Ciwan Haco: Kürt Müziğinin Sınır Tanımayan Sesi
Kamışlı’nın tozlu sokaklarında başlayan, dünyanın dört bir yanında yankılanan bir müzik serüveni… Ciwan Haco, 17 Ağustos 1957’de, sürgün edilmiş bir Kürt ailesinin çocuğu olarak Suriye’de dünyaya geldi. Kökleri Mardin’in Midyat ilçesine uzanan bu yetenekli müzisyen, müziğiyle bir halkın acılarını, özlemlerini ve direnişini seslendirdi.
Erken Dönem ve Müziğe İlk Adımlar
Çocukluğu, ailesinin yaşadığı sürgün travmasının gölgesinde geçti. Müzikle ilk tanışması ise Mihemed Şêxo’nun eserlerini dinleyerek oldu. Kendi kendine saz çalmayı öğrenen bu genç yetenek, liseyi bitirdikten sonra müzik eğitimi almak için Almanya’ya gitti. Bochum Üniversitesi’ndeki yıllar, onun için bir dönüm noktası oldu.
Müzikal Devrim
1980’lerde, korsan kasetler aracılığıyla Ortadoğu’ya yayılan sesi, Kürt müziğinde bir devrim yarattı. Geleneksel Kürt ezgilerini pop, rock ve cazla harmanlayarak benzersiz bir tarz geliştirdi. 1991’de çıkardığı “Sî û Sê Gûle” albümünde blues ile Kürt müziğini buluşturması, müzik otoriteleri tarafından büyük övgü aldı.
Uluslararası Başarı
Norveç’te Stein Bull-Hansen, Paolo Vinaccia gibi dünyaca ünlü müzisyenlerle çalıştı. Albümleri artık sadece Ortadoğu’da değil, Avrupa’nın önemli müzik listelerinde yer alıyordu. 2003 yılında Batman’da verdiği ve 100 bin kişinin katıldığı konser, Kürt müziği tarihine geçti.
Kişisel Tarz ve Etki
Siyah deri ceketleri, uzun saçları ve gitarıyla bir rock yıldızı görünümüne sahip olan Haco, geleneksel Kürt müziğini modern enstrümanlarla buluşturarak genç kuşaklara sevdirdi. 2012’de Hülya Avşar’la yaptığı “Esmer” düeti, Türkiye’de büyük yankı uyandırdı.
Günümüzde Ciwan Haco
Bugün İsveç’in Gävle şehrinde yaşayan sanatçı, müzik çalışmalarına devam ediyor. 2020’de çıkardığı “Şevên Sipî” albümüyle dinleyicilerini şaşırtmayı sürdürüyor. 65 yıllık yaşamına onlarca albüm, yüzlerce şarkı ve milyonlarca hayran sığdıran bu efsanevi sanatçı, Kürt müziğinin dünyaya açılan penceresi olmaya devam ediyor.
“Müziğim, halkımın sesidir. Nerede olursam olayım, bu ses hiç susmayacak.”
- Ciwan Haco
Ciwan Haco’nun hikayesi, bir yandan sürgünün acısını, diğer yandan müziğin evrensel gücünü anlatıyor. O, notalara dökülmüş bir direnişin, bir kültürün ve bir halkın sesi olarak müzik tarihindeki yerini çoktan aldı.
