılır. “7.200 kilometrekare büyüklüğünde” yürütülecek “manevraya” iştirak edilen 43 Tabur ve altı süvari alayı”7 ile 10 gün içinde, “tarama ve tedip” harekatının yapılacağı hesap edilir. Bir taburun günde 20 Kilometrelik bir alanı arayıp, tarayabileceğinden hareket edilir. Yedi bölgeye bölünen Dersim’de “1. Ve 2. bölgeler 9. Kolordu, 3. Ve 7. Bölgelerde 8. Kolordu, 4.5. ve 6. bölgeler 7. Kolordu” komutanlarının”7 emrine verilir. “Tedip ve tarama” harekatının sevk ve idaresi de Manevra Komutanına verilir. Genel Komutan Genel Kurmay İkinci Başkanı Asım Gündüz’den başkası değildir.
Genel Kurmaylık harekatın amaçı ve maksadını şu şekilde açıklar:
“Bu bölge de halkı silahtan tamamıyla tecrit etmek…haydutluğa tamamen son vermektir.”8 Harekât tüm Dersim’de aynı anda başlatılacak, kısa bir zaman içinde “kesin, şedit, seri ve en etkili bir şekilde” …haydutların her hangi bir yere saklanmasına, tarama bölgesinin dışına çıkmasına”9 meydan vermeyecek şekilde yapılacaktır.
Harekata 10 Ağustos’ta sabah saat 05.00 başlanacak, en fazla 10 gün içinde bitirilecektir. Daha sonra “tarama ve tedip harekâtını” katılan güçlerin “24, 25, 26 Ağustos günleri manevra, 30 Ağustos Zafer Bayramı günü de geçit resmi olacaktır.”10
Genel kurmaylık tarafından saha da bu hazırlıklar son hızı ile yerine getirilir. Planlandığı biçimde Ordu 1 Ağustos’tan itibaren yerini almış, harekata hazırdır. Tüm güçler tek merkezden komuta edilecektir. Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci, ikinci ve üçüncü orduları bu Jenosidde yer alırlar.
6 Ağustos 1938 Bakanlar Kurulu kararı:
Ağustos Jenosid kararı TC Devletinin resmi olarak aldığı bir karardır. Dünyada bir ilk olma özelliği taşır. Bakanlar Kurulu toplanır. Bu toplantıya bizzat Fevzi Çakmak da katılır. Hatırlayalım 4 Mayıs 37 Bakanlar Kurulu kararı da “Atatürk ve Mareşalin huzurları ile tetkik ve mütalaa edilerek”11 kararlar alınmıştır.
“Çelik Ordumuz manevralarına 10 Ağustos’ta başlayacak. Toplanacak olan vekiller heyetine Mareşal Çakmak’ta iştirak edecek.
Başvekil Celal Bayar Ankara’da bu günlerde mühim bir toplantı yapacak olan Vekiller Heyetine riyaset etmek üzere yarın Ankara’ya hareket edecektir. Bu toplantıya Genel Kurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak’ın da iştirak edeceği, …vekiller heyetini tenvir eden izahat verileceği söyleniyor.”12
Fevzi Çakmak bizzat kendisi Bakanlar Kurulunu hareket hakkında aydınlatmış ve kararın alınmasında yer almıştır.
6.08.1938 günü Bakanlar Kurulu karar alır.
“Her iki yasak bölgenin 3 numaralı yasak bölge olarak ilanı ve kabulü. Tunceli halkından ve yasak bölgelerin içinden ve dışından 5-7 bin kişinin batı illerine nakil ve iskanı. Yasak bölge dışında olup, yerlerinde bırakılması caiz olamayan aşiret reisleri, kolbaşların seyit ve serirlerle bunların aile ve yakınlarının da batıya nakle tabi tutulmaları. Bölge halkının silahtan tecridi. Ele geçen mahkumların, hükümlerinin infazı.”13
Bakanlar Kurulunun kararı Birleşmiş Milletler Meclisinin 1948’de aldığı Soykırım tanımlaması ile bire bir örtüşmektedir.
38 Soykırımının Basına yansıması
- Ağustos 38 Bakanlar Kurulu kararından sonra ulusal basın Haber, Son Telgraf, Son Posta, Ulus, Cumhuriyet, Halkın Sesi gibi gazeteler Dersim’de yapılan “tarama ve tedip” harekâtını sayfalarına taşır. Gazeteler ilk sayfalarında “Dersim Manevraları”, “Tunceli Harekatı”, “Şark Manevraları” “Doğudaki askeri manevralar” “Kahraman Ordumuzun Dersim Manevraları” gibi başlıklar altında 3 Ağustos’tan itibaren haber olarak verirler.
“Temizlik” harekâtı son hızı ile devam eder. Her gün onlarca insan katledilir. Mağaraların tekrar kuşatılılarak içindekilerin imha edilmesi talimatları verilir. 15 Ağustos 38’de sadece 7. Kolordu Bölgesinde “Dar Boğazı Deresinde 281 Demenan ve Haydaranlı Haydut, Tagar Deresinde 12 Haydut, Uhni Köyünde kaçmak isteyen 49 kişi, Deşt Bölgesin de Zımbık, Hiç, Kimik ve Bomak köylerinden 395 haydut ölü olarak ele geçirildiler.”14 Bir günde burada katledilenleri sayısı 737 kişidir.
Zini Gediği, Pülümür Bomasır Ocağı Pirleri, Kankozede Mehmet Ali Ağa’nın ailesinin katliami, Çuxur Ağaları, Bertal Efendinin ailesi katlıamı hafızamıza kazılmış birkaç örneğidir.
Yürütülen Jenosid kamuoyuna farklı yansıtılır. Basın sürekli “Manevra” olarak işler. Manevranın iki kol tarafından yürütüldüğü haberleri verilir. Kırmızı Kol ve Mavi Kol. Her iki kol “tarama ve tedip” harekatından sonra buluşacaktır. “Tunceli’nin yalçın arazisini tarayarak geçmiş ve muvaffakiyetli bir yürüyüşten sonra hedeflerine varmışlardır. Planlandığı gibi Kırmızı Kolordu Elâzığ, Mavi Kolordu’da Palo’nun garp tarafını tecemmü noktası olarak tespit etmişlerdi.”15
“Kırmızı tarafa Korgeneral Galip Türker ve Mavi tarafa Korgeneral Galip Deniz kumandanlık” eder. Manevra Kumandanı üçüncü ordu müfettişi ve baş hakem Korgeneral Mustafa Muğlalıdır. Büyük Erkanıharbiye Reisinden maada ikinci Reisi Asım Gündüz ve birinci ve ikinci ordu müfettişleri de manevra sahasında bulunmaktadırlar.”16
Cumhuriyet gazetesi 18.8.39 tarihinde Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak ile Milli Müdafaa Vekil Kazım Özalp’ın da birlikte Elazığ’da oldukları haberini verir.
Son Telgraf gazetesi 25.08.1938 günkü haberinde Mavi ve Kırmızı Kuvvetlerin dünden beri karşılaştıkları haberini verirken, “Tayyarelerimiz fevkalade muvaffakiyet kazanmaktadırlar.” denilerek uçakların etkili bir şekilde kullanıldıklarına vurgu yapılıyor.
Birkaç örnek
M.R. Atay 03.09.38’de Ulus’taki köşesinde “Biz nasıl hal ederiz” başlığı altında bir makale yayınlar.
“Dersim’den kurtulmak için Dersim’i kurtarmak lazımdı. Şimdiye kadar yaklaşık 12 bin silah toplandığını. Dersimé sefer olur, zafer olmaz!.. sözünü duyduğu zaman Başbakanımız Celal Bayar, gülümseyerek cevap verdi: “Fakat cumhuriyet idaresi her seferi zafer için yapar!” cümlesi ile bitirir.
Son Posta Gazetesi Fatih Rıfkı Atay’ın bu makalesini 04.09.38 de “Dersim davasını nasıl hallediyoruz” başlığı ile sayfalarına taşır.
Asım Us 26.08.38 de Kurum gazetesindeki köşesinde “Büyük taaruzun yıldönümü ve Doğu manevraları” başlığı altında ele alır. “Bu sene 26 Ağustos büyük taarruzun yıldönümünü kutlarken o taarruzun kahramanı olan ordumuzu Dersim dağlarında manevra vaziyetinde görüyoruz. Bu manzaranın kalplerimize verdiği iftihar hisleri içinde mesut oluyoruz.”
Hakkı Ocakoğlu 16.08.38 Yeni Asır gazetesinde “Doğu Manevraları” başlığı ile bir makale kaleme alır.
“Ordu, manevra sırasında umumi bir tarama ameliyesi yapacak, Dersim davasını da kökünden halledecektir. Yolun, mektebin kışlanın düşmanıdırlar. Cumhuriyet rejimi böyle bir kepazeliği asla kabul etmez. Köşede bucakta kalmış, dağların kovuklarına sığınmış, sergerdelerinde imha edilerek” Dersim’de tam sükûnun tesis edileceğinden şüphesinin olmadığını yazar.
“Manevranın” Hedefi Dersim Halkıdır
Manevra denilen dönem Kolorduların toplanma noktasına varmalarından sonraki 24’ten 26 Ağustos’a kadar olan süredir. Ortada gerçek bir manevra yoktur. Bu 3 gün Jenosid hareketine katılan askerler dinlenir. 43 Taburdan, 6 süvari alayı, Zırhlı birlikler ve 3 Filodan oluşan Tayyare, 9. Kolordu, 8. Kolordu ve 7. Kolordu tarafından 10 Ağustos’dan 24 Ağustos’a kadar Dersim yeniden “Jenosid’e” tabi tutulur. Manevra dediklerinin düşmanı Dersim’in sivil halkıdır. Mağaralarda, vadilerde, köylerde binlerce insan katledilir. Devlet tüm Kurmayları, Celal Bayar, Fevzi Çakmak, Asım Gündüz, Kazım Orbay, Kazım Özalp, Şükrü Kaya, Mustafa Muğlalı, Galip Deniz, Galip Türker ve yine 1. Ordu ve 2. Ordu Müfettişleri bizzat bu Jenosid harekâtını yönetir, koordine ederler.
Mustafa Kemal’in rolü
Mustafa Kemal, Dersim Soykırımının her anında yer alır. İdam gecesi Elaziz’dedir.17
Celal Bayar, Elaziz’e gitmeden önce Mustafa Kemal tarafından Dolmabahçe Sarayında kabul edilir. Cumhuriyet Gazetesi haberi 23.08.38’de birinci sayfadan verir.
‘Atatürk dün Başvekili kabul etti’
Celal Bayar hariciye Vekili Rüştü Aras`la beraber. Dolmabahçe Sarayında Reisi Cumhur Atatürk tarafından kabul buyrulmuş ve seyahati hakkında maruzatta bulunmuştur.” 26 Ağustos günü Hariciye Vekili Rüştü Aras ile birlikte Elazığ’a varır ve 29.08 günü Elazığ’dan ayrılır ve direk İstanbul’a geçer.
Cumhuriyet Gazetesi Bayar’ın İstanbul’a gelişini 30.08.38 günü manşetten verir.
“Büyük milletin ordusu ile iftihar etmekte ve ona güvenmekte hakkı vardır”
Celal Bayar Dersim’de “tedip harekatının neticeye yaklaştığını” söyler. Muhabirin sorusu üzerine “Bilhassa ilave etmeliyim ki bu kuvvetler daha evvel Dersim’in malum sarp ve çetin dağ ve kayalıklarında kendilerine verilen tedip vazifesini ifa etmişler ve büyük bir kısmı uzun bir mesafe katettikten sonra Elâzığ ve Palu arasındaki manevra sahasına gelmişlerdi.” Artık “Dersim’de toplu bir halde şekavet vakaları kalmamıştır.” der.
“Beni münferit eden görüşlerimi Cumhurreisi ve Kahraman Cumhuriyet ordularının Eşsiz Başkumandanı Şefim Atatürk’e arz ettim.”
Bayar devamla Elazığ’da iken tedip ve ıslah harekâtı ile meşgul olduğunu, askeri ve mülki zevatın malumat ve mütalaalarını dinlediğini, yapılan tedip hareketinin netice verdiğini, son safhasına geldiğini, Dersim de şimdiye kadar yapılanları ve gelecekte yapılması gerekenleri bütün “tafsilatı ile Efkarı Umumiyeye” bildireceğini söyler. Celal Bayar Elazığ’a gitmeden önce ve döndükten sonra Mustafa Kemal’e Dersim’de yürütülen Jenosid harekâtı hakkında bilgi vermiştir.
Mustafa Kemal ile Fevzi Çakmak arasındaki Tebrik telgrafları
Bu telgrafları dönemin tüm gazetelerinde bulmak mümkündür.
Cumhuriyet Gazetesi 29.08.1938 günü “Ordunun, Başbuğuna Bağlılığı” puntosu ile birinci sayfadan verir. Çakmak, başta kendisi olmak üzere “yüksek başbuğlarına sarsılmaz bağlılıklarını arz etmekle nihayetsiz şeref” duyduğunu belirtir.
Mustafa Kemal, Fevzi Çakmak’a gönderdiği tebrik telgrafında “Ordumuzun yüksek ve her vakit olduğu gibi milletin emniyetine cidden layık kıymet ve kudretle manevrasının çok istifadeli safhalar göstererek bittiğini bildiren telgrafınızı aldım. Türk ordusunun yarattığı bu yıldönümü günlerinde kalbim orduya karşı takdir ve şükran hisleri ile doludur” der, Fevzi Çakmak ve orduyu tebrik eder.
30 Ağustos Elâzığ Geçit Töreni
İkinci safhanın son bölümü
Geçit töreni için seçilen 30 Ağustos bir tesadüf değildir. Dersim Jenosidi ikinci 30 Ağustos Zafer Bayramı olarak kutlanır. Yeni Asır gazetesi bunu
“1 Eylül 38 de “Elâzığ’daki geçit resmi
Memleketimizdeki geçitlerin en büyüğü oldu” başlığı ile verir.
Ulus gazetesi haberi birinci sayfadan verir.
“Doğu manevraları 40.000 kişilik bir geçit töreni ile bitti”
“Büyük Başbuğ, Komutanlara imzaları olan altın saatler hediye ettiler” Haber devamla Geçit törenin saat 14.00 başladığı, en önde “Orgeneral Kazım Orbay ve maiyeti ve onu takiben de Korgenerallerden Galip Deniz, Galip Türker, Muzaffer Ergüder” mareşali selamlayarak geçtiler diye verir. “Kemalizm’in medeniyetini” Cumhuriyete kadar başıboş kalmış Dersim üzerinde de “ebedileştirdiğini” yazar.
Geçit törenini Mareşal refakatinde Orgeneral Kazım Orbay, İzettin Çalışlar, Fahrettin Altay, Korgeneral Ergüder, Galip Deniz, Galip Türker, Cemil Cahit ve Alpdoğan tribündeki yerlerini alırlar. Manevrada yer alan Orgeneral İzzettin Çalışlar ve Harp Akademisi Kumandanı Korgeneral Ali Fuat Königsberg’te yapılacak olan manevraya katılmak için Elazığ’dan ayrılırlar.
“Büyük Başbuğ Atatürk; kumandanlarımıza imzalarını taşıyan birer altın saat hediye buyurmuşlardır.” Kıtaların “yarından itibaren tekrar mevzilerine” döneceklerini de haberinde verir.
Geçit Törenine Katılan Ataşemilitêrler
Ataşemilitêrler Ankara’dan bir tren ile 30 Ağustos günü saat 11 de Elazığ’a gelirler. “Şeref tribününde yer alırlar. Bunlar Yunan, Bulgar, İngiliz kara ve hava. Yugoslav, Romen, Fransız, İtalyan ve Sovyet Ataşamilitêrleridir. İlkin Alpdoğan’ı ziyaret ederler, daha Fevzi Çakmak kendilerini Halkevi’nde kabul eder, birlikte yemek yerler. Ataşelere üçüncü ordu müfettişi Kazım Urbay “manevra hatırası olarak madalyalar” verir. Geçitten sonra ataşelere “manevranın safahatı, krokiler ile” izah edilir. Alpdoğan kendilerine” Dersim hakkında” izahat verir. Manevra günü saat 19.05’te hususi tren ile dönerler, İstasyondan tören ile uğurlanırlar.
Buraya katılan ülkeler Dersim’deki Jenosid’i biliyorlardı. Tarihlerinde kara bir sayfadır. Bu ülkeler Dersim hakkında elindeki bilgileri açıklamalıdır. Bu ülkeler Dersimliler den özür dilemeli, Dersim Jenosid’inin tanınmasına öncülük etmelidirler. Bu geçit törenine katılarak Dersim Jenosidini meşrulaştırmışlardır.
Üçüncü Safha
Elazığ’daki geçit törenine Dersim’de “tarama ve tedip” harekâtına katılan güçlerin hepsi katılmaz. Önemli mevziler tutulur. 1937’den beri kırım yapan güçler Dersim’de kalır. Geçit töreni sonrası bazı güçler derhal Dersim’deki mevzilerine geri döner.
- Ordu müfettişliği geçit töreni sonrası aynı gün aşağıdaki emir verir: “1. Manevranın 1. Ve 2. Safhaları sona ermiştir. 1 Eylül 1838’den itibaren manevranın 3. Safhasına başlanacaktır”18
Bu emir verildikten sonra hangi kolordu taburların katılacağı açıklanır. 1 Eylül’den 17 Eylül’e kadar sürecek olan “tarama ve tedip” harekatının planlanması taburlara göre yapılır. 17 gün içinde yapılan “tarama” harekâtında “tarama bölgesinde ölü ve diri 7.954 kişi çıkarılmıştır. 1.019 silah toplanmış, ayaklanan tertipçisi olan reis, kolbaşı, serir ve seyitler ele geçirilmiş, bölgeden çıkarılmıştır. Bu suretle Tunceli, nihayet iki sene içinde tamamen temizlenmiş, emniyet ve asayiş tamamen istikrarlı bir bölge haline getirilmiş olur”19
Dersim insansız bırakılmış, dili ve inancı yasaklanmış, tarih konuşulması, dile getirilmesi “yasak ve suç” olan, devletin resmi bakanlar kurulu kararı ile alınmış, ikinci bir “zafer bayramı” olarak kutlanan bir Jenoside tanık olmuştur.
Kaynak
-
Cumhuriyet 17.06.1937
-
Mustafa Kemal Elaziz’de Sey Rıza’nın idamını izledi mi?
-
Genel Kurmay Belgelerinde Kürt İsyanları II, sayfa 147
-
Genel Kurmay Belgelerinde Kürt İsyanları II, sayfa 150
-
Genel Kurmay Belgelerinde Kürt İsyanları II, sayfa 152
-
Genel Kurmay Belgelerinde Kürt İsyanları II, sayfa 152
-
Genel Kurmay Belgelerinde Kürt İsyanları II, sayfa 155
-
Genel Kurmay Belgelerinde Kürt İsyanları II, sayfa 158
-
Genel Kurmay Belgelerinde Kürt İsyanları II, sayfa 161
-
Yeni Asır, 06.08.1938
-
Genel Kurmay Belgelerinde Kürt İsyanları II, sayfa 74
-
Haber, 03.08.1938
-
Son Telgraf, 26.08.1938
-
Genel Kurmay Belgelerinde Kürt İsyanları II, sayfa 177
-
Son Telgraf, 26.08.1938
-
Son Telgraf, 25.08.1938
-
Mustafa Kemal Elaziz’de Sey Riaz’nın idamını izledi mi
-
Genel Kurmay Belgelerinde Kürt İsyanları II, sayfa 187
-
Genel Kurmay Belgelerinde Kürt İsyanları II, sayfa 205