Ağırlıklı olarak Sivas’ın İmranlı, Zara ilçeleriyle Erzincan’ın Refahiye ilçesinde yerleşik olan Koçgiri, Kürtçe’nin Kurmançi lehçesiyle konuşan Alevi bir aşirettir. Aşiretin bir bölümü on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında Yıldızeli, Kangal, Göksun, Sarız, Tufanbeyli yörelerine giderek yerleşimler kurmuştur.
Resmi kayıtlara göre Koçgiri aşireti, İboyan, Geroyan, Sefoyan, Saroyan, Baloyan ve Laçinan kollarından oluşmuştur. Bizim derlediğimiz bilgiye göre ise aşiretin kolları şunlardır: Saroyan, Baloyan, Pevrizan, Laçin, Resulan, Halilan, Sefikan, Cefikan, İban, Zerikan, Çarekan, Gerniyan, Mıstıkan. Bu adlar halk teleffuzunda genellikle Sariki, Baliki, Pevrizi, Laçiki şeklindedir.
Koçgiri Adı
Aslında Koçgiri bir aşiret adı değil, bir yerleşim adı idi. Koçgiri ( yeni adı Gümüşakar), 1516 yılında 8, 1568 yılında 31, 1591 yılında 19 haneli bir köy olup halkı Ermeni ve Hıristiyan’dı. Adını sıraladığımız bu topluluklar, Koçgiri denen bu köyün çevresinde köyler kurdular ve zamanla bunlar Koçgiri adını aldılar. Başka bir deyişle, bu topluluklar yeni yerleştikleri yere ad vermediler, o yerin adıyla bir aşiret olarak anılmaya başladılar. Koçgir köyündeki bu Ermeni nüfus daha sonra burayı terk etmek zorunda kaldı ve bu köye de yukarıda sıraladığımız topluluklar yerleşti.
On altıncı yüzyıldan önce Koçgiri köyü yöresinde günümüzdeki Koçgiri köyleri henüz oluşmamıştı. Daha doğrusu, sonradan Koçgiri adıyla anılacak olan topluluk henüz bu yöreye gelmemişti. Koçgiri aşiretinin Yavuz ve Kanuni dönemlerinde bu yöreye sürgün edildiği şeklinde bazı yazarlarca iddialar ortaya atılmışsa da bu iddialar, çok sağlam ve ayrıntılı kaynaklar olan tahrir defterlerindeki bilgilere terstir. Tahrir defterlerinde köyün adı, on iki yaşından büyük erkeklerin adları, vergileri vb yer almaktadır. On altıncı yüzyılda bu yöreyle ilgili tutulan tahrir defterlerinde yalnızca Karacaviran, Cogi ve Avşar köyleri yer almakta olup bunlar çok küçük köylerdir. Ayrıca bu köylerde oturanların Koçgiri aşiretinden olup olmadığını belirlemek de güçtür.
Karacaviran köyünde 1516 yılında nüfus yoktur, yani köy boştur. Köyde 1530 yılında 4 hane, 1 imam ve 1 sipahi; 1568 yılında 33 hane 44 mücerred, 1591 yılında 40 hane 18 mücerred nüfus kayıtlıdır. Avşar köyü de 1516 yılında boştur. Köyde 1530 yılında 1 hane, 2 mücerred ve 1 nöker; 1568 yılında 5 hane 3 mücerred; 1591 yılında 22 hane 3 mücerred nüfus kayıtlıdır. Günümüzde Cogi adıyla anılan ve aynı adda ünlü bir ziyaretin olduğu köyün bir başka adı İğdir şeklinde kayıtlı olup 1516 yılında boştur. Köyde 1530 yılında sadece üç zaviyedar yaşamaktadır. Köy, 1568 ve 1591 yıllarında 6 hane, 6 mücerred nüfusludur. Zaviyedarlar, Derviş Murad, Hızır ve Mahmud’dur.
Koçgiri, ilkçağ Anadolu dillerinden kalma bir ad olup Bargiri, Kengiri, Dazkırı, Engürü gibi adlarla aynı yapıdadır. Koçgiri, koç ve giri sözcüklerinin birleşimidir. Giri, büyük bir olasılıkla kale ya da yerleşim anlamındadır. Mazgirt, Vazgirt, Eleşgirt, Cözengirt adlarındaki girt, kale anlamındadır.
Dolaysıyla, Koçgiri sözcüğünü Kürtçe ya da Türkçe ile açıklamak yanlıştır. Bazı araştırmacılar, örneğin İrene Melikoff, Koçgiri’yi Türkçe’deki ‘koç’ sözcüğüyle açıklamak gibi bir yanlışa düşmüştür. Melikoff, Koçgiri aşiretindeki doğum, ölüm adetlerinin Türk töreleri olduğunu, Şubat ayında on iki hayvanlı Türk takvimine göre eski yeni yıl bayramları olan Hızır bayramını kutladıklarını kaydederek şöyle diyor:
“Sorduğumda kaynaklarımdan biri bana “soy olarak biz Kürt değiliz, fakat inançlarımız dolaysıyla eza gördük, dağlara sığındık, Kürtlere karıştık ve Kürtler olarak adlandırıldık. Bunu söyleyen, birçok araştırmada etkinliği bulunan tanınmış Kürt aşireti Koçkırı’lardandı. Artık aramızda bulunmayan Ömer Lütfi Barkan’a şüphelerimden söz ettiğim zaman bana Koçkırı adının dil yönünden Türkçe olduğunu ve Akkoyunlu, Karakoyunlu vb. adlandırmalarla karşılaştırılabileceğini işaret etti. Bunlar, sahip olunan sürülere göre verilmiş Türk aşiret adlarıdır.”
Melikoff’un tarihi kaynakları incelemeden ortaya attığı bu görüşü kabul etmeye imkan yoktur. Çünkü yukarıda ayrıntılı bir şekilde verdiğimiz gibi Koçgiri köyü halkı on altıncı yüzyılda bile Ermenidir. Ayrıca, Koç’un sonuna gelen giri sözcüğünü de kırı biçiminde değiştirerek Koç Kırı gibi Türkçe bir açıklamaya gitmek son derece yanlıştır. Bu durumda Melikoff’un ve bu adı aynı şekilde açıklayan yazarların Bargiri, Kengiri, Dazkırı gibi adları da Türkçeyle açıklamaları gerekir ki bu, son derece komik olur.
Koçgiri Aşiretinin Oluşumu
Koçgiri’yi oluşturan toplulukların bir önceki yurdu Çemişkezek livasındaki (günümüzdeki Tunceli) Mazgirt yöresiydi. Geleneksel bilgiye göre aşiretin çekirdeği, İzol aşiretindendir. İzol aşiretinin en önemli yurdu Mazgirt’tir. Mazgirt’in Kordere ve Riçik köylerinde yaşayan İzolların bir bölümü Hüseyin adlı bir kişinin yönetiminde Koçgiri yöresine giderek Koçgiri aşiretinin çekirdeğini oluşturur. İzolların içinde Elbişar adında bir Arap aşireti de vardır.
İzol aşiretinin ilk yurdu, Diyarbakır’ın Karacadağ yöresidir. Karacadağ’ın bir adı da İzol’dur. İzala, sıradağ anlamındadır. Halktan derlenen bilgilere göre Karacadağ’dan ayrılan İzol aşireti Malatya yöresinde bir süre kalmış, daha sonra Mazgirt’e giderek köyler kurmuştur.
Bir başka söylenti, İzol aşiretinden Hıdo (Hıdır) adlı birinin Sivas tarafına gidip Gemd adında bir köy kurduğu ve daha sonra bu yöreye Mazgirt’ten gelen İzol aşiretinin yerleştiği şeklindedir.
Koçgiri köyü çevresine daha sonra Laçinan, Çarekan ve Zerikan aşiretlerinin bazı grupları da yerleşerek Koçgiri aşiretinin kolları haline gelmiştir. Bu aşiretlerden günümüzde en dikkate değer olanı Zerikan’dır. Kurmanç lehçesiyle konuşan bu aşiretin Dersimin Zerik adlı mezrasından geldiği şeklinde söylentiler vardır. Aşiretin kurduğu ilk köy Çalyurt’tur ve on altıncı yüzyıldaki tahrir defterlerinde kayıtlı değildir, yani köy henüz kurulmamıştır. Zerikanın bu yöreye gelişi on sekizinci yüzyılın ikinci yarısı olarak tahmin edilebilir. Aşiret hakkında bir başka olasılık daha vardır. Urfa, Adıyaman ve Malatya taraflarında 1700’lü yıllarda bazı olaylara karışan ve Osmanlı devletince şaki olarak nitelenen Zerikan adında bir aşiret vardır. Malatya ve Adıyaman’daki Alevi aşiretlerinden biri olan Balyan aşiretinden derlediğim bilgilere göre Zerikan da Balyan gibi Canbek aşiret birliğinin bir koludur ve Sivas yöresine gidip yurt tutmuştur.
Koçgiri aşiretinin dede ocağı (taifesi) mürşit ocaklardan biri olan Baba Mansur’dur. Bu durum Zerikan için de geçerlidir. Bu topluluklar ocağın direkt talibidir. Yani, Baba Mansur bu topluluklar için hem pir hem de mürşit ocağıdır. Laçinan ve Çarekan gibi aşiretler ise Hacı Kureyş ocağı aracılığıyla Baba Mansur’un talibidir. Baba Mansur’a direkt bağlı olan aşiretler Kurmanç, Hacı Kureyş aracılığıyla bağlı olanlar ise Zaza lehçesiyle konuşur. Koçgiri aşiretinin kökeninin İzol aşireti olduğu ocak yapılanmasından hareketle de söylenebilir. Çünkü İzol aşireti de Baba Mansur ocağının direkt talibidir. Burada dikkat edilmesi gereken durum, Baba Mansur soyunun seyyid olması nedeniyle Koçgiri ya da İzol aşiretinden olmadığıdır.
İzol aşireti, 1577 yılında Malatya ve Adıyaman yörelerinde ortaya çıkan Şah İsmail ayaklanmasına destek veren aşiretlerdendir. İsyanla ilgili ferman ve tutanaklarda İzol aşiretinin de adı geçmektedir.
Son olarak şunu da belirtmek gerekir ki, yaygın iddianın tersine Koçgiri aşireti bu yörenin ‘kadim’ topluluğu değildir. 1700’lü yıllarda Mazgirt’ten göçen İzol aşiretinin çekirdeğini oluşturduğu bir aşirettir. İzollar Mazgirt’e Diyarbakır yöresinden gelmiştir, yani Mazgirt de onarlın ‘kadim’ yurdu değildir.
Hamza Aksüt