1. Haberler
  2. Dersim
  3. Dersim’de Barış ve Demokratik Toplum Buluşması

Dersim’de Barış ve Demokratik Toplum Buluşması

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dersim Demokratik Kurumlar Platformu’nun “Barış ve Demokratik Toplum Buluşması” başlığıyla düzenlediği halk toplantısında, barış süreci, demokratik toplumun inşası ve siyasal çözüm başlıkları ele alındı. Dersim Grand Şaroğlu Oteli’nde gerçekleştirilen etkinliğe TJA aktivisti Ayla Akat Ata, Av. Suzan Akipa ile İmralı Cezaevi’nden tahliye edilen siyasi tutsak Çetin Arkaş katıldı.

Program, DEM Parti Dersim İl Eş Başkanı Özcan Ateş’in açılış konuşmasıyla başladı. Ardından yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Buluşma, konuşmacıların değerlendirmeleri ve katılımcıların katkılarıyla sürdü.

“Demokratik toplum bir toplumsal projedir”

İlk sözü alan Av. Suzan Akipa, barış ve demokratik toplum sürecinin rastlantısal değil, ideolojik ve politik bir tercih olduğuna dikkat çekti. Kürt sorununun çözümüne dair tartışmaların uzun soluklu bir sürecin parçası olduğunu belirten Akipa, son bir buçuk yılda sınırlı da olsa çeşitli görüşmeler yapıldığını, avukat görüşmeleri ile 13 Ekim’de Abdullah Öcalan’la gerçekleştirilen temasın bunlar arasında yer aldığını ifade etti.

Akipa, bu görüşmelerde Abdullah Öcalan’ın kadınlara, gençlere ve siyasi tutsaklara selam gönderdiğini aktararak, demokratik toplum tartışmasının merkezinde toplumsal bir proje bulunduğunu söyledi. Ulus-devlet anlayışına karşı demokratik toplum modelinin savunulduğunu vurgulayan Akipa, bu yaklaşımın devleti dönüştürmeyi hedefleyen, demokrasi ve insan haklarını esas alan bir mücadele hattı sunduğunu dile getirdi.

“Dil, kültür ve inanç özgürlüğü güvence altına alınmalı”

Demokratik toplum anlayışının farklı kimlik ve inançların yasal ve anayasal güvenceye kavuşmasını hedeflediğini belirten Akipa, dil hakkı, kültürel haklar ve inanç özgürlüğünün kamusal alanda tanınmasının temel başlıklar arasında yer aldığını söyledi. Kürt halkının ve farklı inanç gruplarının yüzyıllardır süren mücadelesinin bu taleplerle doğrudan bağlantılı olduğunu ifade etti.

Barış sürecinin ilerleyebilmesi için Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasının kritik olduğunu vurgulayan Akipa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin “umut hakkı” kararını hatırlattı. Türkiye’nin bu kararı uygulamakla yükümlü olduğunu belirten Akipa, düzenli avukat görüşmelerinin sağlanmasının demokratik toplum süreci açısından zorunlu olduğunun altını çizdi.

Cezaevlerindeki hak ihlallerine de değinen Akipa, binlerce siyasi tutsağın özgürlüklerinden ve demokratik siyasete katılım haklarından yoksun bırakıldığını söyledi. 2024 yılında cezaevlerinde çok sayıda tutsağın yaşamını yitirdiğini hatırlatan Akipa, 2025’e girilirken de tablonun değişmediğini ifade etti. Konuşmasını, barışın kendiliğinden gelişmeyeceğini vurgulayarak tamamlayan Akipa, barış, refah ve özgürlüğün ancak örgütlü toplumsal mücadeleyle mümkün olacağını dile getirdi.

“Çözüm hukuki ve siyasal zeminde kurulacak”

Etkinlikte daha sonra söz alan TJA aktivisti Ayla Akat Ata, çözüm sürecinin ertelenemez bir noktaya geldiğini belirterek, tarihsel olarak direnen bir halk gerçekliğine işaret etti. Barış ve demokratik çözüm sürecinin merkezinde kadınların bulunduğunu söyleyen Akat Ata, savaşın en ağır bedelini kadınların ödediğini ve bu nedenle sürecin doğrudan öznesi olduklarını ifade etti.

Halkın direniş geleneğine dikkat çeken Akat Ata, kaybedilenlerin hatırası ortadayken taleplerden vazgeçilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Bugün çözümün konuşulabilmesinin verilen bedeller sayesinde mümkün olduğunu vurgulayan Akat Ata, bu noktaya kendiliğinden gelinmediğini dile getirdi.

Çözümün ancak hukuk ve siyaset zemininde inşa edilebileceğini belirten Akat Ata, sürecin hukukun yeniden tesis edilmesi ve demokratik siyasal mücadele yoluyla ilerletileceğini ifade etti.