Dersim’de faaliyet yürüten Peri Tekstil fabrikasında mobbing ve hakaretlere karşı çıktıkları için 24 Temmuz’da işten atılan 17 işçi, süresiz çadır eylemi başlattı. Birleşik Tekstil ve Dokuma Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) öncülüğünde fabrika önünde kurulan direniş çadırında, “Atılan işçiler işe geri alınıncaya kadar direnişe devam ediyoruz” şiarıyla mücadele sürüyor.
Fabrika önündeki açıklamaya kayyım döneminde Dersim Belediyesi’nden çıkarılan işçiler, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileriyle çok sayıda yurttaş katıldı.
BİRTEK-SEN: Sendika düşmanlığı kabul edilemez
Eylemde konuşan BİRTEK-SEN Temsilcisi Kadir Ulaş, işçilerin anayasal hakkı olan sendikal örgütlenmenin engellenmesini kabul etmediklerini belirtti. Ulaş, “Fabrika yönetimi açıkça ‘Sendikalı olarak işe almak istemiyoruz’ diyor. Bu, sendika düşmanlığıdır. Biz iş barışından yanayız. İşçilerimizin haksızlığa, mobbinge uğramadan işe geri alınmasını talep ediyoruz” dedi.
Evrim Altınkaynak: “Bizi çileden çıkarmayın, dayak mı istiyorsunuz?” dediler
İşten çıkarılan 17 işçiden Evrim Altınkaynak, yaşadıkları süreci detaylarıyla anlattı. 24 Temmuz günü servis aracında yaşanan bir tartışma sonrasında ustabaşına yakın bir kişinin şikâyetiyle 17 işçinin bir odaya alındığını söyleyen Altınkaynak, “Bize söz hakkı verilmeden hakarete uğradık, ustabaşı tarafından bağırılarak azarlanıp aşağılandık. Tepki olarak mesai bitmeden fabrikayı terk ettik. Ertesi gün servise alınmadık ama kendi imkânlarımızla Pertek’ten fabrikaya geldik. Yüz tanıma sistemiyle içeri girdik, ardından patronun görüşme talebiyle çağrıldık. Sorunlarımızı anlatmaya çalıştık ama aldığımız yanıt şu oldu: ‘Bizi çileden çıkarmayın, dayak mı istiyorsunuz?’ Ardından üzerimize yürüdüler, bir arkadaşımızın çenesinden tutuldu, iş başı yapmamıza izin verilmeden dışarı atıldık” dedi.
“Sendikalıysanız sizinle işim olmaz” tavrı
Altınkaynak, patronun sendikaya ve işçilere yönelik tutumunu şöyle aktardı: “BİRTEK-SEN temsilcisine ‘Sen kimsin? Ben sendika falan tanımam’ dedi. Bize ise açıkça ‘Sendikalıysanız sizinle hiç işim olmaz’ diyerek anayasal hakkımız olan sendika hakkına nasıl baktığını ortaya koydu.”
Patronun tüm diyalog girişimlerine rağmen olumlu adım atmadığını belirten Altınkaynak, sendikanın iş barışı için gösterdiği çabayı hatırlattı.
“Bizi yalnız bırakmayın”
Asıl sorunun yıllardır süregelen kötü çalışma koşulları, mobbing ve hakaret olduğunu vurgulayan Altınkaynak, Dersim halkına şu çağrıda bulundu:
“Dersim’de emekten ve adaletten yana olan tüm demokratik kurumları ve bireyleri bu haklı ve onurlu mücadelemize, işimiz ve ekmeğimiz için başlattığımız direnişe destek olmaya çağırıyoruz. Bizi yalnız bırakmayın.”
Açıklama, “Direne direne kazanacağız” sloganlarıyla sona erdi.
