Dersim’in tarihi kaybolmasın diye sürgünde dijital müze

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Almanya’da yaşayan pek çok Dersimli akademisyen ve iş insanının da aralarında olduğu Dersim Etnografya ve Tarih Müzesi; ilk etapta dijital olarak kurulacak. Aktif bir web platformu, objeler, film ve sanal bir kütüphanenin yanı sıra gezici bir sergiyle de desteklenecek bu dijital müzenin, aynı zamanda bir tür eğitim kurumu işlevi görmesi hedefleniyor.

Dijital müzedeki metinlerin ve objelerin Dersim yöresinde konuşulan dillerden yani Zazaca ve Kürtçenin yanı sıra Türkçe, Almanca, İngilizceye transkript edilecek ve bu verilerin tamamı araştırmacıların ve diğer kurumların kullanımına sunulacak.

Öte yandan Dersim Etnografya ve Tarih Müzesi, sadece dijital bir müze olarak da kalmayacak. Proje yetkililerinin verdiği bilgiye göre Dersim Etnografya ve Tarih Müzesi için Köln’de uygun bir yer aranıyor. Projenin hayata geçilmesi için bu konuda uzman kurumlara görevler de verilmiş durumda ve Alman Tarih Müzesi temel alınarak bir proje taslağı hazırlanıyor.

 

Yaklaşık 15 yıldan bu yana bir araya gelen Dersimli akademisyenler ve iş insanlarının en önemli amacı; Dersim’in tarihi, kültürel ve sosyal yaşamını gelecek kuşaklara miras bırakmak ve Dersim tarihinin kaybolmasının önüne geçmek. Bunun için de en önemli kurumsallaşmanın bir müzeyle hayata geçirilebileceğine karar verilmiş.

Müze girişimcileri Almanya’nın Holokost geçmişi olan ve Holokostla yüzleşmek için mekanlar, müzeler inşa etmiş olan bir ülke olması dolayısıyla; projeye çok uygun olduğu yönünde. Ayrıca Almanya Dersim Diasporasının en güçlü ve en yoğun olduğu ülkelerden biri olması da müze için önemli bir altyapı sağlayacak.

1938’e özel bir bölüm ayrılacak

Dersim Etnografya ve Tarih Müzesi’nde 1938 ile ilgili özel bir bölüm de olacak. Dersim’in kültürüne, toplumsal yapısına, coğrafyasına, tarihine yapılacak vurgunun yanı sıra; Dersim tarih içinde önemli bir yere sahip olan 1938 Dersim katliamına özel bir vurgu da yapılacak müze içerisinde. Ayrıca tarihi Dersim bölgesinden göç ve göçün tarihi de müzede yer alacak.

Müze projesiyle; Dersim coğrafyasından gelen birinci kuşak göçmenlerin tarihi de tüm yönleriyle işlenip kamuoyuna sunulmak isteniyor, ki müze projesinin girişimcileri Tunceli ilinin tamamının yanı sıra Dersim coğrafyasından yani Sivas, Varto, Elâzığ, Malatya, Bingöl’ü de kapsayan bölgeden Almanya’ya göç edenlere ulaşmayı hedefliyor, ki bu sayının Almanya’da 460 bini aştığı belirtiliyor.

Müzenin girişimcilerinden uzun yıllardır Bonn’da yaşayan Dersimli akademisyen Dr. Hıdır Çelik, Almanya’nın Köln kentinde kurulması planlanan Dersim Etnografya ve Tarih Müzesi girişimini hakkında şunları söylüyor:

“Dersim geçmişten günümüze kadar, politik ve kültürel olarak her zaman bir üniversite şehri olmuştur.  Dersim’den, Dersim coğrafyasından, yurt dışında özellikle Federal Almanya’da yaşayan büyük bir insan potansiyeli var. Bu insan potansiyeli arasında bilim insanları, iş insanları ve burada doğup büyüyen üçüncü jenerasyona mensup çok sayıda siyaset ekonomi erbabı kesimler de yer alıyor. Biz bu müze girişimini aşağı yukarı 10-15 yıldan beri tartışıyoruz.  Şu anda müze girişimine destek veren Türkiye’den ve Almanya’dan, Amerika’dan aşağı yukarı 100’e yakın bir insan var. Hem kültürel altyapısını hem birikimlerini bu müzeye dolduracaklar.”

“Teknik altyapı birkaç yılımızı alacak”

Hıdır Çelik, dijital müzeyi şu sözlerle tarif ediyor:

“Dijital müzeye girdiğinizde, tıpkı fiziksel olarak bir müzeye girermiş gibi o sergiye giriyorsunuz. Dijital müzede de birçok sergi ve birçok farklı oda olacak. Dijital müzenin giriş sayfasına girdiğinizde hangi sergiyi izlemek istiyorsanız oraya yönlendiriliyorsunuz. Kendinizi bir müzede görür gibi hissediyorsunuz. Tabii bu teknik olarak çok ağır bir iş ve uzun bir iş ve sadece bu konuda sorumluluk üstlenen arkadaşlarımız var.

Dersim’e ait, Dersim’in hem kültürel hem de tarihsel zenginliğine ait objeleri, yayınlanmış yayınları, resimleri yani ne varsa bunların toplanmasını sağlayacağız. İlk etapta bunlar toplandıktan sonra dijitalleştirilecek, 3 boyutlu objeler olarak dijitalleştirilecek ve bunlar zaman içerisinde bu dijital müzeye yerleştirilecek. Bu birkaç yılımızı alır gibi görünüyor. Çünkü teknik olarak çok ağır bir iş ve çok titiz bir şekilde yürütülmesi gerekiyor. Şu anda bu işi teknik altyapısını oluşturmak için bir inisiyatif başlattık.

İkinci aşamada da Köln’de bir bina bulmayı planlıyoruz, o binada da fiziksel bir müze açılacak. Aşağı yukarı 1000 metrekarelik bir alana sahip olması gerekiyor binanın. Şu anda arayış işindeyiz.

Çelik, Alman devletinden bu konuda destek alabileceklerini umuyor ve şu vurguları yapıyor:

Uzun zamandan beri Dersim Vakfı ve Dersim Akademisi çalışmalarımdan dolayı birçok Alman kurumuyla ilişkimiz var. Böylesi bir projenin hayata geçirilmesi konusunda, müze projesinin somutlaştırılması durumunda destek alabileceğimizi düşünüyoruz. Projelendirilirse bu konuda destek verecekleri söylüyorlar.”

“Avrupa’da yaşayan 460 bini aşkın Dersim coğrafyasından insan var”

Müzeye konulacak obje ve belgelerin temini hakkında şu bilgileri veriyor:

“Birincisi Türkiye boyutu, ikincisi ise yurt dışı boyutu. Yurt dışı derken sadece Almanya’yı almıyoruz, Almanya’nın dışındaki Avrupa ülkelerinde yaşayan bir sürü yazar, çizer, Dersim kökenli insan var, emekçi var. Bunların elinde bir sürü belge var. Yani aileden kalma, beraber getirdiği objeler var. Ve aynı zamanda Türkiye’de de gerek Dersim coğrafyası içinde ve gerek Dersim coğrafyası dışında yaşayan, sanatla uğraşan bir sürü aydınımız var. Bunlara ulaşmaya çalışıyoruz. Yani müzenin oluşumuna kadar olan süreç içerisinde mümkün olduğu kadar sergilerle müzeyi besleme, müze fikrini topluma tanıtma çalışmaları başlatacağız. Bunlar sergiler olabilir, ortak sergiler olabilir Alman kurumlarıyla yahut da buradaki göç alanında çalışan kurumlarla ortak bir çalışmayı başlatmayı düşünüyoruz.

Dersim coğrafyası sadece merkezli bugünkü Tunceli denilen bölgeden oluşmuyor. Bu 460 bin insan tarihi Dersim coğrafyasını kapsayan bir sayı. Bugünkü Tunceli dediğimiz merkezi iç Dersim dediğimiz bölgeden TÜBİTAK verilerine göre 213 bini Tunceli kökenli insan Almanya’da yaşamakta. Bu sayıya Sivas bölgesi, Erzincan bölgesi, Varto, Elazığ’ın bir kısmı, Malatya’nın bir kısmı ve Bingöl’ü de dahil ederek Dersim coğrafyasına giren bölgelerde el aldığımızda 460 bin aşkın insan potansiyeli var.

Çünkü biz buralılaşıyoruz, çocuklarımız buralılaşacak. Geriye dönüş mümkün de değil. Bir ikincisi de Türkiye’deki siyasal ortam bizi bu müzenin burada kurulmasına zorladı. Yani Türkiye’de demokrasi olmuş olsaydı, demokratik bir ortam olmuş olsaydı belki bu müzeyi burada kurmayabilirdik.”

 

Dersim’in tarihi kaybolmasın diye sürgünde dijital müze
Giriş Yap

Dersim Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
BEDA