Categories: Güncel

10 Ekim Katliamı davasında yeni gelişme: 3 polis yargılanacak

10 Ekim Ankara Katliamı öncesi Antep’te katliamın faillerinden Yakub Şahin ve Hüseyin Tunç’un bomba yapmak üzere gübre satın almak üzere gittikleri dükkan sahibi tarafından ihbarda bulunulmasına rağmen ihbarı dikkate almayan ve işlem yapmayan emniyet yetkililerinin soruşturulmasını engelleyen valilik kararı, Antep Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesi tarafından kaldırıldı.

EMNİYET YETKİLİLERİ İÇİN SORUŞTURMA İZNİ

Mahkeme, valiliğin soruşturma izni vermemesi yönündeki kararının 5271 sayılı Kanun’un 161. maddesinin beşinci fıkrasına aykırı olduğuna karar vererek kararın kaldırılmasına, ihbara rağmen işlem yapmamakla sorumlu olan dönemin Antep İl Emniyet Müdür Yardımcısı, Terörle Mücadele Şube Müdürü ve Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı hakkında gerekli adli işlemlerin yapılmasına karar verdi.

İDARE MAHKEMESİ: İZİN VERİLMEMESİ HUKUKA AYKIRI

Mahkeme kararın gerekçesini şöyle açıkladı:

×Adı geçenler hakkında soruşturma izni verilmemiş ise de, dosyadaki belgelerin incelenmesinden, ihbar eden gübre satıcısı tarafından terör eyleminde bulunabileceğinden şüphelenilen şahsın bilgilerinin güvenlik görevlilerine bildirilerek, olayın Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirildiği ve Cumhuriyet Başsavcılığınca gerekli araştırmanın yapılmasının kolluk görevlilerinden istenilerek adli soruşturmanın başlatıldığı, bu aşama ile birlikte olayın adli kolluk görevlilerinin görev alanına girdiği ve adli kolluk görevlilerine isnat edilen suç iddiasının kanun dairesinde istenilen adli bir görevin ifasına ilişkin olduğu ve olayın 4483 sayılı Kanun kapsamında olmadığı anlaşıldığından, isnat edilen suç nedeniyle adı geçen kamu görevlileri hakkında 5271 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen 161. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığınca doğrudan soruşturma yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla, adı geçenler hakkında “soruşturma izni verilmemesine” yönelik kararda bu yönüyle hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Karara gerekçe yapılan ilgili kanun maddesinde şu ifadeler yer alıyor: “Kanun tarafından kendilerine verilen veya kanun dairesinde kendilerinden istenen adliye ile ilgili görev veya işlerde kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kamu görevlileri ile Cumhuriyet savcılarının sözlü veya yazılı istem ve emirlerini yapmakta kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kolluk âmir ve memurları hakkında Cumhuriyet savcılarınca doğrudan doğruya soruşturma yapılır.

AVUKAT IŞIK: KAMU GÖREVLİLERİ YARGILANABİLİR

10 Ekim davası avukatlarından İlke Işık kararı Evrensel’e değerlendirdi. Gübre ihbarının dosyanın adliye koridorlarında yıllar sonra tesadüfen bulunan kayıp klasörleriyle ortaya çıktığını hatırlatan Işık, “Soruşturma savcılarının boşalan odalarında bulunan bu klasörlerin savcılar tarafından saklanmış olduğu, iddianamede ve soruşturma evrakları içerisinde hiçbir biçimde yer verilmemesinden anlaşılmaktadır. Nitekim bu noktada üç soruşturma savcısı hakkında ilgili mercilere tarafımızca şikayetlerde bulunulmuş, ancak şikayetler hakkında hiçbir işlem yapılmamıştır” hatırlatmasında bulundu.

Sonradan bulunan kayıp 9 klasör soruşturma evrakının katliamın nasıl hazırlandığına ve katliama giden yolda Antep Emniyet Müdürlüğü Personeli tarafından yapılan görev suistimallerinin yanı sıra katliam soruşturması sırasında aynı şekilde Ankara Emniyet Müdürlüğü yetkilisi kamu görevlileri tarafından yapılan görev suistimallerine ilişkin çok önemli deliller içerdiğini söyleyen Işık, ev adresi bilinen Yakup Şahin’in yakalanabilecekken yakalanmadığına dikkat çekti.

Şahin’in katliam planına ilişkin görevlerini yerine getirmeye devam ettiğini söyleyen Işık, “Gübreleri Birecik’ten temin etmiş, 9 Ekim 2015 gecesi canlı bombaları hücre evinden çıkarmış ve onların Ankara’ya gelmelerini sağlayan eskort aracı kullanmıştır” dedi.

Sorumlu emniyet yetkilileri hakkındaki suç duyurusunun yıllarca işleme konulmamasını eleştiren Işık, “10 Ekim katliamına ilişkin en somut sorumluluklara ilişkin konuda katliamdan 10 yıl geçtikten sonra ilk kez bir soruşturma başlatılacağı anlamına gelen bu karar, kamu görevlilerinin yargılanması konusunda önemli bir gelişme. Süreci takip edeceğiz. Ancak ‘Bu kadar dava açılmadan, bu kadar dilekçe yazılmadan neden başlatılmadı bu soruşturma?’ sorusunu da sormaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

×NE OLMUŞTU?

103 kişinin hayatını kaybettiği, yüzlerce kişinin yaralandığı 10 Ekim Ankara Katliamı’ndan 10 gün önce, 30 Eylül 2015’de katliamın faillerinden Yakup Şahin ve Hüseyin Tunç, gübre almak üzere gittikleri dükkan sahibi tarafından şüphelenilerek polise ihbar edildiler.

İhbar görüşmesinde kendisinin gübre bayisi olduğunu söyleyen kişi, işyerine gelen ve durumundan şüphelendiği bir şahsın üzerinde 33 nitrat yazısı bulunan gübreden almak istediğini, kendisinin de gübre almak isteyen şahsa zimmet karşılığında verebileceğini söylemesi üzerine şahsın iş yerinden ayrıldığını söyledi. Ancak emniyet 10 gün öncesinde yapılan ihbara rağmen failleri engellemedi.

VALİLİK İKİ KEZ REDDETTİ

10 Ekim davası avukatları 27 Ocak 2021’de Antep Cumhuriyet Başsavcılığına katliamı gerçekleştiren failler hakkındaki ihbarı yok sayarak işlem yapmayan dönemin emniyet yetkilileri hakkında “Kasten ihmali davranışla insan öldürme”, “Suç delillerini yok etme” ve “Görevi kötüye kullanma” suçlarından suç duyurusunda bulundu.

Savcılık şikayet üzerine ilgili emniyet görevlileri hakkında Antep Valiliğinden soruşturma izni istedi. Valilik ise izin vermedi.

Katliamı engellemeyen personelin soruşturulmasına izin vermeyen valiliğin kararında şu ifadeler yer aldı:

“Bir gübre bayiine giderek gübre almak isteyen ancak daha sonra almaktan vazgeçen bir şahsın eyleminin basit şüphe mahiyetinde bulunduğu, konuya muttali olan Cumhuriyet Savcılığınca da sadece olayın araştırılması şeklinde talimatının bulunduğu, ilgili kolluk birimlerinin, somut olayda olayı basit şüphenin ötesinde daha da ciddiyetle ele alarak, yukarıda işlem sürecinde de görüldüğü üzere üzerine düşen görev ve sorumlulukları zamanında yerine getirdiği incelenmiştir. Aksine düşünce halinde her basit şüphe olayında kolluk birimlerinin 24 saat süresince tüm kişi ve durumları devamlı izleme ve takip görevinde bulunma sorumluluğunun ortaya çıkabileceği, gerek terörle mücadele gerekse asayiş olaylarının önlenmesi kapsamında, tüm terör ve asayiş olaylarının meydana gelmesinin önüne geçilmesinin hayatın normal akışına aykırılık arz ettiği, nitekim idarenin tüm çabalarına, tüm tedbirlerine rağmen ortaya çıkan kişisel veya toplumsal zararlarda devletlerin kusursuz sorumluluğunun kabul edildiği görülmektedir.”

AVUKATLAR VALİLİK KARARINA KARŞI DAVA AÇTI

Bunun üzerine 10 Ekim davası avukatları valilik kararına karşı Bölge İdare Mahkemesine dava açtı. Mahkeme gerekli idari süreci yürütmeksizin soruşturma izni vermeyen valiliğin kararını kaldırdı ve olaya ilişkin ön inceleme raporu hazırlanmasını, sorumlu emniyet personellerinin belirlenmesini istedi.

Antep Emniyeti rapor hazırladı. Raporda ilgili emniyet personelinin dönemin Antep İl Emniyet Müdür Yardımcısı, Terörle Mücadele Şube Müdürü ve Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı olduğu belirtildi ancak soruşturmaya gerek olmadığı öne sürülerek yine aynı kararı verdi. Avukatlar bu karara da yine itirazda bulundu. Bölge İdare Mahkemesi de bu itiraz üzerine soruşturma için valilik iznine gerek olmadığına hükmetti.

Dersim Gazetesi

Recent Posts

Diyarbakır’da “Abdullah Öcalan’a özgürlük” mitingi düzenlenecek

DEM Parti öncülüğündeki Demokratik Toplum Platformu, Abdullah Öcalan’a özgürlük talebiyle 4 Ocak Pazar günü Diyarbakır’da…

1 saat ago

Komisyonda “çözüm raporu” hazırlığı: Kurtulmuş siyasi parti temsilcileri ile görüşecek

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis Komisyonu rapor çalışmaları kapsamında komisyonda yer alan siyasi partilerin grup…

2 saat ago

Hatimoğulları: Raporumuz çözümün reçetesini sunuyor

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Mersin İl Örgütü tarafından düzenlenen dayanışma yemeğinde konuştu.…

16 saat ago

Koma Amed 30 Ocak’ta Ankara’da konser verecek

Koma Amed, 30 Ocak’ta Ankara’da konser verecek. 1988’de Ankara’da kurulan ardından ise 1997’de dönemin siyasi…

16 saat ago

Türkiye’de Dizi Sektörü: Cellatlık Estetiği Ve Toplumun Kültürel İmhası

SEVDA CAN Türkiye bugün yalnızca bir siyasal eşikten değil; ahlaki, kültürel ve toplumsal bir çözülme…

19 saat ago

Ayşe Şan, vefatının 29’uncu yılında Diyarbakır’da etkinliklerle anılacak

Kürt müziğinin önemli isimlerinden Ayşe Şan, yaşamını yitirişinin 29’uncu yıl dönümünde Diyarbakır’da konser, panel ve…

1 gün ago