Devrimci önder Hüseyin Cevahir, Dersim’de anıldı: 53 yıl önce bugün katledilmişti

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

68 devrimci hareketinin içerisinde yer almış THKP-C’nin önder isimlerden Hüseyin Cevahir ölümünün 53. yılında Dersim’deki mezarı başında anıldı.

Düzenlenen anmaya SOL Parti, Emek ve Özgürlük Cephesi (EÖC), Türkiye Komünist Hareketi (TKH), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve çok sayıda kişi katıldı.

Cevahir’in Dersim’in Mazgirt ilçesine bağlı Yeldeğen köyündeki mezarı başında gerçekleştirilen anmada SOL Parti adına konuşan Hozat ilçe sözcüsü Hıdır Dilekçi, “Onları fikirlerinden soyutlayarak, uğruna mücadele ettikleri düşüncelerinden bağımsız olarak değerlendirmek mümkün değildir. O yüzden Mahir Hüseyindir, Hüseyin Mahirdir. Onlar DEV-GENÇ’tir. Onlar Türkiye halklarının devrimci yolunun kutup yıldızıdır.Bugün Türkiye ağır bir süreçten geçiyor. Memleketin her yanı talan edilmiş, işsizlik ve yoksulluk emekçi halkın kaderi haline gelmiş durumda. Tüm bu karanlığı aşabilecek irade ancak devrim ve sosyalizmin ışığıyla mümkündür.Hüseyin Cevahir bu ışığı yaratanlardandır. Mahirle birlikte Hüseyin Cevahir, Maltepe’de bu ışığı gök yüzüne yükseltiler. Omuz omuza, kardeş kardeşe karanlığa meydan okudular. Mertliğin, dürüstlüğün insana dair en güzel duyguları çıkarsız pazarlıksız bir biçimde nasıl yaşanabileceğini canları pahasına gösterdiler. Onların mücadele birikimi bugün devrimci yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor” dedi.

Hüseyin Cevahir kimdir?

1 Haziran 1971’de, 26 yaşında katledilen Hüseyin Cevahir, Yüksek öğrenim için Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne girdi. Bu dönemde sosyalist hareket içerisinde yer alan Cevahir, SBF Fikir Kulübü’ne katıldı. Fikir Kulüpleri Federasyonu’nun Dev-Genç’e dönüşüm sürecinde Mahir Çayan ile birlikte hareket etti. Ardından aynı ekiple birlikte THKP-C’nin oluşumunda yer aldı.

THKP-C’nin 1971 yılında başlattığı silahlı mücadeleye geçiş evresinde etkin rol aldı. Mahir Çayan ile birlikte Ankara’dan İstanbul’a geçerek burada eylemlerine devam etti. Bunların arasında Kadir Has’ın evinden alınarak fidye karşılığı serbest bırakılması ile İsrail Başkonsolosu Efraim Elrom’un öldürülmesi eylemleri vardır.

29 Mayıs 1971’de İstanbul-Maltepe’de Mahir Çayan ile birlikte saklandıkları evde kuşatıldılar. Üç gün süren kuşatma 1 Haziran sabahı keskin nişancı, deniz binbaşı Cihangir Erdeniz’in perde arkasında nöbet tutan Hüseyin Cevahir’i vurması ile son buldu. Evden ölü olarak çıkartıldığında vücudunda 25 kurşun vardı. Çayan ise yaralı olarak yakalandı.

Devrimci gençliğin önderlerinden Mahir Çayan, olay sonrası yaptığı açıklamada şöyle demiştir:

“Biz İçerideyken İlkay Demir’den benim tipimi sormuşlar. O da, tam aksine olarak esmer, hafif saçları dökülmüş tarzında kasten yanlış bilgiyi polislere vermiş. Bu tarifler maalesef Hüseyin’in tarifine uyuyor ve bu yüzden Hüseyin’i ben zannıyla benim her zaman nöbet tuttuğum yerde öldürmüşlerdir. Hüseyin’den 25 kurşun çıkmış. Bu bir cinayettir! “

BirGün yazarı Sabri Kuşkonmaz’ın 27 Şubat 2012 tarihli yazısında ise Cevahir hakkında şöyle yazmıştır:

“Çok yakınımızda olanları iyi bildiğimizi sanırız.

Adını duvarlara yazdığımız Hüseyin Cevahir’i örneğin. Duvarlara ve kalbimize yazdığımız. Öyle bir değerli devrimci ki, Mahir onun öldüğünü görünce kendi kalbine kurşun sıkıyor. Yoldaşından arkada kalmamak ve canlı ele geçmemek için. Kurşun kalbi ıskalıyor.

Hüseyin Cevahir bizim cevahir kalbimizdir.

Şimdi dünya değişmiştir. Biraz kötücül yanı olan bir değişimdir bu: Algılar ve alışkanlıklar değişmiştir. Günlük hayat, giysiler, konuşma kalıpları, iletişim yolları; her şey yeni bir biçimlenme içindedir.

Ama her şeye karşın, iyicil kalan bir şeyler vardır. Hiç karşılık beklemeden, düşünmeden, hesapsız ve sakınımsız kalbini tüm dünya için, tüm zalimlere karşı barikat gibi ortaya koyan insanlar olmuştur ve olacaktır. Bu insanlar, kötücül oluşumların hepsini bir kalemde aşar.

Bunun destan örneklerindendir Hüseyin Cevahir. Dersimli ve Türkiyeli devrimci. Onun mücadelesini gayet iyi biliriz. Ve nasıl öldüğünü…”

 

***

Mahir Çayan, Cevahir’in ölümü üzerine ‘Hücredeki Adalının Rüyası’ adlı şiiri yazmıştır. Şiirden bir bölüm şöyle:

-ıı-
cigaram elimi yakıyor.
maltepe’de etrafı karanlığın cüceleriyle çevrilmiş marş söyleyen iki adalı
iki adalının marş söyleyişinde silahlar susar.
maltepe’nin göbeğini derin bir sessizlik kaplar.
dalga dalga yayılır adalıların erkek sesi etrafa
o anda iki adalının gözünde her şey silinir
karanlığın militanları küçülür, küçülür…
sanki biraz önce atılanlar tomson kurşunları değil,
parmak cücelerin minicik okları.
o an ne binlerce güvenlik kuvveti, ne polis, ne zırhlı tugay, ne tomson, ne mitralyöz.
her şey önemsiz, küçük ve etkisizdir iki adalı için.
adalıların korosu karanlık cücelerinde bir panik yaratır.
yüzlerinde ezikliğin, şaşkınlığın biraz da utancın izleri okunur
sanki ilahi bir kuvvet onların ellerini kollarını bağlamıştır
ta ki iki adalının marşı bitene kadar
adalılar sol yumrukları havada, pencerenin önünde boy hedefi oldukları halde ateş etmezler
garip bir andır bu an
bu an karanlık cücelerinin insanlığa dönüş anıdır
cüceler konuşmazlar bile bu an
büyülenmişlerdir iki adalının havaya kalkmış sol yumrukları ile
ve kaybolup gitmişlerdir ikili koronun nameleri arasında
koro susar, büyü bozulur, görevlerini hatırlar cüceler
eller tetikte tarrrr…
ve cevahirimi kalbime gömüp dönerim hain hücreme.

Devrimci önder Hüseyin Cevahir, Dersim’de anıldı: 53 yıl önce bugün katledilmişti
Giriş Yap

Dersim Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
BEDA