1. Haberler
  2. Ekoloji
  3. Hozat’ta madene karşı yürüyüş: “Doğama, suyuma, toprağıma dokunma”

Hozat’ta madene karşı yürüyüş: “Doğama, suyuma, toprağıma dokunma”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hozat Pertek Sekasur Çevre ve Doğa Platformu, Dersim’de yapılması planlanan pomza madeni projesine karşı bir yürüyüş düzenleyerek çalışmanın derhal durdurulmasını talep etti. “Yaşam alanlarımıza sahip çıkıyoruz” şiarıyla yapılan yürüyüşe çok sayıda çevre örgütü ve siyasi parti temsilcisi katıldı.

Pomza madeni projesinin, Hozat’a bağlı Bargini (Karabakır) köyü ile Pertek ilçesinin Zeve, Orcan ve Desiman köyleri arasındaki 2 bin 200 dönümlük bir alanda gerçekleştirilmesi planlanıyor. Söz konusu alanda kutsal mekanlar, tarihi kalıntılar ve zengin bir canlı yaşamı bulunuyor.

Yürüyüşe katılanlar, ilçe merkezinde bir marketin önünde toplanarak Hozat Meydanı’na kadar sloganlarla yürüdü. “Maden şirketlerinin talanına karşı birleşelim, mücadele edelim”, “Doğama, suyuma, toprağıma dokunma” pankartlarının açıldığı yürüyüşte “Hozat uyuma, toprağına sahip çık”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Sekasor kutsaldır, kutsal kalacak” sloganları atıldı.

“Sadece doğa değil, inancımız da tehdit altında”

Yürüyüşün ardından açıklamayı platform adına Bargini Muhtarı Mustafa Rüzgar yaptı. Projenin yalnızca tarımı ve hayvancılığı değil, aynı zamanda Dersim’in doğayla iç içe olan kültürel yapısını ve Alevi inancının kutsal mekânlarını da tehdit ettiğini vurgulayan Rüzgar, şunları söyledi:

“Bu bölge koyun sürülerinin geçiş ve konaklama noktasıdır. Aktif olarak 35 bin küçükbaş, 500 büyükbaş hayvan ile binlerce arı kovanı bu alanda bulunmaktadır. Aynı zamanda tarihi eser niteliğinde kaya mezarlarıyla dolu olan bu alan, yetkili kurumlarca SİT alanı olarak ilan edilmiştir.

Dersim, yüzyıllardır doğayla uyum içinde yaşayan halkların, özellikle de Alevi topluluklarının inanç merkezidir. Bu coğrafyada doğa sadece bir yaşam alanı değil; kutsal bir varlıktır. Ağaçlar, dağlar, sular ‘ziyaret’tir. Her biri bir öğretinin, bir yola bağlılığın parçasıdır.”

“Tarihsel hafızamız yok olacak”

Rüzgar, madenin yapılmak istendiği bölgede Sultan Hıdır, Ağuçan Ocağı ve Derviş Cemal gibi kutsal mekanların yer aldığını hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı:

“Bu mekanların çevresinde yürütülecek her türlü endüstriyel faaliyet, bu inanç alanlarına yönelik açık bir saygısızlık ve tahribattır. Şirket bizden rızamızı almamıştır. 2024 yılında alınan ruhsattan 2025’te haberimiz oldu.

Bizim köylerimiz, yaşam alanlarımız, ziyaretlerimiz, tarihsel hafızamız yok olduktan sonra neyi geri getirebilirsiniz? Şirket ‘ağaçları keseceğiz, sonra tekrar ağaçlandıracağız’ diyor. Ama biz diyoruz ki bu maden ocağı, dört köyün, yüzlerce evin ve milyonlarca hayvanın su ihtiyacını karşılayan kaynakları kurutacak ve yok edecek.”

“Sekasor 1938’in tanığıdır, dava süreci sürüyor”

Avukat Kenan Çetin ise, madenin yapılmak istendiği alanın yalnızca bir ekolojik alan değil, aynı zamanda tarihsel bir hafıza mekânı olduğunu vurguladı:

“Burası Sekasor’dur, yani 1938’de katliamların yaşandığı yerlerden biridir. Aynı zamanda 1. derece SİT alanıdır, kaya mezarlarının bulunduğu bir yerdir. Erzincan İdare Mahkemesi’nde dava açtık. Şu anda davalı kurumlardan savunma isteniyor. Yakında ‘yürütmeyi durdurma’ kararı talep edilecek. Hukuki karar çıkmadan, şirket bu projeden vazgeçmelidir.”

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 casino siteleri/div>