Dersim’de Yüksek Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ile dağcı, yazar ve fotoğrafçı Nasuh Mahruki’nin katılımıyla düzenlenen panele vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.
Dersim Belediyesi tarafından merkez Moğultay Mahallesi Yeraltı Çarşısı üzerinde Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ve Nasuh Mahruki’nin katılımıyla “Deprem için ne yapmalı, depremin öğrettikleri ve Türkiye” konulu panel gerçekleştirildi.
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremde hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmasının ardından Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu bir konuşma yaptı.
Kentteki yapıların incelemek amacıyla bir ekip oluşturduklarını söyleyen Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, “İnşaat mühendisleri, jeofizik, jeoloji, şehir plancıları ve çevre mühendisleriyle bir ekip kurduk. Cuma gününden itibaren bütün binaları tek tek inceleyeceğiz. İncelemeler sonrasında jeofizikçi arkadaşlarımız parsel parsel çalışma yürütecek. Bu süreçte eksiklik görülen bütün yapılar denetlenecek. Çünkü ilimizde 3 bin 500’e yakın yapı var. Bu yapılara hızlıca müdahale etme imkanımız var. Yapı sahipleri, müteahhitler, mühendisler, bütün insanlarla ortaklaşa bunu yapabiliriz. Yapılan araştırmalar sonucunda alınacak raporlar doğrultusunda radikal kararlar uygulayacağız” dedi.
DEPREM TAKDİRİ İLAHİ DEĞİL TAKDİRİ SİYASİDİR
Panelde konuşan Yüksek Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, depremin Tanrı’nın laneti olmadığını belirterek, “Depreme, takdir ilahi değil takdiri siyasidir. Eğer bir ülke iyi yönetilmiyorsa, o ülkede ekonomi çökmüşse, eğitim çökmüşse depremin adı afettir. Dolayısıyla biz Kahramanmaraş depreminde bir depremden çok bir afet yaşadık” diye konuştu.
Kahramanmaraş blokunun olduğu yerde bir depremi beklediklerini 3 yıl önce söylediğini hatırlatan Ercan, “Büyüklüğünün de 7.6 olacağını söylemişiz. Bunu söyleseniz ne olacak? Ben, Tunceli’de 2 yıl sonra deprem olacak desem ne önlem alabilirsiniz? Buradaki yapı sayısı 3 bin 500. Deprem olan bölgede 13 buçuk milyon kişi yaşıyor. 4 milyon yapı var. Bu yapıların yüzde 52’si kaçak ve yüzde 25’i imar barışından yararlanmış. Yapılar eski yapılar. Yeni yapılar olsa dahi deprem yönetmeliğine uyanlar az. Yönetmelik var ama uymuyor” şeklinde konuştu.
Panelde konuşan Nasuh Mahruki ise, yapılacak tüm işlemlerin depreme uyumlu şekilde yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Mahruki, “Yapı stoklarından tutun yasal düzenlemelere, kurumlarla ilişkilere, bürokratik düzenlemelere, eğitim sistemimize kadar. Yapmazsak ne olur? Şu an hala acılarını yaşadığımız gibi olur. Bu bir kader değil. Coğrafya kaderdir de bu bir kader değildir. Bu tamamen insan eliyle yükseltilmiş, travması, etkisi artırılmış bir insan kaynaklı problemdir. Depremin büyüklüğünü değiştiremezsiniz ancak onun yapı stoklarına olan etkisini değiştirebilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından panelistler katılımcıların sorularını yanıtladı.