Alevi dernekleri Suriye’de Esad Rejimi’nin devrilmesi sonrası HTŞ yönetiminin Alevi ve diğer öteki kesimlere yönelik baskı ve şiddetin arttığını dile getirmiş çeşitli eylemler düzenlemişti. Aleviler, son gelişen çatışmalarla birlikte katliam uyarısında bulunarak 9 Mart Pazar Günü Suriye Başkonsolosluğu önüne ”Suriye’deki Alevi Katliamına dur de” sloganıyla eylem çağrısı yapmıştı.
Sabah saatlerinde Şişli Kaymakamlığı Alevi kurumlarının Suriye Konsolosluğu önünde yapacağı açıklamayı engellemek için ilçede eylem, etkinlik yasağı kararı açıkladı. Kaymakamlıktan yapılan yazılı açıklamada, bazı sivil toplum kuruluşları ve toplulukların sosyal medya hesapları üzerinden Şişli’de izinsiz gösteri düzenleyeceğinin tespit edildiği belirtildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
Çeşitli marjinal grupların, sosyal medya mecralarında organize olarak Şişli ilçesinde izinsiz gösteri düzenleyeceğine dair hazırlık yaptığı tespit edilmiştir. Şehrimizin ve hemşehrilerimizin huzurunu bozmaya yönelik organize olmaya çalışan bu grupların izinsiz eylem ve basın açıklamalarına izin verilmeyecektir. Bu kapsamda Şişli ilçemizde 9-11 Mart tarihlerinde her türlü toplantı, gösteri ve basın açıklaması Şişli Kaymakamlığı tarafından yasaklanmıştır.
Yasağa karşı yüzlerce kişi Demokrasi Parkı girişinde toplanmaya başladı.
Güvenlik tedbiri” gerekçesiyle yapılan uygulama nedeniyle eylem, başkonsolosluğa uzak bir noktada, Demokrasi Parkın önünde gerçekleşti.
Çok sayıda Alevi kurumu ve siyasi parti temsilcisinin yanı sıra çok sayıda yurttaşın destek verdiği eylemde, “Katil Colani, işbirlikçi AKP. Aleviler vardır, Alevilik haktır.” sloganları atıldı.
“Alevi köyleri kuşatma altında”
Basın açıklamasını Alevi kurumları adına Sevim Yalıncakoğlu okudu. Suriye’deki katliamın görmezden gelindiğini söyleyen Yalıncakoğlu, şu açıklamayı yaptı:
“Suriye’de, 8 Aralık 2024’de gerçekleşen yönetim değişikliğinden sonra, Alevilere yönelik sistematik ve bilinçli bir katliam sürüyor!
8 Aralık’tan bu yana, İdlib, Humus, Hama ve Lazkiye kırsalında Alevi köyleri kuşatma altında, halk ölüm tehdidiyle yüz yüze. Camilerden yapılan anonslarla özellikle Alevi halkı hedef gösterilirken, saldırılar doruk noktasına ulaşmış durumdadır. Kaçırılan kadınlar tecavüz tehdidiyle sindirilmekte, gençler işkence edilerek kaybedilmekte, köyler yakılıp yıkılmakta ve faili meçhul cinayetler sıradanlık kazanmıştır.
Bu bir soykırımdır! Bu zulmün failleri bellidir! Buradan yüksek sesle haykırıyoruz! Geçici hükümet, onun lideri Colani ve Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) başta olmak üzere El Kaide bağlantılı cihatçı çeteler, yıllardır Alevilere, Hristiyanlara ve farklı inanç gruplarına yönelik katliamlar düzenlemektedir. Suriye’de kurulan geçici hükümet, onun sözde lideri colani ve bu çeteler, Batılı emperyalist güçlerin desteğiyle büyütülmüş, silahlandırılmış ve eğitilmiştir.
Bugün Suriye’de, Alevi köylerinde, sadece bu çetelerin eli kanlı militanları değil, onları besleyen, onlara lojistik sağlayan, siyasi zemin açan tüm devletler de sorumludur.
Soruyoruz buradan; Türkiye, bu katliamların neresinde? Basının Colini’yi “istikrar figürü” olarak sunması gerçeği çarpıtmaktan başka bir şey değildir. Başından beri Türkiye ve emperyalist güçlerin bölgedeki işbirlikçilerinin desteklediği HTŞ iktidarı, katil HTŞ ve işbirlikçi AKP desteğiyle, bu katliamların faillerine göz yummaktadır. HTŞ ve benzeri örgütler, yıllarca Türkiye sınırlarından serbestçe geçiş yapmıştır.
Suriye’deki “güvenli bölge” politikaları, “Esad artıkları söylemleri” aslında Alevileri ve diğer azınlıkları hedef alan bir etnik temizlik planıdır. Bölgedeki askeri ve istihbari unsurlar, bu çetelerin hareketlerini desteklemekte, Suriye’nin parçalanmasını derinleştirmektedir.
Medya ve uluslararası kurumlar, bu katliamları görmezden geliyor, emperyalist propaganda makinesiyle gerçeği çarpıtıyorlar. Alevi halkının yaşadığı zulümden bahsedenler ya susturuluyor ya da kara propagandayla itibarsızlaştırılıyor.
Körfez ülkeleri ve Batılı devletler, Petrol ve doğal gaz hesapları uğruna radikal çetelere finansman sağladılar, onları “özgürlük savaşçısı” olarak sundular. Bugün bile, bu katil sürülerini “ılımlı muhalif” gibi göstermeye devam ediyorlar.
Haykırıyoruz! Colani ve yönetimi ve onları destekleyenleyen bu katliamların doğrudan sorumlusudur.
Aleviler Susmayacak!
Buradan herkese çağrımız! Yaşanan bu zulmü herhangi bir nedenle onaylamayın. Şiddeti ve masum insanların ölümlerini görmezden gelmeyin! Katledilen insanların sesi olun!
Colani’yi meşrulaştırmayın! Onu “ barış elçisi” gibi göstermek zulmü aklamak ve onaylamaktır. Zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır. Bizler, tarih boyunca zulme karşı direnen bir halkız Bugün Suriye’de yaşananlar, bir “iç savaş” değil, Alevilere yönelik açık bir soykırım girişimidir. Kimse bu gerçeği çarpıtamaz!
Buradan bir kez daha sesleniyoruz:
Bu katliamın faillerini saklamayın, isimlerini açıkça dile getirin! Saldırıları gerçekleştiren çeteleri aklamayın, meşrulaştırmayın! Bu kanlı planları yürüten hükümetler, istihbarat servisleri ve medya organları hesap vermelidir. Uluslararası kamuoyunu, insan hakları örgütlerini, vicdan sahibi herkesi Suriye’deki Alevi soykırımına karşı harekete geçmeye çağırıyoruz!
Susarsak, bu vahşetin suç ortağı oluruz! Bu zulme karşı susmayacağız, boyun eğmeyeceğiz! İnancımızın, kimliğimizin, insanlık değerlerinin yanında durmaya devam edeceğiz. Zalimin karşısında, mazlumun yanında; Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız!”
Okunan basın açıklaması ardından, kitlesel olarak Suriye Başkonsolosluğu önüne siyah çelenk bırakılmak istendi ancak polis, bu girişime engel oldu. Yapılan müzakereler ardından 15 kişiden oluşan bir heyet, Suriye Başkonsolosluğu yakınına üzerinde “Alevi soykırımına son” yazılı çelenk bıraktı.
Ne olmuştu?
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), HTŞ yönetimine bağlı cihatçıların 745 sivili öldürdüğünü duyurdu. SOHR Başkanı Rami Abdulrahman, toplam 1000’i aşkın kişinin öldürüldüğü çatışmaların ülkede yaşanan en büyük şiddet eylemlerinden biri olduğuna işaret etti. İngiliz gazetesi The Guardian’ın aktardığına göre, Lazkiye’de iki günde kaydedilen can kaybının 2011’den bu yana Suriye’deki en yüksek veri olduğu ifade edildi.