Dersim Araştırmaları Merkezi’nin (DAM), Dersim’deki tarikat yapılanması ile ilgili açıklamalarını, HDP Antalya milletvekili Kemal Bülbül, bir soru önergesiyle meclisin gündemine taşıdı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun cevaplaması talebiyle verilen önergede dikkat çeken sorular soruldu. Soru önergesi metni aşağıdadır:
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından Anayasa’nın 98 inci ve TBMM İçtüzüğünün 96’ncı ve 99’uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırınız!
Kemal BÜLBÜL
Antalya Milletvekili
Yazılı ve görsel medyada Dersim Araştırma Merkezi’nin (DAM) Dersim’de tarikat yapılanmasının hız kesmeden sürdürüldüğüne dair bir açıklama yapmıştır.
Dersim Araştırmaları Merkezi’nin gerçekleştirdiği saha çalışması neticesinde Dersim’deki tarikat örgütlenmelerine dikkat çekilmektedir. Bu örgütlenmelerin bağlı olduğu tarikat yapılanmaları ilgili olarak şunlar dile getirilmektedir: Munzur Eğitim ve Kültüre Hizmet Derneği’nin Süleymancılar, Ehlibeyt Sevenler Eğitim Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin Menzil, Ensar Vakfı Tunceli Şubesi, Birlik Vakfı Tunceli şubesi, İlim Yayma Cemiyeti Tunceli Şubesi, TÜGVA Tunceli Temsilciliği ve Milli Beka Hareketi Derneği’nin yanı sıra çok sayıda dini cemaatin farklı isimler altında faaliyet sürdürdüğü ifade edilmektedir.
Ayrıca, Atatürk Mahallesi’nde bu tarikatlara paralel ticari işletmeler açıldığı ve bunların sayısının her geçen gün çoğalmakta olduğu iddia edilmektedir. Dersim’de dernek ve vakıf adı altında kurumlaşan bu tarikatların, Gülen cemaatinin başvurduğu taktikler üzerinden örgütlenmeye çalıştıkları, bu dernek ve vakıfların aynı taktikleri kullandıkları öne sürülmektedir.
DAM tarikat ve vakıfların en yoğun yuvalandıkları kurumun Munzur Üniversitesi olduğunu, tarikatların çalışmalarının esasen üniversite bünyesinde görevli akademisyenler eliyle yürütüldüğünü ve devlet bürokrasisi eliyle örgütlendiklerini, bu yolla da asimilasyonun aleni olarak desteklendiğini ileri sürmektedir. Munzur Üniversitesi’nde birkaç Alevi ve Dersimli öğretim üyesinin bulundurulması bu gerçeği değiştirmediğini, aksine perdelediğini beyan etmektedir.
DAM’ın tespitlerine göre bu tarikatların birincil hedeflerinin gençlik ve kamuda çalışan memurlar olduğu, yardımcı olmak maksadıyla bilgilerine ulaştıkları gençleri tarikat öğretisi ve dini eğitimler üzerinden kazanmayı hedefledikleri, bu maksatla örgütlenmelerinin yerel ayaklarını ticari ilişki ve yoksulluk üzerinden oluşturdukları öne sürülmektedir. Dersim’de bir süredir taciz, tecavüz olaylarına adı karışan bazı güvenlik görevlilerinin bu tarikatlar zihniyetinden bağımsız ele alınmaması gerektiğine dikkat çekilmektedir.
Tarikat ve vakıfların temel hedefinin Dersim Kızılbaş inancını bütünüyle tasfiye etmek olduğu, bu maksatla cemevlerinin denetim altına alınmak istendiği ve cemevlerinde hocaların görevlendirilmesinin de bunun kanıtı olduğu öne sürülmektedir.
DAM son olarak Dersim Alevi Kızılbaş inancının yeni bir tarife ihtiyacının olmadığını, dahası iktidar ve tarikatlar eliyle tarif edilecek bir Aleviliğin de kendi Alevilikleri ile herhangi bir ilişkisinin olmadığını açıklamaktadır.
Bu bağlamda;
1- Dersim’de tarikat ve vakıfların en yoğun yuvalandıkları kurumun Munzur Üniversitesi olduğu, tarikatların çalışmalarının esasen üniversite bünyesinde görevli akademisyenler eliyle yürütüldüğü ve devlet bürokrasisi eliyle örgütlendiği, bunun da asimilasyona hizmet ettiğine dair beyanlar ileri sürmektedir. Bakanlığınız Munzur Üniversitesi’ndeki tarikat örgütlenmeleri ile ilgili herhangi bir soruşturma yapmış mıdır? Eğer yapılmış ise nasıl sonuçlanmıştır?
2- Dersim’de bir süredir yaşanan taciz, tecavüz olaylarına adı karışan bazı güvenlik görevlilerinden söz edilmektedir. Bakanlığınız bu konu ile ilgili herhangi bir soruşturma yapmış mıdır? Eğer yapılmış ise nasıl sonuçlanmıştır?
3- Cemevlerinde hocaların istihdam edilmesinde Bakanlığınızın herhangi bir tasarrufu bulunmakta mıdır?
4- Dinci dernek ve tarikat örgütlenmelerinin Dersim’in çok etnili ve çok dinli yapısına yönelik ısrarlı örgütlenmelerin asimilasyona hizmet edeceğine dair yereldeki kaygıların giderilmesi ile ilgili olarak Bakanlığınız ne tür tedbirler öngörmektedir?