Bıçaklı, sopalı, silahlı kavgalar: Dersim’de sokak şiddeti neden arttı?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dersim’de son dönemlerde artan sokak kavgaları ve madde bağımlılığı, yerel halk ve yetkililer tarafından ciddi endişeyle karşılanıyor. Kent halkı yaşanan bu sıcak durumu; sadece bir gençlik sorunu olarak değil, toplumsal bir çöküşün göstergesi olarak yorumluyor

 Önce kısa bir panorama.

– 1 Aralık 2023: Dersim’in Ovacık ilçesinde iki kişi arasında çıkan silahlı kavgada 1 kişi yaşamını yitirdi.

– 5 Ocak 2024: Mazgirt ilçesinde iki kişi arasında çıkan tartışma, kavgaya dönüştü ve silahla vurulan bir kişi hayatını kaybetti.

Yurt dışından dönen husumetlisine evinin önünde pusu kurdu

Dersim’in Mazgirt ilçesine bağlı Karsan köyünde K.Ç.’nin tüfekle vurduğu G.Ç. olay yerinde yaşamını yitirdi.

– 3 Şubat 2024: 25 yaşındaki Tolga Kandemir, yaklaşık 2 ay önce alkollü bir mekânın bahçesinde S.T. tarafından bıçaklanarak ağır yaralanmıştı. İki aylık yaşam mücadelesini kaybeden Kandemir, Elâzığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi’nde hayatını kaybetti.

– 16 Mart 2024: Dersim’in Moğultay Mahallesi Sanat Sokağı’nda iki grup arasında çıkan sopalı kavgada 2 kişi yaralandı.

– 4 Nisan 2024: Dersim’in Çemişgezek ilçesinde iki genç arasında çıkan bıçaklı kavgada 1 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi ağır yaralandı.

Tunceli’de bıçaklı kavga: 1 ölü, 1 ağır yaralı

Çemişgezek’te Onur Özdeş ile Okan Kılıç arasında çıkan bıçaklı kavgada Özdeş hayatını kaybetti.

– 15 Nisan 2024: Dersim merkez Moğultay Mahallesi’nde meydana gelen bıçaklı kavgada biri ağır olmak üzere 4 kişi yaralandı.

Bunlar Dersim’de son altı ayda basına yansıyan sokak kavgaları, bıçaklı silahlı ve çatışmaların sadece birkaçı. Dersim Gazetesi’nin bir süredir dile getirdiği uyuşturucu ve madde bağımlılığı, kentte artık bir asayiş sorununa dönüşmüş durumda. Peki Dersim’de gençlik neden bu haberlerin öznesine dönüştü?

Eğitim Sen Dersim Şubesi Eğitim Sekreteri Sinan Çiçek’in ifadesiyle, eğitim sistemindeki yetersizlikler ve kültürel kopukluklar, gençleri geleceğe umutsuzca bakmaya yönlendiriyor. Psikolog Tülin Şahin ise; soykırım, travmalar, sürgünler gibi tarihi olumsuzluklarla birlikte çevresel etkenlerin de gençler üzerinde olumsuz etkisi göz ardı edilemeyeceğini söylüyor. Yerel yöneticiler, esnaflar ve uzmanlar, acil çözüm çağrısında bulunuyor ve gençlerin iş alanları yaratılarak, üretimin teşvik edilmesi ve kültürel değerlerin korunması için yerel yönetimlerin aktif rol alması gerektiği vurguluyorlar.

Dersim’de giderek büyüme potansiyeli olan sokak şiddetini kentteki sivil toplum örgütlerine ve esnaflara sorduk.

Gençler geleceğe umutsuz bakıyor

Eğitim Sen Dersim Şubesi Eğitim Sekreteri Sinan Çiçek, bölgedeki gençlerin eğitim sistemindeki yetersizlikler ve kültürel kopukluklar nedeniyle bu tür olumsuzluklara sürüklendiğini belirtti.

Sinan Çiçek (Eğitim Sen)

Sinan Çiçek, mevcut iktidar döneminde eğitim sisteminin içinin boşaltıldığını ve önemli derslerin müfredattan çıkarıldığını vurguladı. “Eğitim sisteminin zayıflaması, gençlerin hayatlarına olumsuz yansıyor. Gençler kendi kültürlerinden uzaklaşıyor ve medya tarafından dayatılan kültürlerden etkileniyorlar,” diyen Çiçek, bu durumun gençlerin aidiyet duygusunu zayıflattığına dikkat çekti.

Çiçek, gençlerin geleceğe yönelik plan yapamamasının, şehirleşmeyle birlikte aile kavramlarının zayıflaması ve aidiyet duygusunun kaybolmasıyla bağlantılı olduğunu söyledi. Gençlerin, televizyon dizilerindeki zengin aile modellerinden olumsuz etkilendiğini ve rol modellerinin eksik olduğunu ifade etti.

Sinan Çiçek, bu sorunların çözümü için belediyeler ve sivil toplum örgütlerinin gerekli altyapı çalışmalarını yapması gerektiğini vurguladı. Gençlerin hayatın her alanında yer alması gerektiğini belirten Çiçek, şehirdeki gençlerin gelecekte şehrin sahipleri olacağını ve bu doğrultuda şehirlerini biçimlendirmeleri gerektiğini ifade etti.

Esnaflar tepkili

43 yıllık bağlama ustası Hüsnü Güngör’e göre, sorunların kaynağı gençlerin başıboş bırakılması. Güngör “Bir ana baba çocuğunu başıboş bırakırsa sonuç da böyle olur” diye konuştu.

Cihan Hoşoğlu

Esnaf Cihan Hoşoğlu ise gençliğin yaşadığı sorunların arkasında ‘planlı bir hedef’ olduğu görüşünde. Hoşoğlu’nun konuyla ilgili tespitleri ve yorumları şöyle:

“Bu insanların madde kullanması ve amaçsız savrulması bir merkezden kontrol edilen bir şey. Buna karşı organize ve kontrollü bir mücadele gerekiyor. Gençler bunları tek başına bunları yapma fikriyatına kapılmıyorlar. Her adım başı MOBESE’nin, her köşe başında kontrolün olduğu ve kimsenin hiçbir şekilde saklanamayacağı bir coğrafyada yasadışı maddelerin bu kadar rahat kullanılması ve dağılması organize bir iştir. Gençliğin de bu organizenin içinde bir yere savrulması da başka bir nihai hedeftir. Bu hedefe karşı durabilmek için de yerelde kendini örgütleyip ortaya koyması gerekiyor.”

“Üretim teşvik edilmeli”

Esnaf Cafer Anhan, gençlerin çalışmayı sevmediğini ve hazır tüketime alıştığını belirtti. Anhan, “STK’lar ve belediyeler bu soruna acilen el atmalı” dedi.

Cafer Anhan

Yazar Bedriye Topaç da gençlerin tutunacak bir şey bulamadığını ve geleceğe dair umutlarının olmadığını söyledi. Topaç; “Gençler ya dışarı gidiyor ya da madde kullanımı ve kavgaya yöneliyor. Bu gidişat durdurulmalı” diye konuştu.

Bedriye Topaç

Yunus Aras adlı bir esnaf ise gençlerin kavgalarını alkol ve madde bağımlılığına bağlayarak, bu sorunun çözümünün istihdam sağlamaktan geçtiğini belirtti. Aras, üretimin teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı.

Yunus Aras

Psikolog Şahin: Kuraklıkta her bitki yetişemiyor

Dersim’de sokağa taşan şiddet ve madde bağımlılığıyla ilgili Dersim Gazetesi’nin sorularını yanıtlayan Uzman Psikolog Tülin Şahin, gençlerin ruhsal durumunu değerlendirerek, “Eğlence mekanlarında gençleri halay çekerken izlemek yüreğimi ısıtıyor, ancak aynı gençlerin alkolsüz ruh halleri veya mutsuz yüzleri aklıma geliyor” ifadelerini kullandı. Şahin, gençlerin hayattan soğumasının ve toplumsal belleğin olumsuz etkilerinin nesiller üzerinde travmatik etkiler yarattığını belirtti.

Psikolog Tülin Şahin

Tülin Şahin, gençlerin yüzde 50 oranında genetik faktörlerinin soykırım, travmalar, sürgünler ve aile bağlarının eksikliği gibi unsurlarla olumsuz etkilendiğini, buna ek olarak çevresel etkenlerin de sağlıksız olduğunu vurguladı. “Kuraklıkta her bitki yetişemiyor” metaforunu kullanan Şahin, “Gittikçe kuraklaşan topraklarımızda, gençlerimizin solmasına sessiz kalınıyor. Siyasi faaliyetlere katılanlar, bağımlılık geliştirenler ve intihar edenler bu durumun sonuçları,” dedi.

* * *

Haberimizin videosunu buradan izleyebilirsiniz:

Bıçaklı, sopalı, silahlı kavgalar: Dersim’de sokak şiddeti neden arttı?
Giriş Yap

Dersim Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
BEDA