Elazığ’ın Karakoçan ilçesi Bahçelievler Mahallesi’nde, GYM Enerji tarafından 753 dönümlük arazi üzerine yapılması planlanan Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesi, Karakoçan Belediyesi Zabıta Amirliği tarafından ruhsatsız çalışma gerekçesiyle mühürlenerek durduruldu.
Yerel mahkeme ve Danıştay’da açılan davaları kazanarak çalışmalara başlayan şirket, belediyenin kararıyla faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı. Mühürleme kararında, imarı yapılmamış ve ruhsatı alınmamış alanda izinsiz çalışma yürütülmesi gerekçe gösterildi.
Sivil toplum kuruluşlarından açıklama: “Doğaya değil, doğayla uyumlu yaşamdan yanayız”
Karakoçan’daki birçok sivil toplum kuruluşu, konuya ilişkin ortak bir açıklama yayımladı. “Basına ve Kamuoyuna” başlığıyla yapılan açıklamada, iklim değişikliği, doğal kaynakların tükenmesi ve çevresel kirlilik gibi küresel sorunlara dikkat çekilerek şu ifadeler kullanıldı:
“İklim değişikliği, doğal kaynakların tükenmesi ve çevresel kirlilik gibi küresel sorunlar; yaşam alanlarımızın korunmasını zorunlu kılmaktadır.
Doğayla uyumlu enerji kaynaklarının tercih edilmesi, ekosistemlerin korunması, daha sağlıklı, yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya için gereklidir.
Tüm canlıların yaşam hakkına saygılı, daha adil ve daha merhametli bir dünya kurmak insanlığın elindedir.”
Açıklamada, bölgede daha önce Peri Suyu üzerinde yapılan HES ve baraj projelerinin büyük tahribatlara neden olduğu hatırlatıldı:
“Aynı vadide, Peri Suyu üzerine onlarca HES ve barajın, havza planı yapılmadan arka arkaya projelendirilmesi sonucunda birçok köy ve mezra sular altında kalmış, yaşayanlar göçe zorlanmıştır. Bu projeler iklim değişikliğini tetiklemiş, ormanların yok olmasına, birçok canlı türünün bölgeyi terk etmesine neden olmuştur.”
“GES projesi tarım ve ekolojik dengeyi tehdit ediyor”
STK’ların açıklamasında, Karakoçan Bahçelievler ve Yeni Mahalle sınırları içinde planlanan 720 dönümlük GES projesinin bölgedeki tarım, hayvancılık ve arıcılığı tehdit ettiği vurgulandı:
“Bu proje; tarım, hayvancılık, arıcılık ve onlarca canlı türünün yaşam alanını daraltmaktadır.
Bu topraklar sadece bizim değildir; birlikte yaşadığımız tüm canlıların ortak yaşam alanıdır.
GES projesi yalnızca toprağı değil, su kaynaklarını ve ekolojik dengeyi de yok etmektedir.
Bir kişinin kazancı uğruna binlerce canlının yaşam hakkı gasp edilmektedir.”
Açıklamada ayrıca, mahkemenin şirket lehine verdiği kararın “halkın iradesini hiçe saydığı” belirtilerek şu ifadeler kullanıldı:
“Doğanın, ekolojinin ve yaşamın nefes alma alanlarını yok eden bu proje karşısında, mahkemenin halkın iradesini hiçe sayarak şirket lehine karar vermesi hak ve hakkaniyetle bağdaşmamaktadır.”
“İmar planı olmadan başlatılan proje hukuka aykırıdır”
STK’lar, belediyenin mühürleme kararını desteklediklerini ifade ederek, imar planı yapılmadan yürütülen çalışmalara dikkat çekti:
“3194 sayılı İmar Kanunu, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği ve meri mevzuat hükümleri uyarınca onaylı imar planı bulunmayan projelerin başlatılması hukuka aykırıdır.
Karakoçan Bahçelievler ve Yeni Mahalle sınırlarında imar izni alınmadan saha temizlik çalışmalarına başlanmıştır. Bu gerekçelerle, toplum yararına olmayan, halkın onayı alınmadan yürütülmek istenen bu projelerin durdurulmasını talep ediyoruz.”
Açıklamada ayrıca, 720 dönümlük alanın Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde bulunduğu hatırlatılarak projenin deprem riski taşıdığı belirtildi.
“Karakoçan’ın en dayanıklı zeminlerinden biri olan bu bölge, son zamanlarda önemli bir inşaat alanı haline gelmiştir. TOKİ konutları da bu nedenle burada yer almaktadır. Bu arazinin Hazine’den satın alınarak belediye mülkiyetine kazandırılması hayati önem taşımaktadır.”
“Doğanın bize değil, bizim doğaya ihtiyacımız var”
STK’lar, açıklamanın sonunda doğayı koruma çağrısında bulundu:
“Emanetimiz olan doğayı çocuklarımıza koruyarak bırakmak insanlık borcumuzdur. Unutmayalım ki; doğanın bize değil, bizim doğaya ihtiyacımız vardır.”
